Bu hikaye +18 öğeler içermektedir!
Kedi fantezisi olan Hyunjin, genelevde çalışmak zorunda kalan Felix'i ilk günden gözüne kestirir. 🐱
"Gel bakalım kedicik..."
"Sahibim nasıl bir pozisyon istiyor?"
‼️
Hikayedeki karakterler gerçek hayattan alınmamı...
Annemin yanına gidip olayları anlattığımızda boşanma işini duyunca pek de mutlu olmadı. "Baban bize rahat vermez ki Felix, kesin öldürür bu sefer..."
Hyunjin bunu duyduğu gibi yanındaki kanepeye oturdu. "Hayır Bayan Lee. Size güvenli bir yer ayarlayacağım."
Annemin sevinçten gözleri dolmaya başladı ve Hyunjin'e sımsıkı sarıldı. "Cennetten mi düştün sen çocuğum?"
Hyunjin birkaç saniye boşluğa baktı, sonra gözlerini kapatıp o da sarıldı. Annesini hâlâ özlediğini görebiliyordum.
Birlikte yatağa oturup internetten ev bakmaya başladık. İkisi de birbirinin yanında artık daha rahattı. "Aigoo, bu fiyatlar ne?"
"Lütfen fiyatlara takılmayın anneciğim. En çok beğendiğiniz evi gösterin." deyip tabletten fotoğrafları göstermeye devam etti.
Annem Hyunjin'de daha sık kalacağımı tahmin edebiliyordu. "Felix zaten eve uğramaz şimdi, kesin seninle yaşayacak." deyince Hyunjin gülmeye başladı.
"ANNE NE ALAKA-"
"Bir şey demedim ki oğlum, yaşa hayatını. Ben 50 yaşına gelmişim zaten. Ne yapacaksın bu teyzeyle?" derken hem trip yapıyordu hem dalga geçiyordu.
Hyunjin adres filtrelemeyi açarak "O zaman benim evime yakın bir yerlerde olsun, böylece birbirinizi sürekli görürsünüz." dedi.
🐱🐱🐱
-Hyunjin'in ağzından-
Bayan Lee'nin kokusu, elleri, konuşması... her şeyi bana annemi hatırlatıyordu.
Liseye başladığımdan beri ilk kez şu son bir haftadır kalbimde bir şeyler hissediyordum. Bu yaşadıklarımın hepsi Felix sayesindeydi.
Annesi bir eve bayıldı. Gözündeki ufak bir heyecan bile benim mutlu olmama yetiyordu. "Tamam, emlakçıyla konuşayım."
Felix'le tedavinin son gecesinde de hastanede uyuduk. Annesi sabah kontrolleriyle taburcu olunca birlikte çıktık. Yeni eve konumdan bakarak arabayla gittik, benim kaldığım rezidansın birkaç site yanıydı.
Çok yüksek istemediğini söyledi, bulduğumuz daire de 5. kattaydı. "Ayyy fotoğraftakinden bile güzel burası!" deyip etrafı incelemeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O sırada temizlikçileri aradım. "Merhaba. Yeni bir ev var. Eşyaları da dahil her şeyin dezenfekte edilmesini istiyorum. Bugün gelip başlasanız çok iyi olur. Annem yeni taburcu oldu da."
Felix son cümlemi duyunca yanıma geldi ve elimi tuttu. Ben telefonla konuşurken boynumu öpmeye başladı. "Tamam öyleyse, öğlen hepinizi bekliyorum."
Telefonu kapattığım gibi belini tutup kendime çektim. "Yine ne yaramazlıklar yapıyorsun?"
"Seni seviyorum." deyip dudağımı öptü. Annesinin hâlâ diğer odada olduğunu görünce ben de hızlıca öptüm. "Seni seviyorum."
🐱🐱🐱
Temizlikçilerin hepsi geldiği için evdeki iş bir günde bitti. Akşam yemeğini burada yedik, Felix'in annesi mükemmel bir yahni yapmıştı.
"Onno yomoğono ozlomoşom." dedim ağzım yemekle doluyken. Durmadan yiyordum. Birden karnım şişti ve ikinci tabağımı yarıda bıraktım. "Patlayacağım..."
Felix ağzımı peçeteyle sildikten sonra o da doyduğu için arkasına yaslandı.
-Afiyet olsun çocuğum. Siz gelin ben hep yaparım.
-Anne, Hyunjin'in evinde hiçbir şey yoktu. Kimchi yaparken biraz da onun için hazırlar mısın?
-Tabii ki oğluşum!
🐱🐱🐱
Felix'le nihayet evime vardık. "Burası artık yabancı hissettirmiyor." derken ceketini çıkardı, odaya geçti.
Yatağa geldiğimde uzanmış bir şekilde düşüncelere dalmıştı. "Ne oldu?"
Endişeli bir şekilde "Hyunjin, yarın mahkemede ne yapacağız?" dedi.
"Bay Kim'in bulduğu avukat sizi güzel bir şekilde savunacak, siz de bu işten en rahat şekilde kurtulacaksınız." dedim ve saçlarını okşadım.
-Korkuyorum...
-Kimden?
-Babamdan. Ya birden bizi öldürürse? Ya yanında bir şey taşıyorsa?
-Felix... Adalet sarayına girmeden önce güvenlik üstlerimizi arıyor tabii ki. Lütfen böyle şeyler düşünüp kendini yorma.
-Tamam...
🐱🐱🐱
Dişlerimi fırçalayıp uyumak için yatağa döndüğümde kedimin geceliğindeki birkaç düğmeyi açtığını fark ettim. Ama hiç belli etmemeye çalışıyordu.
"Seni yerim."
"Ne-" diyordu ki üstüne çıkıp dudaklarını öptüm. Bu gece ileriye gidemezdik, yarın bütün gün davayla uğraşacaktık.
Uzanırken dudaklarımı öpmeye devam etti. Açtığı düğmelere doğru eğildim ve tenini öptüm.
Boynuna yaklaştığımda Felix'in kokusunu yoğun bir şekilde aldım, içime çeke çeke öpüyordum. "Bebeğim benim..."
"Meow..."
Başımı kaldırıp ona baktım. Gülümsüyordu, artık ben demeden kendi isteğiyle miyavlıyordu. Dudaklarını öptüm ve "Kedimin yarınki endişesi biraz da olsa azaldı mı?" dedim.
Gülümseyerek bir daha miyavladı. "Tanrım, Felix... Beni delirtiyorsun."
Kollarını boynuma sarıp beni kendine çekti. "Hyunjin, altım şu an senin için yanıyor..." diye fısıldadı.
"Üzgünüm kedicik, yarın çok işimiz var-"
Felix dudaklarıma yapıştı. Yumuşak yumuşak emiyordu. Benden ayrılıp "Hadi Hyunjin..." diye daha sessiz bir şekilde fısıldadı.
Bacağını penisime sürtüyordu. Yavaşça gözlerim kapandı. Kulağıma yaklaşıp "Çok istiyorum..." dedi. Felix beni öyle bir azdırmıştı ki yarın ona her türlü şeyi yapacaktım. Dizini çekince alt kısmımı ona bastırarak sürttüm. "Mmh Felix... Yarın benden kurtuluşun yok."
