Yine bir sonbahar sabahı, elime sıcak kahve dolu kahve kupamı alıp cam kenarına oturdum.
Dışarıyı izliyordum yapraklar adeta rüzgârla birlikte dans ediyor ve tek tek dökülüyorlardı. Dalmıştım yine uzaklara ama bende neden daldığımı bilmiyordum. Sadece bu görüntü ruhumu besliyor gibiydi.
kuşların sesi kulağıma doluyor bu bana huzur veriyordu. Arkadan gelen abimin sesiyle ona döndüm.
"Ben çıkıyorum görüşürüz akşam." diyip anlıma kuru bir öpücük bırakarak gitti.
Annemizi ve babamızı bir trafik kazasında kaybetmiştik birbirimize destek çıkıyorduk, bana sadece abi değil anne babalıkta yapıyordu.
Onu herşeyden çok seviyordum ve onun için herşeyi yapmaya hazırdım.
Saat 08.30 olmuştu yarım saat sonra dersim başlayacaktı. Hemen hızlıca biraz atıştırıp, üstümü giyindim ve evden çıktım.
Okula vardım. Sırama oturduğumda sıra arkadaşım Emre bana döndü.
"Günaydın Deniz." dedi. Bende ona dönüp
"Sanada günaydın Emre." dedim.Ders başladı. Ders biyolojiydi hiç anlamıyordum zar zor iki ders bitti ve tenefüste bahçeye çıktım ve o sonbaharın güzel esintisini içime çektim.
Okul bitti eve döndüm. Üstümü değiştirip rahat şeyler giydim. Akşam olmak üzereydi abim Kıvanç gelmek üzereydi.
Hemen mutfağa geçip çorba ve pilav yaptım. Abim pilavı çok severdi. Tam ocağın altını kapattığımda kapı açılma sesiyle arkamı döndüm.
"Hoşgeldin abi." dedim. O da bana
"Hoşbuldum Deniz'im." dedi.Bana Deniz'im demeyi seviyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu. Masaya oturduk yemeğe başladık. Ağzı doluyken anlaşılmaz bir sesle
"Ellerine sağlık çok güzel olmuş." dedi. Bende gülerek
"Afiyet olsun abim ama biraz daha hızlı yersen boğulacaksın." dedim.Bulaşıkları topladık ve artık yataklarımıza geçtik.
Kocaman yumuşak yatağıma yattım ve çok rahatlamış hissettim.