Ilk kitabım hemen vote yapın demicem arkadaşlar ama ilk bölümü okuyanlar ikinciyide okusunlar lütfen:)
Iyi okumalar.Sabah kalktığımda donuyordum.Üstümdeki yorgan yerdeydi.O sırada saate baktım.Yemek yemeye geç kalmışım.Hemen kalktım ve üzerime siyah bir basit tişört altıma lacivert pantolon ve ayakkabı ise sahte bir ayakkabı.Saçlarımı ise topuz yapıp odadan çıktım.Bu gün kaçıcaktım.Kadim kankam Ellie ile.Yemekhaneye girdim Ellei'yi buldum.
"Ellie yemeğe geç kaldım idare ettinizmi?"diye sessizce sordum.Duyarlarsa fena olur.
"Kate,sen hep geç kalıyorsun alıştık artık.Müdür bile kızmıyor."dedi gülerek.
"Kaçıcaz bugün ama bugün 11 yıldönümü."
"Neyin?"
"Buranın."dedi.
"Ah tabi ya daha eğlenceli olucak."dedim ve sırıttım.O sırada müdür geldi.Sonunda,aferin!
"Çocuklar gençler falan filan"adamın takıntısı vardı falan filan.Insan insandan kapıyor.
"Parti veriyoruz falan filan."dedi.Kimse dinlemiyordu.
"11.yılımız olduğu için diğer yetimhaneler bizi kıskanıyor onları dinlemeyin falan filan"dedi.He,he he.Bugün serbesttik.Ellie ile aynı odaya sahip olduğumuz için odaya gittik ve eşyalarımızdan değerli olanları müdürün hediye ettiği sırt çantamıza koyduk.O sırada pencerenden bir kağıt elime geldi.Uçak yapılmıştı.Uçağı bozdum.
"Ellie bu kağıtta ne yazıyor?"dedim.
"Bu neyin nesi ya?"dedi kağıdı okurken.
"11.yıl dönümüne bir hediyemiz var.Okulun çok eskildi.Bir bombalayalım dedik.Ne dersin?akşam saat 5:30da patlıyor.1 saatin var.
-John Petterson"dedik aynanda.Korku dolu gözlerle birbirimize bakmadan edemedik.
"Durdurmalıyız."dedim.
"Olmaz."dedi bana bakarak.
"Söyliyelim o zaman."dedim.Insanlar ölmemeli.Bizim yüzümüzden.
"Öğrenciler parti için başka bir yerde olucaklar.Öğretmenlerden yediğim dayağın haddi hesabı yok Kate.dedi bana bakarak.
"Kimseye söylemiyoruz."dedi.
"Tamam mı?"dedi tekrar.Dayak yedim.Evet hemde her gün.Intikam sırası bendeydi.
"Tamam"dedim usulca.Saat 5:25ti az kaldı.Patlamaya.Sırtımıza çantalarımızı taktık.Yürümeye başladık.En alt kata gelince bayan Marcolliyi gördük.Dayak atması harbi acıdır.
"Nereye bu saatte.Yoksa kaçıyomusunuz?"dedi.Tam koşmaya başlıyordukki bize doğru o sopayı yüzümüze sıraayla vurdu..Canım çok yanıyor.Çok.Bacaklarımma vuruyor.Felç olmamı istiyor.Eminim.
Saat 5:29
Son bir dakika mı?ne.?Ellie ile kadının bacağıma tekme atıp koşmaya başladık.Patlicaktık belkide.
Son 10,9,8...
Tam kapıdan çıktık ve arkamızdan bomba patladı.Bombanın patlamasıyla kendimi yerde buldum.Ve gözlerim kapandı...******
Gözlerimi krem rengi bir odada açtım.Etrafımda ise dayım ve yengem vardı.Onlar beni istemişlerdi,ama okul bitine kadar çıkamıyorduk.Dayak.O sesimin yankısı..
"N-ne o-oldu bana?n-nerdeyim ben?"dedimTitriyordum.Yanımdaki yatakta Ellie oturuyordu.
"Kate,bitanem okulunuzda bomba varmış patlamanın etkisiyle bayılmışşın.Ve bu morluklar ne?"dedi dayım.Ne dicem?evet dayak yedim.
"Büyüklerimden dayak yyiyorduk.Hep yedik.Hep dayı.."
Deduğimde gözlerim dolmuştu.O sırada yanımdaki masadaki gazete manşetini gördüm.
SON DAKİKA
Marconi Yetimhanesinde saat 5:30 civarında bombalı patlama 237 kişinin ölmesine neden olurken 9 kişide ağır yaralı....devamı sayfa 18'deEllie'ye nefretle baktım.Onun suçuydu.Ölüme bırak diyen oydu.Ama o uyuyordu.Gözlerimi sildim.
"Kate,artık bizimle yaşıyacaksın.Ellie için onun halası ile yakınız o da halasında kalicak.Hadi kalk gidelim."diyen yengeme baktım.Kafamı 'tamam'anlamında salladım ve yataktan kalktım.Yengem bana bir çanta uzattı ve banyoya girdim.Üzerime yengemin verdiği çantanın içinden altıma gri bir eşortman üstüme ise siyah bir kazak giydim.Hava soğuktu.Ve tarzım vardır ama bu durumda kaldıramicam.Suratım bembeyazdı gözlerimin Altı mosmordu.Ayakkabı olarak ise bir bot giydim ve çıktım.
Yengemlerle odadan çıktık ve dayımın süper lüks limuzinine bindik.O sırada aklıma bir şey geldi.
Bayan Heatyear,çok iyi biriydi.Ordaki en iyi hocam bana 10-11 kez dayak yemeden kurtalmıştı.Hiç dayak atmamıştı.Ve en son karnında ikizler varken okuldaydı.Ölmediler dimi?evdedir dimi?Hemen o haberin yazdığı gazeteyi aramaya koyuldum.Dayımın telefonuyla aradım.Bir kadın açtı.
"Buyrun"
"Ben şu sok haber yetimhanenin patlaması ile ilgili bir soru sorcaktımda."dedim.
"Sorun."dedi.
"Bay Heatyear'ın telefon numarasını verirmisiniz?"dedim.
Verdi.Verdi ve suratına kapadım.Sonra bay Heatyear'ı aradım.
"A-alo?"dedim.Bu arada biz hala eve gelmedik mi ya?
"Alo buyrun ben John Heatyear."dedi.
"Bayan Heatyear?"dedim.
"Patlama sonucunda ağır yaralı.Iyi günler."dedi ve kapattı.Telefonu dayıma verdim.
Biraz sonra eve gelmiştik.Ev,kocamandı.Saraydı
Basbaya.O sırada kuzenlerimi gördüm.Cece ve Brandon.Cece ile yaşıt,Brandon ise benden 2yıl büyüktü.Cece bana sarıldı ve içeriye girdik.Kocaman salon siyah beyaz dekorluydu.Merdivenlerden çıktık.En son oda benim için en sevdiğim renk bordo ve siyahtı.Idamda bordo ve beyazdı.Güzeldi.
"Kate,burası senin odan.Istediğini yapabilirsin.Biz yemeğe gidicez gelicekmisin?"diye sordu Cece.
"Yok gelmicem."dedim.Bana telefon uzattı.
"Bu senin rehberde herkes var.Bay."dedi ve gitti.Herkes gitti.Telefonu elime aldım komidinin üzerine koydum.Dolaba baktım.Pijama takımı buldum ve giydim.Yatağ uzandım.Ve uyudum.Soğuk,dondurucu bir oda.Her yer bembeyaz.Birden yere düştüm.Karşımda insanların fotoları çıkmaya başladı.
"Öldü"
"Ağır yaralı"
"Öldü"
....
Bunlar patlamadaki insanlardı.Birden çığlık attım.
Yankısını gerçek hayatta duydum.Kalındı çok kalın.
Telefonu aldım.Ve Ellie'yi aradım.
"Ellie."dedim kötücül bir şekilde.
"Kate sen misin iyimisi n?"diye sordu.
"Ellie,yarım saat sonra ,"Central Home Park'a geliyorsun."dedim ve kapattım.
Yarım saat sonra
Üstümde bana bol yarım kollu mavi bir kazak giyindim.Altıma siyah pantolon ayakkabı siyah bot saçlarım ise topuzdu.Bankta onu bekliyordum.Birden suratındaki makyajıyla badana yapılacak fazla minik etekli ve göbeği açık giyinmiş bir Ellie geldi.Onu böyle beklemiyordum.
"Naber tatlişko?"diye sordu tiki kızlar gibi.
"Ellie."dedim.
"Efendim tatlişkom."
"Tikiliği bırak Ellie."diye sinirle bağırdım.
"Kapa çeneni Kate."Dedi.
"Sen bir katilsin."dedim
"Ne katili ya!bak Kate 200 küsür insanı ben öldürmedim.Beraber öldürdük bu bir.Iki hırsızı anlarım bencili anlarım katil diyemezsin bana.Üç eğer biraz beynin olsaydı bana hayır derdin.Ve dört daha bana katil deme."diye bana sinirle bağırdı.
"Gerizekalısın kızım sen."dedi sonra.Yüzüne güzel bir tokatla kendisine geldi.
"Intikam hırsızısın sen.Intikam kanına işlemiş,peki ya masumlar!!."diye bağırdım ona.
"Daha görüşmeyelim.Defol hayatımda Kate."dedi ve gittim.Ondan nefret ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri(askıda)
Novela JuvenilSoğuk bakıyordu.Yüzü beyaz ile esmer arasındaydı.Yüz hatları kusursuz denebilirdi. Öldürebilirdi. Ölebilirdi. O karanlığın çocuğu Gabriel'di. Ve ben onun üzerinde yoğunlaşmıştım. ... ^^Tüm hakları saklıdır.^^