1. Bölüm

19 1 0
                                    

Televizyondan gelen sesle elimdeki salata tabağıyla televizyona döndüm. Koltuğa hemen oturdum ve televizyonun sesini açtım.

"Sayın seyirciler maalesef ki o kadar çok intihar haberi alıyoruz ki elimizdeki diğer haberlere yer kalmıyor. Bu yüzden size bu ay olan intihar grafiğini düzenledik. Garip olan ise hiç birinin intihar nedeninin olmaması. Tabii biz bu durumu bilemeyiz ancak henüz intihar nedeni olamayan biri intihar etmemiş. Birazdan size grafiği göstereceğiz."

Önümdeki sehpada duran telefonum çalınca uzun beyaz ellerimi telefona uzattım. Ekranda yazan isimden oflayarak telefonu açtım.

"Biniz haberleri gördün mü?"

"Gördüm ve keşke görmeseydim..." diyerek tekrar ofladım. "Neden intihar ettikleri bile bilinmiyor."

"Ben ve Rosa'da diyoruz ki..." canımın sıkılacağı bir şey olduğunda hep aynı şeyi yaptığı için anlamıştım. Canımın sıkılacağı bir şey söyleyecekti. "Biz hani... Ailelerini araştırdık bazılarının... Acaba... Biz bunu araştırsak mı?"

Derin bir nefes aldım. "Peki... Ama bir şartım var Emir Alaz." Emir'in nefesini tuttuğunu biliyordum."Abini tutuklamama izin vereceksin."

"Hayır! Benden her şeyi işte ama bunu yapamazsın!"

"Emir, biliyorum baban intihar etti diye araştırmak istediğini bilmediğimi mı saniyorsun? Ben daha çok şey biliyorum."

"Tamam kabul... Ama orada ona bir şey olmayacak. Olursa senden bileceğim."

"Tek hücrede kalacağından eminim. Emir bir şey sorucam. Bir dedektifin bir suçluyu koruması ne kadar doğru?"

 "Biliyorum Biniz! diyerek ellerini saçlarına geçirdiğinin sesi geldi.

"Tek ailem o... Biliyorsun annem ben küçükken öldü." Hayır bilmiyordum. O kadını hiç görmemiştim."Babam intihar etti. Abim ise bir suçlu ve ben onu koruyamıyorum."dedi ve biraz sessizlik oldu.

"Kapatıyorum." dedikten sonra telefonu kapattım. Salata tabağının yanına telefonumu koydum. Çalışma odama girdim sonra beyaz masama doğru ilerledim. Dizüstü bilgisayarımın karşısındaki siyah sandalyeme oturdum. Bilgisayarı açıp şifremi girdim. Aklıma salonda bıraktığım salata tabağı gelince yerimden kalktım. Salona girip gri koltuğa geçtim ve salata tabağı ile telefonumu alıp çalışma odasına geri yöneldim.

Çalışma odasındaki sandalyeme geri oturdum. Bilgisayarımın açık ekranından dosyalara girdim. İntihar eden kişilerin maddi durumundan ailevi durumuna kadar her şey gözüküyordu. Ekranda yazan isimle duraksadım. Siyah saçlarımı geriye attım ve yeşil harelerimi ekrana sabitledim.

Harun ALAZ

YAŞ:49
OKUMA DURUMU: Üniversite mezunu
AİLEVİ DURUMU: ??
MESLEĞİ: Hakim

Geri çekildim ekrandan ve elimi telefona uzattım. Ne yapacaktım ki? Bundan vazgeçtim. Tarayıcıda ne bulabileceğimi merak ettim ve tarayıcıda arattım. Karşıma çıkan ilk siteye girdim ve okumaya başladım.

        49 yaşında ölen Harun ALAZ son mahkemesinden sonra ölü bulundu. Demir ATEŞ'in girdiği mahkemede hakim olan Harun ALAZ Demir haklı buldu ve sonraki gün ölü bulundu. Açıklama için aşağı kaydırın.

Fare ekranın bağlantıyı kopyala kısmına gitti. İkilemde kalmıştım. En sonunda bu sayfayı Rosa'ya attım. Kısa süre sonra telefonuma bir arama düştü.

"Biniz, bu attığın haber doğru mı?"
     

"Sence süper zeka? Tamam babasıyla arası bozuktu ama bunu bilmesi lazımdı. Ben biliyordur sanıyordum babasının hakkında herşeyi ama bilseydi anlatırdı."

"Bilemiyorum Biniz... Demir Ateş'in bir ilgisi olabilir mi?"

"Tek bir şekilde öğrenebiliriz." dediğimde sesi neşeli çıktı.

"Yaşasın! Sorgu var." biraz sessizlik sonunda "İyi polis, kötü polis mı oynayacağız?"

"Umrumda değil ama sorgulamayacağız. O konuyu bana bırak."

"Peki..." diyerek uzatacaktı ki telefonu kapattım.

        Şimdi ise önümde tek bir isim yazıyordu:
DEMİR ATEŞ

...
MERHABALARRR
Bu benim aklımda oluşturduğum bir kurguydu ama artık kağıda dökmeye karar verdim :)
Umarım seversiniz çiçeklerim.

Hatalarımı lütfen söyleyin çekinmeyin :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FloriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin