Bölüm2

22 1 0
                                    



         Evin eski saadetinden eser yoktu. Efraim eşini mutlu etmek için her şeyi yapıyor fakat bir kez olsun Serra'nın yüzü gülmüyordu. Bir gece, Efraim kan ter içinde uykusundan uyandı. Serra yanında yoktu.Ona bakmak için salona baktı ve diğer odalara da baktı ama hiçbir yerde yoktu. Son olarak balkonda bir gölge belirdi . Efraim derin bir nefes çekip rahatlamıştı eşini dışarıda görünce. Yavaşça kapının kulpunu indirdi. Serra arkasına bile bakmamıştı,sakladığı bir şeyleri vardı. Hızlı bir şekilde gözyaşlarını sildi.
-Neyin Var Sevgilim?
-Hiç. Hiçbir şeyim yok,yorgunum sadece.
-Bana doğruları söyle sana kızmayacağımı biliyorsun.
Serra,söze başlayacaktı ki sigara paketinden bir dal çıkardı ağzına aldı ve yaktı. Serra sigara içmezdi içenlerin yanında durmamaya da özen gösteren bir hanımefendi idi. Efraim'in suratına baktı '' Canım sevgilim, sana göre bir eş olamadım sadece senin olacaktım bir ömür boyu. Evimizin ve senin hanımın olacaktım ölene dek,kıydılar bize. İçimde senin olmayan bir bebeği 4 aydır taşıyorum,sen ise bu bebeği senin sanıyorsun.Nasıl söylerim evden gittiğin o gece tecavüze uğradığımı?'' Ağzından hiçbir kelime çıkmadı sigarası bitene kadar Serra'nın. Efraim, iyi bir adamdı fakat iyi bir eş olduğu söylenemezdi. Serra'nın sigaraya başlamasına bile karşı çıkmamıştı, hamile hamile sigara içmesine bile bir şey demiyordu.Efraim,Serra'nın bu haline hala bir başlık koyamıyordu.Onu üzecek bir şey yapmış olsaydı bunu anlatır konuşurlardı. Kafasına koymuştu Eşini ne olursa olsun konuşturup gönlünü alacaktı, artık onu böyle üzgün görmek istemiyordu. Her fırsatta yüzünü güldürmek için şebeklikler yapıyordu fakat asla bir kez olsun yüzü gülmemişti. Eğlendirmek için eşini sinemaya götürmek istedi Serra  başta mırın kırın etti ama Efraim onu ikna etmişti. Sinemaya girdiklerinde Efraim bileti almak için kasaya gitti o sırada ise Serra boş bir masa bulup oturumuştu. Bekleyerek canı sıkılmıştı Serra'nın bu yüzden çantasının derinliklerinde telefonunu arıyordu. Serra'ya bir el dokundu başını kaldırıp baktığında karşısındaki kişi Üvey Annesi'nin Yeğeni Oktay'dı yani hayatını karartan pislik. 
Ukala bir tavırla söze başladı Oktay;
-Epeydir görüşemiyoruz Serra Hanım nerelerdesiniz özledin mi beni?
-Defol git şuradan lanet herif,az sonra kocam gelecek defol git bir daha da benimle konuşma.
-O gece altımdayken böyle demiyordun?
-Bana zorla sahip oldun şerefsiz hemen gitmezsen her şeyi Efraim'e anlatırım. 
-Eyvallah
Serra'nın canı çok sıkılmıştı.Masadan kalkarken Efraim geldi;
-Ne o Serra Kalkıyor Musun?
-Hayır sadece lavaboya gidecektim. Diyerek tebessüm etti Serra.
      Serra lavabodayken Oktay yine geldi. Serra'nın arkasından hızlı bir şekilde sarıldı. Serra onu zaptetmek istiyordu fakat Oktay'ın kolları Serra'ya göre daha kuvvetliydi. Serra'dan tekrar istediğini almıştı Oktay.Oktay giderken '' Hep benim olacaksın!'' demişti. O sözle birlikte Zavallı Kadın yere düşerek kafasını lavaboya vurdu.
    Serra gözünü hastanenin acilinde açtı.Yanı başında Efraim elini tutmuş gözlerinden üç beş yaş damlası akıtıyordu besbelli ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Serra'nın uyandığını Kocası görmemişti. Kadın gözlerini kapattı ve sessiz sessiz ağlamaya başladı...  Bir süre sonra Doktor Bey içeri girip hastanızın bir şeyi yok bebeği de sağlıklı diyerek gülücükler saçmıştı etrafa. Efraim bu habere sevinmiş olmalı ki kadınını öperek uyandırmaya çalıştı,Serra gözlerini sımsıkı yummuş açmak istemiyordu fakat sonunda açmıştı gözlerini. Serra eve kadar tek bir kelime konuşmadı. 
     Hamileliğin son günleri daha bir sıkıntılı geçmişti Serra için. Bir gece yarısı ansızın gelmişti Çağrı Bebek. Sanki Dünya'ya gelmek istememişti annesini ve doktorları çok uğraştırmıştı nihayetinde doğmuştu ama. Bir saat sonra Annesini bir odaya aldılar Serra gözlerini açtığında artık bebeğin doğduğunu içinde olmadığını biliyordu.Artık Serra'nın bu rezil hayatı yaşamasının bir anlamı yoktu, masanın üzerinde duran kağıt kaleme iki adet mektup yazdı. Bu mektubun birisi Efraim'e birisi de Çağrı'ya idi.Artık bu dünya'da bir işim kalmadı diyerek masanın üzerinde duran ameliyat makasını boğazına hızlı bir şekilde soktu geri çıkartmak için son gücünü kullandı ve yere yığıldı Serra.Efraim odaya girdiğinde neye uğradığını şaşırdı ne yapacağını bilmez vaziyette karısının yanına dizleri üzerinde yığıldı. '' Bizim bebeğimiz oldu bugün neden en mutlu günümde beni böyle aciz bıraktın be kadınım'' diyerek haykırdı. İçeriye giren doktor ve hemşireler şok olmuşlardı. Doktorların elinden birşey gelmezdi artık Serra ölmüştü.Efraim'in anne babası girmişti odaya, babası masanın üzerindeki kağıtları gördü ve cebine attı.
       Efraim'in hayatında Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacaktı Artık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YORGUN ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin