ep.2

133 38 5
                                    

[chat] buyukbas hayvan cikabilir
including: taehyung, hoseok, you

hoseok
dolabinda kesici veya delici alet var mi jimin

you
yok... neden olsun

hoseok
kursun kalem de is gorur bence ya ucunu iyice acarsam evet

you
noluyo hoseok

hoseok
abi bu inek odevimi yemis YINE
orospu cocugu anliyorum otla besleniyosun ama bitkilerimden uzak dur diye on milyar defa soyledim

taehyung
bi iki marul yedim diye ne bu tantana

hoseok
bi iki KASA marul

taehyung
evet

you
taehyung

taehyung
ama jimin
hicbi manav hoseok kadar guzel sebze yetistiremiyor

hoseok
allah belami verse de elinden kurtulsam

you
olan olmuş artık kavga etmeyin
taehyung sen de yenilerini ekmesi için hoseok'a yardım et
ben de son iki odayı kontrol edip geleceğim sonra katılırım size

taehyung
you: taehyung sen de yenilerini ekmesi için hoseok'a yardım et
ben ne anlarım sebze yetistirmekten
veganlik boyle bi sey degil

hoseok
orospu cocuklugu tam olarak boyle bi sey ama

taehyung
tamam ya ederim yardim ne bagiriyosun

hoseok
elime gecsen sikecegim sen bana ne bagiriyosun diyosun

taehyung
insan arkadasini siker mi

hoseok
sen dusmanimsin oglum benim
ne arkadasligindan bahsediyosun

taehyung
iyi o zaman gel sik kardesim ne diyeyim

you
taehyung saçmalama
hoseok sen de sakin ol

hoseok
olamiyorum jimin
bu kacinci
biktim
yuzunu gordukce katil olasim geliyo

taehyung
ne marulmus arkadas ya
siktigin yetmedi canimi mi alacaksin bir de

hoseok
kardesim ben esnaf degilim
OGRENCIYIM
onlar da benim mahsulum degil
ODEVIM

you
siz birbirinizi yemeden dönsem iyi olur ya
son birkaç kişi kalmıştı kontrol etmediğim
seokjin'e devrettim
geliyorum

(seen by 2)

***

"Niye aramıyor?" diye söylendi Jungkook. Son birkaç ayda tükettiği sabrının yerini alan kaygı bozukluğuyla midesi karıncalanıyordu. Pencerenin denizliğindeki uzun mindere yarım yamalak oturmuştu. Küllüğe bıraktığı sigarası kendini ağır ağır tüketirken dizini sallıyor ve elinden düşürmediği telefonunda bir hareketlilik olmasını bekliyordu.

"Ben nereden bileyim?" diye homurdandı Namjoon. Yoongi duşta olduğu için kuru gürültü olduğunu düşündüğü serzenişleri o dinlemek zorundaydı.

Sesli bir nefes verdi Jungkook. Arkadaşlarının, hissettiklerini öyle kolayca anlayamayacaklarını biliyordu ve bunun için onlara tavır yapamayacağının farkındaydı. Yine de ne kadar baskın olduğunu anlayamadığı bir yanı anlayış bekliyordu. Tam da bu yüzden Namjoon'a dümdüz bakmış, neredeyse bitmiş sigarasına uzanarak zehirli dumanı ciğerlerine çekmişti.

Nihayetinde beklediği arama telefonunun ekranını aydınlattı. Telaşlanarak ağzındaki dumanı sertçe dışarı üflemiş ve eliyle hızlıca dağıtarak boğazını temizlemişti.

"Alo?" dedi, çağrıyı dördüncü çalışında cevaplarken. Farkında olmadan nefesini tutarak bekledi.

"Hey, selam. Jeon Jungkook, değil mi?"

Karşıdaki ses Park Jimin'e ait değildi.

"Evet." dedi keyifsizce. "Kimsiniz?"

"Ben son sınıf konservatuvardan Kim Seokjin. Yurtta olup olmadığını teyit etmek için..."

Devamı onun için kırılan hevesine iyi gelmeyen, birkaç dakikalık sıkıcı bir görüşmeydi.

Duştan çıkan Yoongi onu karamsar yüz ifadesiyle çalışma masasında otururken bulduğunda Namjoon'a ne olduğunu sorarcasına kaş göz yapınca, diğeri omuzlarını silkti. Telefon görüşmesinin istediği gibi geçmediğinin farkındaydı ama oturup Yoongi'le Jungkook'un dedikodusunu yapacak değildi.

"Sorun ne?" diye sordu Yoongi. Jungkook ona baktı.

"Arayan o değildi." dedi kısaca. Omzunu patpatladı diğeri.

"Karalar bağlama hemen." dedi. "Sonuçta iki hafta boyunca yurttan sadece sen değil, o da çıkamayacak. Bir yolunu buluruz."

***

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

stuck with you : kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin