partie un

55 8 6
                                    

Günlerden pazartesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Günlerden pazartesi

Chan bugünde üniversite çıkışı annesinin yanına gidecekti,onu çok özlemişti iki gündür sınavlar yüzünden gidemiyordu.

Christopher bahng Chan,
Üniversite 3. Sınıfa giden bir gençti.annesi öldükten sonra kimsesi kalmamıştı, okul'da da erkek avcısı kızlardan başka onunla konuşmak isteyen yoktu-tabi konuşabiliyorlarsa-.chan ne isterse ya da neye bağlanırsa onu kaybederdi.

Chan bunun farkındaydı bu yüzdende kimseyle konuşmayan yaşam amacı olmayan sessiz sakin biriydi.bu yüzden kimse onunla konuşmazdı ya.

Yine o lanet günlerdendi annesinin yanına gidecek,ona yalvaracaktı ölmek için.

Chan mezarlığa vardı,annesinin yanına geldi,önüne diz çöktü,uzun uzun anlattı,şikayet etti aptal insanları,nefret ediyordu hayatından.

Chan dayanamayarak  bağırmaya başladı.

*Yeter!bıktım tamam mı!? Sen gittikten sonra kimse beni sevmedi!yanımdan bile geçmediler!yüzüme bile bakmadılar!hepsi birer aptal! HEPSİ SENİN SUÇUN!BENİ  BIRAKIP GİTMEMELİYDİN! ARTIK GERİ GEL! BIKTIM ANLIYORMUSUN BIKTI-*

Chan bunları söylerken ağlıyordu ve toprağa vuruyordu,sözünün kesilmesinin nedeni birinin ona sarılmasıydı chana sarılan kişi chana bir şeyler demeye başladı;

*ama  hâla beni kimse istemiyor,hâla beni kimse istemiyor,ve evet biliyorsun  seni kimse kurtaramayacak chan

Chan adını duymasıyla üzüntüsünü şaşkınlık üzüntüsünün üstünü örtmüştü sanki,kimse onu tanımıyordu daha doğrusu adını bilen bile yoktu.sınıf hocası bile adını bilmiyordu,tanımıyordu chan'ı.chan birazda olsa sakinleşerek arkasına döndü ve şunları söyledi kızarık yüzüyle çocuğa dönerek,

*Beni nereden tanıyorsunki?*

Çocuğun gözleri  önce chan'nın kırmızı dolgun ve çekici dudaklarına sonra kızarık büyük ama tatlış burnuna sonrada ağlamaktan kızaran gözlerine kaydı kendini büyülenmiş gibi hissetti.

Çocuk chanı önceden tanıyordu,okukda onu gözlemliyordu hatta onun için sınıfını değiştirmişti.

Çocuk chanı hep uzaktan görüyordu,yakından ilk kez görmüştü zaten çekici buluyordu chan'ı şimdi dahada çekici buluyordu. Çocuk konuşmaya başladı.

*Ben sizin sınıftaki KİM SEUNGMİN, buraya babam için gelmiştim. Seni öyle görünce dayanamadım,sarıldım. Rahatsız ettiysem özür dilerim*

Nedense çocuk chan'a çok tatlı geldi. ızır dilemesi çok samimi geldi.çocukla tanışmadan ısınmıştı bile.

Sonra birden chanın kalbi hızlanmaya,midesi gıdıklanmaya başladı. Chan buna anlam veremiyordu.ama yinede bu duyguları şaşkınlığı kapatıyordu,çünkğ Chan çok şaşırmıştı hemde fazlasıyla.

İlk kez biri onunla sarılmak istemiş,onun için endişelenmiş,onu önemsemişti.mutluyfu azda olsa:)

Chan cevap vermesi gerektiğini anlayınca konuşmaya başladı.

*Sorun değil,ben biraz panikledim şey... sen beni nereden tanıyorsun?*

Seungmin hemen cevapladı

*Okuldan tanıyorum tabiki,
Hatta uzun zamandır tanışmak istiyordum seninle!* dedi heyecanlı bir sesle min.

Chan seungminin bu heyecanına hafif güldü ne ara sohbet bu kadar gelişmişti,Chan en son ağlıyordu.chan seungminin ona çabuk alışmasına sevinmiştidemem okuldaki ilk arkadaşı seungmin olacaktı.

Aslında seungmini tanımayan yoktu okulda.herkes onu sunshine, savage, slay king,okulun güneşi falan olarak tanırdı.seungmin herkesi güldüren tatlı ve gülüşü güneş gibi olan gülünce heryeri aydınlatan biriydi onun olduğu ortam asla depresif olamazdı, izin vermezdi seungmin.

Chan seungminin söylediklerinden sonra ayağa kalktı ve seungmine elini uzattı.seungminde hemen tutup ayağa kalktı sonra Chan konuşmaya başladı.

*Bunları burada konuşmak doğru olmaz,hadi gel başka bir yere gidelim.*

Chan, seungminin aksine daha sakindi.

Seungmin birden chanın kolunu tutup onu çekiştirmeye başladı.çocuk gibiydi seungmin enerjisine herkesi hayrete düşürürdü.

Chan seungminin bunu yapmasına şaşırmış,konuşamamıştı afallıyordu sadece.

*Seu-ahh,seun-ohh,seungmin bi-oh,min bi du- ahh,seungmin dikkat et- ooağğ.*diyordu Chan ikide bir,ama seungminin bırakacak niyeti yoktu belliki.seungmin gülüyordu chanın bu haline.

*Bir sakin olsana chan.yemiyorum seni.ahahaAhAHAhH.hadi gel şurada bir park var bildiğim,çok güzeğ~l.insanlar nadiren uğrar buraya,sessiz sakin bir yer.aynı sen Chan puhahahaağa. Oh hadi gel oraya gidelimmi? Hihahaha~*

Seungminin bu tatlı gülüşüne karşın Chan sessizde güldü.sonrada Chan şunları söyledi;

*Zaten gelmeme gibi bir avantajım yok.hani birileri kolumu ölümüne bırakmam üzere tutmuş ya~*

Chan bunu dedikten sonra ağzını kocaman açarak bir kahkaha attı. Seungmin chanı böyle görünce gözleri fal taşı gibi,ağzıda büyük bir sırıtış ve şaşkınlıkla açıldı.

Sonrada şunları söyledi.

*Omo… Chan aman tanrım!oda neydi böyle‽*

Chan ona hâla aynı yüz ifadesiyle bakan seungmini görünce endişelendi ve şunları söyledi;

*Seungmin,bir sorunmu var? Neden öyle dedin? İyimisin‽*

Seungmin gözleri dahada açılırken;

*Sorun gülüşünde Chan, neden bu kadar güzel gülüyorsunk- yada yok neden daha önce gülmedinki yani neden ben daha önce seni gülerken hiç görmedim...? Aman tanrım... Chan nesin sen gülümsemenin tanrısı falan mısın? ¡WOW! Hayatımda gördüğüm en güzel gülüş ödülünü sana veriyorum Chan* dedi seungmin.

Chan utanarak başını eğerken;
*Abartmayalım istersen hem herkes gülüşümden nefret eder birkere*dedi.

Seungmin kaşlarını şakasına çatarak
*Abartılacak birşeyki abartıyorum eğer bir daha bana karşı çıkarsan kral 4. Seungmin seni zindana atacaktır kesin emri var kıralımızın ona göre hm*dedi ve işaret parmağını chan'e doğru  sallayarak ve tehditkar bakışlar atarak yürümeye devam etti.

İkili sonunda varmıştı parka.

İlk seungmin bir çocuk heyecanıyla koşarak bir banka doğru koştu ve chan'e annesine kendisini kucağına almasını söyleyen bir çocuk gibi ellerini açtı ve iki eliylede gel işareti yaptı.

Chan geldi ve seungminin yanına oturdu.
Seungmin bir süre chan'e birşey diyecek gibiydi ama vazgeçti.

Uzun bir süre oturup dersler,yaşam vb. Konulara değindiler çok eğleniyorlardı.

En son seungmin chan'e garip garip dans hareketleri gösteriyordu.

Sonra Chan buna kahkaha attıktan sonra seungmine yanını işaret edip *yeter hadi gel otur* dedi.
Seungmine bir kedi misali hemen yanına oturdu.

Seungmin chanın yanına oturduktan sonra seungmin burnunda bir sıcaklık hissetti burnunu eller ellemez eline gelen sıvıyla ayağa kalktı.

Chan'e bir açıklama yapması gerektiğini anladı ve chan'e;

*Iııı~... Chan benim gitmem gerek kendine iyi bak yarın okulda görüşürüz* dedi ve koşaradım oradan uzaklaştı.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

½: nobody-mitski den alıntıdır.

Nobody - chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin