Bölüm 20 : Enchanted Forest ( Yoongi Merkezli OT7 )

582 18 200
                                    

Yoongi merkezli OT7 !!!

Neden bilmiyorum ama yazarken inanılmaz zorlandığım , yazmamak için kendime tonlarca bahane ürettiğim tek bölüm olabilir. 

Yoongi, kulübesinin arkasındaki ormanın lanetli olduğunu ve hem sevimli hem de korkunç yaratıklarla dolu olduğunu biliyordu. Özellikle teslimatlar için büyülü ormandan geçmemesi gerektiğini biliyordu ancak bu özel rota zamanını neredeyse yarıya indiriyordu. Riske girmeden duramıyordu çünkü fazladan zamanını yüzmeye gitmek ya da göl kenarındaki daha az tehlikeli olan ormanda kestirmek için kullanabilirdi. 

Kırmızı ceketini giyip kapüşonunu dağınık siyah saçlarının üzerine çektikten sonra annesinin taze pişirdiği ikramlıklarını bir sepete doldurdu. 

Artık evi görünmeyene kadar yanlış yönde yürüdükten sonra ormanın gölgelediği çitlerden atladığında loş ışıkta yönünü şaşırmış bir halde, kalbi küt küt atarak ormanın içine dalmıştı.

Bu ormanda ağaçlar o kadar sıktı ki neredeyse ışık yere ulaşmıyordu ve öğleden sonra olmasına rağmen Yoongi zar zor görebiliyordu ama gözleri yavaş alışmaya başlamıştı. Bir baykuş ötüşü duyduğunda ötüş içini ürpertmişti.

Ayak sesleri duyduğunda kendi adımlarını da hızlandırırken, korku damarlarında dolaşıyordu. Arkasına dönmeyi düşünmüştü ama ormanın içinden geçip diğer tarafa doğru koşma fikri daha cazip geliyordu. 

Bu yüzden hızlıca yürümeye devam ettikten sonra mola vermek için gördüğü küçük bir açıklığı takip etti. Daha açıklığa ulaşamadan çıkaramadığı bir şekil yanından geçip gittiğinde ise korkuyla ciyakladı.

Bu şekil soluk beyaz bir kurttu, omuzları Yoongi'nin kafasından daha yüksekteydi, kurt güneş ışığına doğru koşarken ona doğru döndüğünde birden uzun boylu, yakışıklı ve çıplak bir adama dönüşmüştü. Bu bir kurt adamdı - Yoongi onları duymuştu. Kalbi çarparken korku ve heyecan onu taşa dönüştürmüştü sanki kıpırdayamıyordu. 

Onları duymuştu, pençelerinin insanların yumuşak boğazlarını nasıl yırttığını, insan etinin en sevdikleri kısımlarına ulaşmak için deriyi ve eti yırtarken yüzlerinin nasıl kanla kaplandığını, ne kadar tehlikeli ve güçlü olduklarını duymuştu.

Ama bu seferki öldürmeye hazır görünmüyordu. Aklında başka bir şey varmış gibiydi - güçlü bir pozisyonda dururken, yanakları kırmızı, gözleri puslu ve dikkati dağılmıştı. Bacaklarının arasında ki penisi ağırlaşmış, kızarmış ve uyarılmış bir halde asılı duruyordu. Taşaklarının önünde sert bir yumru vardı, üzerinde ki damarlar göze çarpıyordu ve Yoongi'nin tek yapabildiği bakmaktı.

Hırıltılar ormanı doldururken heyecan Yoongi'nin içine yeniden öyle yoğun bir şekilde dolmuştu ki kasları olduğu yerde kilitlenmişti. Gölgelerin arasından başka bir adam çıkarken benzer bir çıplaklık ve uyarılmışlık hali içindeydi. 

Bakışları Yoongi'nin üzerine düşerken "Seokjin, kim bu?" diye mırıldandı.

"Onu gezinirken buldum," diye cevap verdi ilki, başını kaldırıp keskin bir uluma sesi çıkararak. 

Sesi tamamen insanlık dışıydı, sanki ormanda uluyan bir köpek gibiydi. Açıklığa birkaç kurt daha girdiğinde hızla insan formuna geçmişlerdi. Hepsi kaslı, yakışıklı ve benzer şekilde uyarılmış haldeydi. 

İçlerinden ikisi birbirlerini insan formunda görüp hemen hırlamaya başladığında birbirlerine çarpıyor, yuvarlanıyor, ısırıyor ve tekmeliyorlardı, keskin tırnakları birbirlerinin derilerinde kırmızı izler bırakıyordu.

SMUT ONESHOTS {NAMJİN // SOPE}Where stories live. Discover now