Gecenin kuytu karanlığında evinin yolunda ilerliyordu Serra. O sırada Nişanlısı Efraim'den mesaj aldı sıradan bir sevgili mesajı olduğunu düşünerek evde cevap yazmak istedi.Serra'nın evinin bulunduğu mahalleye giden yollar tenha ve tehlikeliydi fakat evlenene kadar çalışmak zorunda idi.Etrafına bakmadan evine girdi,babasına selam vererek odasına geçti.Babası,bu zamana kadar inşaatta işçilik yaparak ailesini geçindirmiş şimdi ise emekliliğin keyfini süren kendi halinde gariban bir adamdı.Annesini ise hiç tanımadı Serra. Üvey anne elinde hor görülen bir evlat olarak yetişti.Kardeşlerinin en büyüğüydü fakat en ezileni de oydu.Efraim ile evlenince evinin hanımı olacağını elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacağına inandırmıştı kendini.Efraim,özünde iyi bir delikanlıydı fakat kanı gerçekten deli akan bir serseriydi. Hayatı boyunca bir kez olsun bir iş yapmamıştı sürekli baba parası yiyen birisiydi.Gerçi o parayı kim yiyecekti başka? Babasının, birkaç ihracat şirketlerinde hissesi bulunuyordu ve kendi şirketleri de vardı. Efraim bu vakte kadar el bebek gül bebek olarak yetişmişti.Annesi ve babası üzerine titriyorlardı diğer erkek kardeşini bir trafik kazasında kaybetmişlerdi.Saim Bey ve Eşi Hale Hanım o gün yıkılmışlardı fakat pek geçmeden 2 yıl sonra oğullarının acısını içine gömdüler ve Efraim doğdu.Ne mutlulardı o gün.Fakat şimdi oğlu bir serseri olup çıkmıştı. En iyi okullarda okudu fakat hala bir kez olsun şirkete gelip babasını ziyaret bile etmemişti.Bu yönden Saim Bey biraz kırılıyordu fakat tek çocuğunu kıramıyordu hiçbir konuda.Serra ile evleneceğini söylediğinde bile Saim Bey hiçbir şey söylememiş sadece oğlunun bileceğini söylemişti.Serra,dünyalar güzeli olmasa da çok güzel bir kızdı ve Efraim'in kalbini çalabilmişti.Birbirlerini çok seven bu çift vakit kaybetmeden evlenme hayalleri kuruyorlardı. Evinin hanımı olduğu vakit Dünya'nın en mutlu kadını olacağını biliyordu.İnanmıştı Efraim'e ,Efraim inanılacak birisiydi deli dolu anı yaşayan birisiydi fakat kimsenin kalbini kırmazdı,kimseye boş vaatler vererek gönlünü çalmazdı.
Çok geçmeden istediği düğünü yaptılar. Büyükçe bir otelde düğünlerini yapmışlardı o kadar şaşalı olmasını istemiyordu Serra fakat Efraim '' hayatta kaç kez evleniyoruz en iyi şekilde olmalı'' diyerek en güzel biçimde yapmışlardı düğünlerini. Çok güzel bir evlilik geçiriyordu. Efraim'i çok seviyor Efraim'de onu seviyordu.Saim Bey artık eski kuvvetinde olmadığı için Efraim işlerinin başına geçmişti.Efraim çok sevilen bir kimse değildi ve toydu. Çalışanların en küçük hatalarında bağırıyor çağırıyordu. Son zamanlarda işler kötüye gitmiş hiçbir ihalede kendilerini gösteremiyorlardı.Efraim buna canı çok sıkılıyordu,kendisini içkiye vermişti son günlerde.Evine uğramaz olmuş,karısı ile görüşmüyordu.Babası Saim Bey,işlerin başına tekrar gelmişti fakat Efraim hala bunalımdan çıkamamıştı.Şirket eski günlerine tekrar kavuşmuştu,kendisinin işe yaramaz bir serseri olduğuna inandırmıştı kendisini.
Birkaç gündür evine uğramamıştı.Anahtarı ile açmak yerine zile basmayı tercih etti.Kapıda Efraim'i görünce Serra'nın gözleri parladı kocasına sarıldı iyice, içi içine geçti sanki.Efraim bir put gibi duruyordu içeriye geçtiler.
-Ben işe yaramaz bir herifim sana kocalık bile edemiyorum.
-Sen Dünya'nın en iyi kocasısın. Yapma böyle lütfen.
-Ben bir süre eve gelmeyeceğim,sende yalnız kalma babanlara git birkaç gün.
-Seni Seviyorum.
-Bende.
Geceyi yalnız geçirmemek için babasını aradı ve geleceğini söyledi Serra. Araba sürmeyi sevmediği için taksiye binmeyi tercih edecekti bu yüzden mahallede ki taksi durağını aradı.Çok geçmeden taksi kapının önüne geldi.Çok bekletmeden taksiye koşar adım ilerledi.Taksinin arka koltuğuna yerleşti,Taksici'ye adresi söyledikten sonra Serra'nın gözleri doldu sessizce ağladı.Babası'nın evine epey bir süredir gelmemişti,Taksici'ye parasını ödedi. Kapıyı Çaldı,kapıyı küçük kardeşi açtı. İçerisi ana baba günü gibiydi. Serra içeriye geçti selam verdi,neden evinden kalkıp buraya geldiğini sordular. Serra,kocasının bir iş seyahatinde olduğunu söyleyerek herkesi kandırdı.Üvey Annesinin Yeğeni Oktay da evdeydi. Küçükken de hiç sevmezdi Oktay'ı bakışları çok kötü bakıyordu,korkuyordu aslında kendisine birşey yapmasından.
Gece olmuştu herkes uyumuştu,Serra Kocasını düşünmekten uyuyamıyordu. Su içmek için mutfağa ilerledi.Arkasından gelen bir gölge sezmişti,arkasına döndüğünde bu kişinin Oktay olduğunu gördü. Selamlaştılar,Oktay da su içip geri gitti.Serra suyu içerken arkadan sarıldı,elinde tuttuğu tiner kokulu mendil ile Serra'nın ağzını kapadı.Serra,kısa sürede bayıldı kucağına alarak odunluğa götürüp orada Serra'ya tecavüz etti...
Serra gözlerini açtığında Oktay yanında uzanmış yatıyordu. İkisi de çıplaktı,Serra ne yapacağını bilmiyordu. Ayağa kalktı,üstünü giyindi çabucak.Kimse ile konuşmadı,sabah olmuştu. Kimseye derdini açamamıştı,tecavüze uğramıştı fakat hiçbir şey hatırlamıyordu.Kendine geldi,kimseye bir şey söylemeden eve bir taksi çağırıp evine dönmüştü.Serra günlerce kocasını bekledi fakat gelen giden yoktu.
Efraim gelmişti... Karısını evde gördüğüne çok sevinmişti,Serra Kocasını görünce ağladı birbirlerine sarıldılar.Her şey çok iyi gidiyordu,çok güzel bir evliliği vardı ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık.