Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kim Taehyung, şu anda Jeon Jungkook'un odasına gidiyor. Evet, onun odasına masaj yapmak için gidiyorum. Ortalıkta kimse olmadığı için üstümü değiştirmemiştim. Sadece üstüme bir hırka attım. Cropum duruyordu. Kısa şortumda aynı şekilde. Gergin bir şekilde Jungkook'un odasına adımlarımı atıyordum. Neden birden masaj istedi, anlamış değilim ama bir kere kabul ettik. Yapmazsam başkası yapardı. Bunu istemiyordum.
Kapısının önüne dayandığımda duruşumu düzeltip kapıyı tıklattım. Kimse görmeden girsem iyi olurdu. Bir ton soru yağmuruna tutulurdum sonra. Kısa süre sonra kapı yavaşça açıldı. Gördüğüm büyük beden, bana bakmadan arkasını dönerek ilerledi. Seni karşılamasını falan mı bekliyordun Taehyung?
"Gel," bardağa kahve koyarken konuşmuştu. "Şöyle oturabilirsin." Eliyle gösterdiği yere yayıldım. Bana bakmadan konuşuyordu. "Kahve sevmiyorsun diye koymadım. Başka her hangi bir şey ister misin?"
"Yok, sağol. Masaj için geldim ya hani onu yapsak bir an önce diyorum." Arkası dönük olsada yan tarafından gülümsediğini görebildim. Kahvesinden bir yudum alıp bana döndü. Gözleri bana ulaşır ulaşamaz ilk bacaklarımda gezinmişti. Yavaşça yukarı çıkardı. Acele etmiyordu, gözlerinin üstümdeki hakimiyeti büyüktü. Çok fena süzüyordu beni.
"Askeriyede böyle dolaşman uygun değil," karşıma sandalye çekip oturmuştu. Kahvesinide yudumluyordu bir yandan. "Bacaklarını görmemeliler."
"Sen görüyorsun ama. Bu sorun olmaz mı eğitmenim?"
"Görmediğim bir şey değil." Derin bir nefes verip boynunu kıtlattı. Kahvesini bitirmesini bekledim. Bu esnada ikimizde konuşmadık. Fazla gergindim açıkcası. Ondan bir atak bekliyordum. Ama o da benim gibi sadece susuyor ve bakıyordu. Bir süre öyle kaldıktan sonra bu sessizliği sonunda bozabildi. "Ah, omuzlarımda nasıl ağrıyor.."
"Jungkook, uzanda masaj yapayım." Bunun için gelmiştim zaten. Gerçekten ağrısı olmalı ki bir masajcıya ihtiyaç duymuştu.
"Yatak odama geçelim." Oturduğu yerden kalkıp odasına ilerlemeye başladı. Ben de takip ettim onu. Odası fazla sadeydi. Benim kaldığım odanın tam tersiydi. Jimin ve Yoseopla kalsam bile yatak başlığımda yıldızlar vardı. Jiminle beraber süslemiştim aslında.
Odasına geldiğimizde kapısını kapattı ve birden tişörtünü çıkardı. Nefesimi tutup vücuduna bakmaya başladım. Nefes kesiciydi. Dövmeleri, kasları.. her şeyi mükemmeldi!
Vücudunu gözlerimle yıllar sonra tekrardan keşfederken gözüme bir şey takıldı. Talisman. Talisman yazan bir dövmesi vardı. Göbek deliğinin yanındaydı. Küçük, el yazısıyla yazılmıştı. Bana talisman dediği zamanları hatırlayınca duygulanmıştım. Bu dövmenin varlığından haberim yoktu. Benden sonra mı yaptırdı ki?
