Akşam iş çıkışı çok acelesi olan çocuk hızlı adımlarla evine doğru gidiyordu.akşam annesinin söz verdiği sarmaları yemek için sabırsızlanıyordu ve eve gitmek için en kestirme yolu tercih etmiş ti bu akşam bu yolu aslında hiç kullanmazdı ama biliyorsunuz artık acelesi vardı onun.
Böyle çok hızlı adımlarla giderken birden aklına arkadaşının söylediği yeni çıkan bir CD geldi aklına.-yok yok dedi kendi kendine- oğlum levent şimdi onun ne yeri nede zamanı.ama dedi _içinden sanatçının son parçasıda çok güzel olmalı _
Bu CD yi almakla almamak arasında kaldığı ikilemden kurtulabilmek için daha hızlı giderim diyerek ara yola saptı.Ve birden kendisini CD satan bir dükkanın önünde buldu.Üstelik o sanatcının son CD si geldi diye camda yazı bile vardı.Galiba bunu alıp öyle gitmeliyim diyerek içeri girdi.ama içeride hiç kimse yoktu.seslendi_ merhaba kimse yok mu diyerek.az sonra içeriden uzun boylu bembeyaz tenli yeşil gözlü bir kız çıkarken_buyurun dedi.Leventin o anda dili tutuldu.içindeki kelime dağarcığı iflas etti.seyerttiği bütün flimleri toplasaydı bir bu sahne etmezdi.serbestçe uçuşan bütün martılar kaçışdılar dünyasından.dizlerinin bağı çözüldü adeta.birden sendeledi önce tutundu dikkandaki tezgahtan sonra birşeyler söyleyemedi_ne CD kaldı aklında nede annesinin yaptığı sarmalar.kaçmak istedi ordan bir hamle yaptı ama ne mümkün.ayakları onu dinlemez olmuşdu.galiba
ölüyorum dedi içinden yüzü kızarmış boğazına kocaman bir lokma durmuş gibi bir şey düğümlenmişdi.kız yeniden _buyurun dediğinde.Levend sadece rafdaki bir CD yi işaret etmişdi.kız hiç birşey demeden o CD yi sardı ve Levent'e uzattı.Levend cebindeki parayı çıkartıp tezgaha bırakdı ve koşarak uzaklaşdı ordan.koşuyordu nedenini bilmeden koşuyordu.bütün vucude ter içinde kalmışdı.nihayet eve geldi.
Annesi ne olduğunu neden bu kanter içinde kaldığını sorduğunda ona kaçamak bir cevap verip odasına çıktı.yarın yine gidecekti oraya.yok yok onu görmek için değil sadece arkadaşının dediği CD yi almak için.ertesi gün akşam nede çabuk olmuşdu.koşar adımda minibüse bindi ve yine aynı dükkanın yanında indi.tam girerken içeriye birden ayağı takıldı ayağından ayakkabısı çıkdı.ama o hiç birşey olmamış gibi ayakkabısının arkasına basarak tezgahın önüne geldi ve eliyle ilk rafdaki bir CD yi işaret ederken kızla gözgöze geldi.o anda dünya durdu sanki vucudunu çok garip bir sıcaklık kaplamış avuç içleri terlemiş bir halde elini cebine attı fakat parayı çıkartamadı eli sanki cebine yapışmışdı..çıkmıyor.çıkartamıyor yani becermemiyordu çıkartmayı.bir iki deneme derken üçünce denemde çıkartabildi elini.parayı tezgaha bırktı kızın paketlediği CD yi alarak koşmaya başladı.ama içinden keşke birisi bana dur desede dursam onunla yeniden gözgöze gelebilsem diyordu.
Günlerce sürdü bu gidiş geliş.her defasında kızdan bir tane CD aldı ve onu görmek için geldiğini artık ayan beyan belli ediyordu.kızda onun gelişini bekliyordu sanki her defasında paketli bir CD hazırdı tezgahda.
aradan günler geçdi her nedense o yakışıklı olduğu kadar utangaç bir o kadarda telaşlı olan genç adam gelmiyordu.kızın onun için paketlediği CD ler bile onun gelmesini bekliyordu.ama nafile hiçbir akşam gelmiyor/gelemiyordu.kızın onun dönüpde geldiği köşeye takılıyordu gözleri her akşam istemedende olsa.hani bir çıksa diyordu gelse diyordu bu defa ona kesin soracağım neden hergün aynı CD yi satın aldığını diyordu.artık bir gün kesin onu görmesi gerektiğine kanaat getiren kız iki sokak aşağıda dediğini hatırladı bir gün ona yakındamı oturuyorsunuz dediğinde.birden üstüne bir şal alıp hızlı adımlarla çıkdı dükkandan.birinci sokak ikinci sokak işde bu sokak olmalıydı.hemen ilk gördüğü bakkala sordu genci biraz tarif ederek.bakkal şaşkın şaşkın bakdı kıza sonra sağdan üçüncü kapı dedi.kız biraz ürkekce birazda korkarak çaldı kapının zilini.kapıyı ellili yaşlarda yılların yorgunluğu yüzüne çökmüş başında bir duvak olduğun halde bir kadın açdı.-buyurun dedi kıza- kız birden ne diyeceğini şaşırdı-şey dedi.be ben iki sokak ilerde CD cide çalışıyorum-kadın birden onun sözünü kesdi-ve eliyle onu içeriye davet ederken-demek o kız sensin dedi.içeri girdiler ev kalabalıkdı kız ne olduğunu kestirmeye çalışırken kadın onu yanına oturtup-kızım biz Leventi kaybettik.dedi ağlayarak.kız birden kadına sarıldı ve ağlamaya başladı.odada bulunanlar bu kızın kim olduğunu neden geldiğini hele hele neden acılarına ortak olduğunu sorgularken.anne kızın elinden tutup onu Leventin odasına götürdü.oda oldukca düzenli ama masanın üstündeki dağınıklık olmasa burasının bir erkek odası olduğuna hiç kimse inanmazdı. eli
yle anne Leventin getirdiği CD leri açmış ve her CD nin içinde kıza ait notlar bulmuşdu.notlar masanın üzerine yaylımışdı.Ve her birisi Leventi cesaretlendirecek sözlerle doluydu.anneside sonradan anlamışdı Leventin bir kıza aşık olduğunu.öyle ya eğer bu çocuk aşık olmamışsa neden aynı CD den tam 16 tane alsınki..her not ayrı güzeldi.
birisinde-neden hep aynı CD i alıyorsun.
birisinde-inan bende sana ilgi duyuyorum
birisinde-ne olur konuş benimle
birisinde-hadi adımı sor hiç olmazsa
birsinde-hadi artık bak bende senin yolunu bekliyorum
hep böyleydi notlar...
ama Levent paketlerin hiçbirini açmamış ve okumamışdı
Diğer odadaki bir kaç kadında geldi Levent'in odasına ve o andan itibaren Levent'in annesi ve kız birbirlerine sımsıkı sarılıp her ikisi de en yakınını kaybetmenin acısıyla ağlamaya devam ettiler...