İmpossible*Taekook

5... :(

Merhaba!

Boş vaktim olduğu için yeni bir bölüm atayım dedim

İyi okumalar...💌

_________________________________________

Jiminie:
Taehyung!!!
Eğer mesajlarıma cevap vermezsen yemin ederim şimdi evinizi basicam
Yapacağımı ikimizde iyi biliyoruz
Bu yüzden de beni sinirlendirme de anlat hadi
Noldu?
Neden bu kadar çok aşıkken vazgeçiyorsun?

Tata:
Eğer mesajlarıma cevap vermezsen yemin ederim şimdi evinizi basicam
↘️ Sakın!
Sakın öyle bir şey yapayım deme!
Hem ben evde değilim

Jiminie:
Nerdesin?

Tata:
Kafamı dağıtmak için
Öylesine dolaşıyorum

Jiminie:
Bu saatte mi?
(2:33)

Tata:
Biliyorum saat geç oldu ama eve gitmek istemiyorum.
Gitsem bile Jungkook hyungu görmek istemiyorum

Jiminie:
Oğlum salak mısın sen?
Bana gelsene
Dışarıda mı kalıcaksın?

Tata yazıyor...

Jiminie:
İtiraz kabul etmiyorum
Ya buraya gelirsin
Yada
Kendim seni bulurum ve buraya zorla getiririm
Ya da daha kötüsü
Şuan evinize gider her şeyi Jungkook hyunga anlatır.
Senin de onu görmek istemediğin için eve gelmeyeceğini söylerim
O yüzden lütfen sabrımı taşırma
🙂

Tata:
Tamam
Geliyorum

°°°

Taehyung

Telefonumu cebime koydum ve jiminin evine gitmek için adımlarımı hızlandırdım. Emin olduğum tek bir şey vardı o da Jiminin beni uzun bir sorguya çekeceğiydi...

Kapıyı çalmamla Jiminin kapıyı açması arasında nerdeyse iki saniye fark vardı. Salak kapının önünde mi bekliyormuş?

"Hadi gir içeri. Soğuktan donmuşsundur"
dedi ve içeri girmem için kapıdan uzaklaştı. İçeri girdikten sonra ayakkabılarımı ve montumu çıkardım. Montu askıya asarken Jimin kafamın üzerinde durmuş sorgu için soru düşünüyordu sanırım.

Sonrasında Jimin içeri geçmiş, koltuğa oturup konuşmak için beni bekliyordu. Bende onun yanına oturduğum da yüzünü bana çevirdi ve "anlat hadi" dedi. Ben daha bu olanları kendim anlamıyordum ona nasıl anlatacaktım ki...

"Sana anlatmıştım zaten Jungkook hyung kabul ettikten sonra gidip giyindim ve onunla birlikte şirkete doğru gitmeye başladık. Buraya kadar her şey normaldi. Araba da biraz müzik dinledik. Bana bir kaç toplantıya gireceğini ve bu zamana kadar benim onun odasında beklememin iyi bir fikir olacağını söyledi. Bende başımla onu onayladım ve böylece şirkete geldik. Şirkete geldikten sonra ikimizde onun odasına girdik. O dosyalara falan baktı. Bende etrafı inceledim, bir kaç dosyaya baktım ama hiç bir şey anlamadım tabi ki. Sonra  Jungkook hyung toplantısı olduğu için odadan çıktı ve bende orda oturup şu hocanın verdiyi çizimleri yapmaya basladım. Sonra Jungkook hyungun sekreteri mi ne o çocuk geldi. Beni görünce gülümsedi. Beni tanıyormuş bu yüzdende biraz onunla lafladık. Yarım saat sonra Jungkook hyungun toplantısı bitti ve odaya geldi beni ve çocuğu konuşurken gördüğün de şaşırdı önce sonra tepki vermedi. Zaten çocuk onu görünce işle ilgili bir kaç şey sorup gitti. Bende öylece oturmaya devam ettim. Sonra..." Yutkundum ve devam ettim " Sonra Jungkook hyungun sevgilisi geldi, Cho Hee. Sonra gözümün önünde " istesem bile sesimin titremesine engel olamadım " öpüşmeye başladılar." Kendimi gerçekten çok zor tutuyordum. Her an ağlamaya başlaya bilirdim. Ve o zaman gerçekten beni kimse durduramazdı. Bu yüzden kendimi toplamaya çalıştım. Biraz sakinleştikten sonra yine devam ettim. "Cho Hee geldikten sonra hiç gitmedim. Hep yanımızda kaldı... Hep Jungkook hyungun ellerini tuttu, hep dudağına küçük öpücükler kondurdu." Dedim ve burukça gülümsedim. "Ne kadar komik dimi? Sevdiğin çocuğun abin olması ve üstüne üstlük gözünün önünde saatlerce başkasıyla öpüşmesi... Gerçekten çok  komik.." İşte o an ne kadar çalışsam da kendime hakim olamadım ve ağlamaya başladım. Jimin hemen bana sarıldı. "Shh ağlama sakın.. biliyorum çok zor ama lütfen sakinleş. En baştan böyle olucağını biliyordun zaten. Sana kaç defa kendine acı çektirme dedim ama beni dinlemedin "

"Vazgeçemedim Jimin... Ö-öylece aşkımı kalbimden silemedim. Dayanırım sandım ama dayanamıyorum..." Ağlamam daha da şiddetlenirken Jimin beni daha çok kendine çekiyor aynı zamanda rahatlamam için saçlarımı okşuyordu. "Lütfen böyle yapma, kendini harap etme. Seni çok iyi anlıyorum ama aşkından vazgeçmenin sebebi bu mu? En başta zaten Jungkook hyungun sevgilisi olmasına rağmen ona aşkını sürdüreceğini söylemiştin. Onun başkasıyla öpüştüğünü zaten görmüştün. Şimdi ne oldu da bu kadar kafaya taktın? "

"Cho Hee benim Jungkook hyungdan hoşlandığımı öğrenmiş"

"Nee?! Nasıl öğrenmiş?"

"Ne zaman bilmiyorum ama telefonumda seninle olan mesajları görmüş ve.. beni tehdit etti. Bana abisinin altına yatmak isteyen  bir sürtük muamelesi yaptı. Ve bende onun haklı olduğunu düşünüyorum açıkçası.. Çünkü abime aşık olmam gerçekten de hiç doğru değil"

"Saçmalama taehyung! Sen sürtük değilsin! O orospu kızın ağzının payını vermen gereken yerde gelmiş onun haklı olduğunu düşündüğünü söylüyorsun. Kafayı mı yedin sen? Hem kaç defa sana Jungkookla aranda kan bağı olmadığı için ona aşık olmanın yanlış olmadığını anlatmam lazım! Üvey abisiyle evlenen kaç kişi biliyor musun sen?"

"Hayır jimin daha fazla bu bir taraflı aşkı devam ettiremeyeceğim. En iyisi vazgeçmek.. Hem vazgecmezsem Cho Hee Jungkook hyunga soyleyecekmiş... Söylememesi lazım. Jungkook hyungun benden nefret etmesini istemiyorum..."

"Bir tane bok suratlı orospu çocuğu seni tehdit etti diye vezgeçiyorsun yani? Bu kadar mıydı? İki yıl oldu be iki yıl! senin bana 'ben sanırım Jungkook hyunga aşık oldum' mesajı atmanın üstünden koskoca iki yıl geçti. O günden beri her zaman konuşmamız nerdeyse 70% senin ona olan aşkını kapsıyor. Anlata anlata bitiremiyorsun. Onu anlatarken gözünün içinin parladığını, yada birazcık bile yakınlaştığnızda kalbinin nasıl hızlı attığını anlamamak için kör olmak lazım sanırım. Böyle güzel bir şekilde severken nasıl vazgeçiyorsun gerçekten anlamıyorum."

"Jimin lütfen bu konuyu kapatalım.. Bir daha kalbim kırılırsa, asla tamir edemem... Hem artık okul hayatıma odaklanıcam. Aşk meşk işleri bana göre değilmiş. Bunu hayat bana en acı şekilde öğretti. Artık bir daha asla unutmam..."

Asla...

°°°

Hiç içime sinmedi yaa. Kötü oldu bence
:(

Neyse

Diğer bölümlerde görüşmek üzere

Sizi seviyorumm...✿⁠ 

(⁠●⁠’⁠3⁠)⁠♡⁠(⁠ε⁠'⁠●⁠)