7

66 6 0
                                    

Derin derin nefesler alıyor, yatağının üzerinde oturup heyecanla bekliyordu Hoseok.

Kapı açılma sesi duydu, parmaklarıyla oynadı, gözlerini açmak istedi ama sadece dudaklarını ısırmakla yetinmek zorunda kaldı.

Ayak sesleri önünde durdu, bir bedenin varlığını hissetti ve kollarından yavaşça kaldırıldı.

"Ah, o kendinden emin katil nerede?"

Titrek bir nefes aldı sadece, göremiyor olabilirdi Ama kendinden emin, boğuk kalın ses vücudunu titretmeye yetmişti.

"Hadi film izleyelim!"

"Ha?"

Beklediği şey bu değildi, kendisine sürekli yazan bu adamın onu taciz etmesini, yada öldürmesini falan bekliyordu, kucağında salona götürülüp koltuğa oturtulmayı değil.

Televizyonun sesi kulaklarına doldu, dizlerinin üzerine bir ağırlık çöktü ve bağlı elleri kocaman, soğuk iki el tarafından sarıldı.

"Gözlerim kapalı seni aptal"

"Hoseok, saygılı konuşmazsan ağzını bütün gece konuşamayacağın bir hale getiririm"

Sustu, şuan savunmasızdı.
Zaten böyle bir durumda olmasaydı karşındaki adamın aletini söküp kıçına sokardı.

"Arabalar filmini seviyor musun?"
Kalın bir sesi vardı adamın, nazik bir şekilde soru sormaya çalışsa bile kaba çıkıyordu sesi. Ayrıca gırtlaktan geldiği için mi, sigara kullandığı için mi bilinmez, fazlasıyla hırıltıydı sesi.

'Boşuna vermemişim yani bu herife'

"Kim sevmez ki?"
Adamın kalın sesinin aksine daha ince, neşe dolu bir sese sahipti.

Zaten Hoseok'un her şeyi insanlara neşeyi, mutluluğu anımsatırdı.
Bu da Hoseok'un harika oyunculuğunun bir kanıtıydı adeta.

Dizlerindeki baskı yok oldu, saçlarının arasında bir kıpırdama hissetti ve gözlerindeki kumaş yavaşça çıktı.

Birkaç kez gözlerini kırpıştırıp kendine gelir gelmez yaptığı ilk şey karşısındaki adama bakmak oldu.

Kafasında bir şapka, yüzünde siyah bir maske vardı. Minik parlak gözleri, bembeyaz teni az önce kafasında kurduğu senaryodan çok daha farklıydı.

Adamı biraz da süzünce kendinden kısa da olduğunu fark etti. Elle tutulur tek şey elleri ve sesiydi.

'Bu nasıl pasif değil amk'

Hele adamın bakışları öyleydi ki, parlayan gözlerle bakıyordu ona.

Damarlı, büyük soğuk eller yanağını buldu, nazikçe okşadı.

"Yıllardır, yıllardır bu anı bekliyorum Hoseok. Kokunu bu kadar yakından solumak, gözlerine bu kadar uzun bakabilmek benim için nasıl bir nimet bilemezsin"

'Tanrım ben deli bu deli bu yolun sonu hiç iyi değil gibi'

"Edebiyat yapma yarram"

Gözlerini televizyona çevirip filmi izleyecekken belinden tutulup bir anda adamın kucağına çekildi.

Bu kadar güçlü beklemiyordu onu, şokla kalakalırken adam ellerini Hoseok'un kıyafetinin içine sokmuş, yavaşça okşayarak animasyonu izliyordu.

Bu gece kolay kolay bitmeyecekti anlaşılan...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yazar henüz bu kitaba isim bulamadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin