Yoongi:
Jimin
NerdesinJimin:
Jungkook'un yanındayım
Bir şey mi olduYoongi:
Yok hayır sadece merak ettimJimin:
Birazdan eve dönücemYoongi:
Tamam***
Yoongi:
Jimin
1 saat oldu gelmedin
(19.32)Korkutuyorsun beni
Nerdesin Jiminnie
(20.01)(20.12)Görüldü
Jimin:
Yoongi beni almaya gelYoongi:
Tanrı aşkına nerdesin sen
Seni merak ettimJimin:
Yoongi yalvarırım yanıma gel
Sana ihtiyacım var
*konum
Buraya gelYoongi:
Geliyorum
Eğer ağlıyorsan
Ağlamayı kes ve gül
Gülmek sana yakışıyorDüz yazı
Evden hızla çıkmıştım ve Jimin'in attığı konuma gitmiştim .
Karanlık bir bir yerdi ve ben daha çok endişeleniyordum
"Jimin!Nerdesin"
Gözlerim dolmuştu,
Neden bilmiyordum ama ona çok yakın hissediyordum.
Ondan hoşlanmıyordum ama ondan aurılmakta istemiyordum.Bazen sadece yazdığı kurguları bahane ediyordum.
"Jimin!..."
Karanlık yer bir anda aydınlandığında herkesin yüksek sesle bağırmasıyla irkmiştim
"İyi ki doğdun Yoongi, iyi ki doğdun Yoongi! "
Şaşkınlıkla donup kalırken Jimin karşıma geçti ve gülümsemeyle bana baktı.
İçimde oluşan hisle öne atıldım ve Jimin'i belinden tutup kendime çektim ve herkesin içinde dudaklarına bastırdım dudaklarımı
Ondan ayrıldığımda sıkıca sardım kollarımı beline.
"Beni çok korkuttun bücür "
Ortam çok sessizdi ve bu sessizlikte Jimin'in Hızla atan kalbini duyabiliyorum.
Bir kaç dakika sonra Jimin de bana sarıldı ve şunları söyledi
"Seni bu kadar endişelendiğim için özür dilerim Yoongi ama o zaman sürpriz olmazdı "
Ardından Jungkook konuştu ve dikkat dağıtmaya çalıştı
"Hadi pastayı keselim!"
Jimin'den kollarımı ayırdım ve etraftakilere baktım.
"Hepinize teşekkür ederim"
Daha sonra kaşlarımı çatıp Jimin'e baktım.
"Cezan uzadı Park Jimin fazladan 2 hafta daha benim istediklerimi yapacaksın"
Dudağını büzdü ve o sırada, az önce yaptığım rezillik aklıma geldi.
"Bana hala mandalina borçlusun"
"Borç borçtur"
Ve hayatımdaki ilk ve en güzel doğum günü partisinin tadını çıkardım.
***
Jimin'le eve dönüyorduk ve aklıma bir şey gelmişti.
"Jimin "
"Yoongi"
Aynı anda konuştuğumuzda güldüm
"Sen söyle ilk"
Dedim
"Peki,beni neden öptün?"
Düşündüm,sahi neden öpmüştüm onu
"İçimden geldi"
"Doğru sen sürekli içinden geldiği için davranıyorsun"
"Jimin açık konuş"
"Benim senden hoşlandığımı bildiğin halde bana ya ümit veriyorsun ya da sevgimi şakaya vuruyorsun"
Ben kendimi sevmezken seni nasıl seveyim ki..
Diyemedim ona jiç bir şey diyemedim.
Yola baktım
"Sen ne diğecektin"
"Bana bir daha böyle şakalar yapma"
Dudağını büzdü.
Geçmiş çok kötü bir mâziydi.
Annem sürekli şaka yapardı .
Ve bir zaman sonra şakaları sürekli ölmeye bağlıyordu ve sonunda o gitmişti..."Neden?"
Dedi gözleri parlayarak bakıyordu
Hayatım Jimin'in aksine bok gibi gidiyordu ve dışarıdan hiç sorunu olmayan ,ailesinden sevgi görerek büyümüş biri gibi duruyordum.
Annem bile doğum günümde intihar etmişti benim.
Babam ve kardeşim trafik kazasında ölmüştü
Aniden frene basmış ve sertçe direksiyona yaslanmıştım.
"İlk doğum günü partim Jimin , annemin ölüm yıl dönümü ve benim doğum günüm"
Hıçkırıklarımı tutamazken konuşmaya devam ettim
"Mutlu mu gözüküyorum, umursamazım evet çünkü kaybedeceğim hiç bir şey kalmadı ,ben sadece bencilim!"
"Yoongi.."
"Şaka yapılmasından nefret ederim çünkü annem şakacı biriydi ve daha sonra intihar etti"
Yutkundum ve Jimin'e baktım.
"Sana karşılık veremiyorum çünkü daha kendimi sevemiyorum."
Elini omzuma koydu
"Seni bırakmıyorum çünkü artık yalnız kalmaktan korkuyorum, ben bencilim tekiyim"
Boş kalan eliyle göz yaşlarımı silip yanağımı okşadı.
"Ağlamayı kes çünkü sana gülmek yakışıyor "
Ve dudaklarıma mühürledi dudaklarını...
O kadar komedinin içinde birazda hüzün olsun
Sizce nasıl gidiyor
Yoonmin ile kalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fiction |Texting
FanfictionÇekingen çocuk, hoşlandığı kişi ile kendisine özel fic yazıyordu