0

209 22 1
                                    

Alkol kokusuna bulanmış iki beden, yavaşça yatağa düşen, anadan doğma haline gelen iki beden.

İkisininde düşündüğü tek şey içlerindeki arzuyu bastırmaktı.

Tek fark, birisi diğerini yıllardır arzularken, diğeri karşısındakinin adını dahi bilmiyordu.

"Sonunda, kollarım arasındasın Jung Hoseok ve ben bunu çok iyi kullanacağım"

"Çenen değil sikin çalışsın kedicik"

Nefes altından gülerek dudaklarını buğday boyuna ilerletti Yoongi.

Duyduğu su sesleri ve bacak arasındaki ağrı ile uyandı Hoseok.

Derin bir nefes aldı, zaten bara dün gelme amacı bu değil miydi?

Etrafına baktı, bir bar odası olamayacak kadar düzgün, bir ev odası olamayacak kadar düz ve boştu.

Oteldelerdi.

Bacak arasındaki acıyı umursamadan kalktı, hızlıca yerden iç çamaşırını alıp ince, pürüzsüz bacaklarından geçirdi.

Hızlı olmalıydı.

Eğildi, yerden beyaz örgü kazağını alıp üzerine geçirdi, kazağın onu açıktı, omuzlarından başlıyordu ve buğday gerdanını, köprücük kemiklerini ortaya çıkarıyordu.

Uzun bol siyah pantolonunu aldı, hızlıca onu da giyip çoraplarını ayaklarına geçirdi.

Adam hâlâ banyo yapıyordu.

Çıkmadan önce etrafa baktı, kağıt kalem buldu ve not yazdı.

'İlkin falan mıydı? Kendini geliştirmen lazım'

Sırıttı, ayakkabılarını da giyip sessizce çıktı otel odasından.

Açıkçası düne ait en ufak anısı dahi yoktu, sadece bulaşmak istemişti, zaten adamla bir daha karşılaşacak değildi ya?

yazar henüz bu kitaba isim bulamadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin