Karanlık çökmeye başlamıştı ve yine kalacak bir yer bulmalıydım.Saat kaçtı bilmiyorum ama benim gibiler genellikle havanın kararıp güneşin etrafı aydınlatmasına bakarak çözerdik bu işi.Rüzgar yavaş yavaş esmeye başlamıştı kışta yaklaşıyordu açıkçası.Etrafta bulduğum kartonlarla kendime beni idare edecek yeni küçük bir sığınak kurmaya başlamalıydım.İnsanlardan ümidim yoktu benim,alışmıştım da zaten bu hayata.İnsanların dönüp yüzüme bile baktığı yoktu veya sadece iğrenerek dalga geçip aşağılarcasına bakıyorlardı.Bence haklıydılar çünkü ben giysilerinin kenarları yırtılmış yüzü ve kıyafetleri pislikten leş olmuş iğrenç insanın tekiydim ama elimde olan birşey değildi çünkü bu benim kaderimdi.Bazen ben de anlamıyordum ama içimde yine küçük bir umut vardı bu lanet olası hayattan kurtulacağıma dair.Yeter ki şu bize zorla mendil sattıran o pislik adama yakalanmamalıydım.Oysa ben kimseye zararı olmayan bir kız çocuğuydum.Bunları düşünürken baya yol katetmiştim.Başımı yere eğip yürümeye devam ederken bir el hızlıca enseme güçlü bir şekilde tokat atmıştı.Evet fazlasıyla irkildim.Alarmım çaldı ve o başımı saran kabustan uyanmıştım ve nefes nefeseydim.Başım feci bir şekilde ağrıyordu,aptalca birkaç dakika evimin duvarlarına baktım.Yeni birgün başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey birgün geçer
RandomBelki her gece onun için ayrı karanlıktı ta ki hayatını değiştiren o geceye kadar.Evet bu şanslı olduğu kadar da şansız olan kahramanım aşk hayatında çeşitli sorunlar yaşamaktadır ki keşke en azından sadece bunla kalsaydı.Çünkü küçükken yaşadığı sok...