Kim bu yaaaaa!!!

54 4 0
                                    

Mehtap koyu gece feneri gibi pırıl pırıl aydınlatıyordu. Denizin ölü dalgaları , başından geçenleri anlatıyordu kıyıya. Hafif bir meltem , gecenin sıcaklığını bastırmak için tüm soluğunu harcıyordu.İkimizde susuyorduk. Konuşmak yasaktı sanki. Zaten konuştuğumuz an , bu büyü bozulacak. İç dünyalarımız doğanın görkemiyle bir olmuş. Suskunluğumuzun gürültüsü yetiyordu bize ama yinede bu meltem içimde gittikçe büyüyen yangını söndürmüyordu daha doğrusu söndüremiyordu.

"Neden?"dedim, yanımdaki bankta oturan ve sessizce siyahın en koyu ve en parlak rengindeki denizi seyreden Emir'e bakarak.

"Eğitimim için gidiyorum sadece. Geri döneceğim Yankı."dedi .

Kafasını bana çevirdi. Gözlerimin taa içine baktı.

"Eğitimine burada devam edemez misin... sevgilim?"dedim.

Ona ilk defa... ilk defa sevgilim dedim. O benim tek dayanağım , tek arkadaşım , tek sırdaşım... ilk AŞKIM. Ama herşeyine karışan babası yüzünden Antalya'da bir üniversitede okumak zorunda.

Emir elini yanağıma koydu.

"Geri geleceğim."dedi, dolan gözleriyle.

"Gelmeyeceksin biliyorum."diye mırıldandım. Sesim kısıldı , gözlerim ve burnum yanmaya başladı.

Yine ve yine ağlıyordum. Daha ne kadar göz yaşlarım kaldı bilmiyorum.

"Şşş ağlama."dedi , acıyla.

Birden Emir'in cebindeki telefon çalmaya başladı.

Emir elini yüzümden çekip telefonunu açtı.

"Alo baba?"dedi.

Babası ona istemediği şeyleri zorla yaptırıyordu ama Emir de reşit olmasına rağmen babasına karşı çıkamıyordu.

Ben böyle düşünürken Emir çoktan telefonu kapatmıştı bile.

"Benim eve dönmem lazım. Yarın Antalya'ya gideceğim için hazırlanmalıyım."dedi.

"Bu kadar kolay mı? Onca şey yaşamışken babanın lafıyla bir kerede silip atıyor musun beni? Hani beni seviyordun? Yalan mı söyledin? Lütfen beni bırakıp gitme. Seni çok seviyorum."dedim.

Evet! Bu kadar kolaymıydı.

"Seni eve bırakayım mı? Geç oldu." dedi , beni duymamış gibi. Yani 'umrumda değilsin'  mesajını vermek istedi.

Kaşlarımı çatıp , kafamı iki yana salladım , banktan kalktım. Emir arabasına bindi ve gaza basıp gitti.

Bana ilk çıkma teklifi ettiğinde 'seni çok seviyorum ve asla ama asla bırakmayacağım' demişti ama sözünü tutamadı. Emir baba kuzusunun teki 19 yaşında ama babasının onu yönetmesine izin veriyor. Ben 17 yaşındayım ve adım Yankı.

En çokda Emir'in gitmesi koymuştu bana. Ben gerçekten sevmiştim onu. O ise babasının zorlamaları yüzünden yarın Antalya'ya üniversite okumak için gidecek.

Beni gerçekten sevseydi bırakıp gitmezdi. Geri dönse bile onu affedebilir miyim bilmiyorum.

Duygularımla savaşırken eve geldiğimi fark ettim. Anahtarla kapıyı açtım. Saat 7'ydi.

İçeri girdiğimde kimse yoktu.

Annem ve babam , eski bir arkadaşlarıyla görüşeceklermiş ama ben gitmedim.

Koltuğa oturup televizyonu açtım. Yine ve yine yalnızdım. Hep içine kapanık bir kız olduğumdan pek de arkadaşım yoktu.17 yaşındayım ama hala AVM 'lerde o mağaza benim şu mağaza senin diye gezecek bir arkadaşım yoktu. Yok muydu yoksa istemiyor muydum?

İşte orasını ben de bilmiyorum.

İsterdim ki beraber dedikodu yapabileceğim , şişe çevirmece felan oynayabileceğim bir arkadaşım olsun ama korkuyordum.

Birgün Emir gibi onlarda beni terk edecekti ve üzülecektim.

Boşu boşuna üzülmekte tam bir saçmalık benim için....

Evde televizyon izlemek yerine hayatımı gözden geçiriyordum. Babam hep zorlardı beni , mühendis olmam için ama ben yönetmenliği çok eğlenceli buluyorum...

Kapının çalmasıyla irkildim.

Gidip açtım. Karşımda bir çocuk ve valizi duruyordu .Sarı saçlı mavi gözlü. Aynı yaşta gibi gözüküyorduk.

"Çekil önümden!"dedi , çocuk ve beni itip kapıdan içeriye geçti.

Kim bu yaaa?!!!

Ukala çocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin