1. Bölüm

867 43 51
                                    

Ben Kaori İto
Annem ile babamın ayrılmasıdan sonra Japonya'ya geleli 1 hafta oluyordu. O ikisinin ayrılmasında pek üzüldüğüm söylenemezdi zaten olması gereken buydu, ikizimde benimle aynı fikirdeydi zaten onların kavgalarından bitmek bilemeyen o gergin saatlerden bıkmıştık. Babam ise bunu bildiği için Japonya'nın bize iyi geleceğini düşünmüş olmalıydı babam ünlü bir tekvandocuydu bu yüzden para sorunumuz da yoktu annem ise genellikle babamın kazandığı parayı yerdi. Zavallı babamın annemin onu aldattığından haberi yoktu, hiç birimizin haberi yoktu. Babamdan ayrıldıktan 1 hafta sonra yeniden biriyle evlenmişti zaten bizide doğduğumuzdan beri umursamıyordu.

Neyse şuan bunları düşünmemeliyim sonuçta artık yeni bir defter açtım (sayfa değil) burda mutlu olacağım iki gün sonra okul açılacak ve ben bu yüzden aşırı heyecanlıyım zaten diye düşünürken Ryuzaki içeri daldı (ikizim).

-Lann olum burda bir kırktasiyede mangalarımın özel sayısı varmış kalk almaya gidiyoruz, hadiiii! (R)

-kapıyı bir tıklatsaydın önce bir deve! Gitmiyorum ben hiç bir yere (K)

-Kes! (R)

Yan bir bakış attım, Ryuzaki tam bir otakuydu hatta manyaktı ve kendisi küçükken japonca dil derslerini aksattığı için benim kadar iyi bilmiyordu bu yüzden bazı yerlere benimde gelmemi istiyordu babam ona özel ders hocası tutmuştu hatta, öğleden sonra hoca gelecekti

-ne kabasın bu yüzden seninle gelmicem.

Benim gelmeyeceğimi anlamış olacak ki kedi gibi yalvarmaya başladı ve bende sırf sussun diye kabul ettim. Benimde bir beynim vardı ve bu kadar sesi kaldıramıyordum.

Geldiğimizde bizi bir kadın çalışan karşıladı ve mangaları gösterdi tam bu sırada saçlarını ortadan toplamış tatlı bir çocuk gördüm yanındaysa ikizim gibi deve bir çocuk vardı ama minnak olan daha tatlı duruyordu. Tam bu sırada kafama bir darbe aldım

-ağyh!

-çocuk keseceğine kasaya gel gerizekalı

-sanane be! Hem belki gidip tanışcam çocuğa rezil ediyon bizi

Türkçe konuştuğumuz için çoğu kişi dönüp bakıyordu ama anlamıyorlardı. Ryuzaki kıskanç bir abiydi onunla ne kadar ikiz olsakta onu abim olarak görüyorum, oda bunu seviyor zaten. Attığı side eye bakışlara dayanamayıp kasaya doğru gittim kart bende olduğu için ödemeyi ben yapacaktım. Son kez sarışın çocuğa baktım bu sırada onunda bana baktığını fark ettim bana gülümsemişti BANA GÜLÜMSEMİŞTİ umarım tekrar karşılaşırız. Mağazadan çıktıktan sonra Ryuzaki konuşmaya başladı

-o çocuktan hoşlandın mı?

-ne alaka amk konuşmadım, konuşmayı geç daha yeni gördüm.

-seni tanımasam kabul ederdim de neyse...

Aramızda kısa bir sessizlik geçti

-burda çok güzel bir kafe olduğunu duydum gidelim mi? (R)

-olurr, adı neymiş?

-Sakura Cafe. Kiraz çiçeğinden, böğürtlen ve çilekten çok güzel tatlılar yaptıklarını duydum.

Bu sözler beni mutlu etmişti ryu nun damak zevkine güveniyorum eşek güzel yemek yapıyor bide

-tamamm hadi gidelim ama geç kalmayalım, senin dersin var.

-haiii

Selamm asklar yeni bir hikaye ile geldim yani ilk oc hikayem diyim umarım beğenirsinizz gelecek hikayelerde daha da kaynaşcaklar merak etmeyin bu bölüm biraz giriş gibi oldu
Vede bu hikayenin konusunu bulmamada bana yardım eden @Ferhin_ e teşekkür ederimm
Bu arada yazdığım evren tr nin son evreni yani mikey ile micchi nin el ele tutuşup zamanda geriye gittikleri anladınız siz bu arada bağımsız şeylerde yazıcam haberiniz olsun

Mikey x reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin