Deniz :
Bugün okulun ilk günü. Evet, herkes gibi bende bıktım, hemen bitmesini istiyorum felan diyenlerden değilim. Aksine okulun bitmesini istemiyorum. Çünkü ucunda bir daha Egemeni görememek var. Düşüncesi bile kötü. Ayrıca okul biterse Egemeni, o fesleğen suratlı şıllıklardan kim koruyacak ? Evet hepsini dövüyorum.
Onlara uçan tekme atmak en büyük hobim. :)
Yatağımın kenarındaki her sabah bana cinnet geçirttiren sevgili çalar saatim 07.31 gösteriyordu. Lan ne zaman baksam sonu 31 ile bitiyor. Bu saat cenabet diyorum inanmıyor kimse. Gece bana tecavüz etmesinden korkuyorum artık, o derece.
Yatağımdan zor da olsa kalkıp hazırlanmaya başladım. Okul kıyafetlerimi giymiştim. Dişlerimi fırçalamıştım. Çantamıda hazırladım. Geriye ne kaldı ? Saçlarımı taramak. Evet bu öyle bir işkenceydiki geceleri korkulu kabuslarımın en büyük nedeniydi. Tarağa uzanan elim geriye gelmek istiyordu. Ama diğer elim onu tutuyordu. Hadi yapabilirsin Deniz. Hadi, hadi. Tarağı tutup saçımın başından alta doğru gelirken belki bu sefer olur diye düşündüm ! ki yanlış düşünmüşüm. Tarak aşağı doğru inmiyordu. Saçımla tepinmeye başladım.
En sonunda pes edip annemi çağırdım. Annem gelince '' Yine mi gerizekalı '' diye söylendi.
Şuan annemin tek eli kafamda diğer eli de tarakta çekiyor, çekiyor ama tarak inatçı.
'' Deniz sen benden nasıl çıktın diye düşünmüyor değilim. Valla gerizekalısın. ''
'' Anne ne diyon ya çek. ''
'' Çekiyom işte Gerizekalı ''
Annemle uzun uğraşlarımız sonucu saçımı yaptım. Şimdi ise işin en zor kısmındaydı. Anneme görünmeden çıkmak. Sessiz bir şekilde kapıya ilerledim. Bir hırsız edasıyla kapıyı açtım. Evet her sabah bu aksiyonu yaşıyordum. Hazırlan ve ses çıkarmadan koridorda ilerle, kapıyı aç. Ayakkabılarını çıkar ve yine aynı sesi duy.
'' Deniiizz ekmek al gelirken. ''
Neden daha hızlı değildim. '' Tamam anne '' diyip çıktım evden. Bugünde Bakkalcı Mehmet Amcanın sülük gibi yapışan oğlu Muhittin'e katlanmak zorunda kalacaktım.
Okula girdim. Herkesin bakışları bana döndü. Yok lan inanma. Milletin işi gücü yok bana mı bakacak.
Okula girip sınıfıma çıktım. Bu yıl sınıfım değişmişti. Lise 3. sınıftaydım. Boş sıra aradım ama yoktu. O sırada yanıma bir kız geldi.
'' Selam ben Esra ''
'' Deniz bende ''
'' Boş sıra arıyosun galiba ''
Sonunda halimden anlayan birisi. Bu kıza ilk görüşten kanım kaynamıştı. Güven verici bir gülümsemeyle bakıyordu bana. '' Evet '' dedim. Arka sıralardan birine giderek çantaları yere attı ve bana dönüp gülümsedi '' Buraya koyabilirsin çantanı. ''. Bense şaşkınlıktan açılmış ağzımı kapatarak konuşmaya çalıştım. '' A- ama...'' sözümü tamamlamama izin vermeden devam etti. '' Merak etme bana karışamazlar. ''
Gerçi çokta umursadığım söylenemezdi. İki saat burada durup boş sıra arayacak değildim.
Sonra beni çekiştirerek bahçeye götürmeye başladı. Burada yaklaşık 8-9 kişilik bir grup vardı. Esra beni onların yanına götürdü. Oturdum. Sessizlik vardı. Sonra oradan bir kız konuşmaya başladı.
''Cırcır sesi koysak tam olacak bence ''
Herkes yüzünü buruştururken bir kız gülüyordu.Tip tip bakmaya başladım. Esra, neredeyse gülmekten yerlere yatacak olan kızın saçını okşayıp konuştu. '' İyi misin Gazo. ''
Kız Esra'ya dönüp '' Bana bir daha Gazo deme lanetimi üzerine salarım. ''
Esra korkmuş gibi yaptı. '' Sakin ol cadı''. Çok komik bir şekilde yapmıştı. Gülmemi durduramadım.
Sonra bir kız bana elini uzatıp '' Ben Özge. Ama şu görmüş olduğun mal bana ozmo dediği için herkes ozmo demeye başladı. Gerizekalı işte. '' Parmağıyla Esra'nın daha demin Gazo diye hitap ettiği kızı gösteriyordu.
'' Gerizekalı sensin ozmo.'' dedikten sonra bana dönüp samimi bir şekilde gülümsedi. '' Ben de Gamze.''
Sonra Hepsi birden adını söylemeye başladı.
Hepsiyle teker teker el sıkışıp tanıştım. Tabi çoğunun adını hatırlamıyordum. Bazılarını da karıştırıyordum.
Biz konuşurken bir kız koşa koşa yanımıza geldi.
'' Bak bu da sporcu kızımız Esin '' dedi Esra.
Kız koştuğu için kesik kesik nefes alıyordu fakat aldırmayıp konuşmaya başladı.
'' Duydunuz mu ? ''
'' Neyi '' diye sordu Ozmo.
'' Sınıf hocamız çıngıraklı Semiha hocaymış. ''
'' Hadi be şansıma tüküriyim.'' Herkes birden bana baktı. '' O kadın eski sınıfımın hocasıydı. Sınıfta onunla kavga ettim diye sınıfımı değiştirmişlerdi. Ama bırakmıyor ki peşimi çıngıraklı yılan ''
Herkes kafasını sallayıp bana acımış gibi baktıktan sonra önlerine döndüler.
Oradan ismini Pınar diye hatırladığım kız suskunluğunu bozup sonunda konuştu. Sanırım matematikte iyi olduğu için ona Pi lakabını vermişlerdi.
''Kırmızı donlu abdülmecid hoca olmadığına dua ediyorum. ''
Cankuş lakaplı kız cevap verdi.
'' Aynen. Kırmızı don giyen beden hocasımı olur ya. ''
Bu hoca bir keresinde beden dersinde takla atayım derken eşofmanını yırtmıştı. Biz de kırmızı don giydiğini görmüştük. Görmez olaydık. Hayatımda yaşadığı en feci travmaydı. O gün bugündür Kırmızı Donlu Abdülmecit Hoca diyoruz.
******
Ben Gamze'yle yan yana oturuyodum. Kız kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydü.
'' Sana niye cadaloz diyorlar ? ''
Bana döndü. Gülmeye başladı. Sanırım bu ota boka gülen ve soğuk espriler yapandı. Her arkadaş grubunda olurdu bir tane
'' Bir keresinde sınıfta yerime oturdu diye bir kıza uçan tekme atmıştım.'' Oha benim gibi uçan tekme atmayı seviyor.
'' Daha bitmedi dur. Sonra kantinde sıra beklememek için yangın alarmını çalıştırmıştım. Küçükkende hep sinirlendiğim kişilere büyü yapmaya çalışırmışım. Esra da bana bundan dolayı hep cadaloz der. Merak etme sana bulacağız bir lakap '' diyip sinsice sırıttı.
Bu gülüşten korktuğum için sesim kısık bir şekilde çıktı. '' Y-yok ben almiyim. ''
'' Soyadın ne ? ''
Bende salak gibi hemen cevap verdim.
'' Mercan. Noldu ki ? ''
'' Bundan sonra sana su ürünü diyeceğim. '' Diyip hunharca gülmeye başladı. Bende acıların çocuğu gibi boynum bükük önüme dönmek zorunda kaldım.
Zil çalmıştı ama hiç dışarı çıkasım yoktu. Esra'nın beni tanıştırdığı grup dışarı çıktı. Sınıfta tek kalmıştım.
O sırada kapı sesini duydum. İçeri giren kişiye baktığımda Egemen olduğunu gördüm. Egemen, EGEMEN.YANIMA.GELİYORDU. Hayallerimi süsleyen, rüyalarımın prensi adam yanıma doğru geliyordu. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM.
