Gece saat 03.16 salondan gelen tıkırtıyla göz kapaklarımı araladım.
Annemin su içmeye kalkmış olması ihtimali ile kendimi rahatlatmaya çalıştım fakat bir saniye su salonda mı?
Yorganı iyice üstüme çektim sanki bana bir yararı olacakmış gibi aslında bu bende bir refleks haline geldi ben küçükken de hep böyle yapardım geceleri korktugumda Yorganı üstüme cekerdim sanki yorgan beni kötü adamlardan koruyon bir kalkan gibi gelirdi gözüme. Oysa bir kumaş parçasını alıp atmak 1 dakikanı bile almaz.
Salondan yankılanan ses ile düşüncelerimden sıyrıldım bişey kırılmıştı ne kırıldığı şuan umrumda bile değil
Kalbim göğüs kafesinden fırlayacakmış gibi atmaya başladı.
Tüm cesaretimi topladım ve yataktan kalktım.
Yavaşça adımlarla salona doğru ilerlemeye başladım.
Bir saniye sanırım bişey eksik hah şimdi oldu. Elime odada bulunan Sürahiyi aldım böylece ilk fırsatta onu yere devire bilirdim. Salonun kapısının önüne geldiğimde arkası dönük bir karaltiyla karşılaştım. Yavaşça yaklaştım ve bumm tam ensesinden. Yere yığıldı gerçekten planladığım gibi olmuştu. İlk işim gidip ışığı açmak ve sonra BABAA! diye bagirmak oldu. Babam gözleri mahmur bir şekilde salona girdiğinde yerdekini göstererek bu kim diye sordu. " amcam baba uyumaya gelmiş" Babam gözlerini ovuşturdu ışıktan tek gözü yarı açık halde boş boş suratıma baktı. " Hırsız baba hırsız"
Diye çıkıştım ona sonra cevap vermesini beklemeden "gidip hemen polisi ara uyanır şimdi" dedim
Babam onaylarmışçasına kafasını salladı ve salondan çıktı.Normalde olsa sana benimle böyle konuşma yetkisini kim verdi küçük hanım der tavrını koyardı, uyku sersemligi işte diretmedi.
Merakıma yenik düştüm ve hırsız uyanmadan yüzünü görmek istedim elimi kaldırdım ve siyah maskeyi yüzünden çekip aldım. Aman allahım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRSIZ
Teen FictionOnun amacı sadece evden bir kaç eşya alıp çıkmaktı. Ama işler planladığı gibi gitmedi ensesine yediği darbeyle yere yığıldı genç adam. Kendine geldiğinde üstünde hissettiği ağırlıkla huzursuzca yerinde kıpırdandı. Hafifçe gözlerini araladi karşında...