Nerden baslayacağımı bilmediğim yerdeyim, tam da bu zaman ne yapılması gerekirdi ki ?
Sahil kenarında oturmuş düşüncelerimi anlamaya çalıştım , neyle çelişiyordu bu beden ? Ne için yaşıyor , kimi bekliyor, ne olması için vardı bu hayatta görevi neydi ki? Yada yapmam gerek neydi? Düşündükçe neyi çözüyordu bu beden , hiçbirşeyi çözmüyordu sadece yara veriyordu ve daha çok düşündükçe anladım ki , düşünmek bedene değil akıla zarar veriyordu çünkü bu beden gittikten sonra hiçbir dert kalmayacaktı , dünyada değil bende bile bir derdim kalmayacaktı, herseyden geriye kalan sadece ruhum du , koskoca beden gittikten sonra kalan bir ruh.
Uzun uzun düşündüm, düşündükçe
Nefesim daraldı , gerçekler ruhuma değiyordu.
Yorulmuştu bu beden , sahi bu denli neye yorulmuştu ? Sevgiye mi açtı yoksa sevgisizliğemi
Elimden tutup kaldıran birini mi bekliyordum , böyle bir hayatta sürekli insan ölürken ? Birinin benim elimi tutup kaldırmasına mı ihtiyacım vardı ki ? Karsımda kimse yoktu olmayacaktı, olsa bile gidecekti. Kendime döndüm iyice kendimin derinine indim , ve ruhumla yüzleştim, o olmasa ayakta bile duramayan bedene sahipken, hala birini mi bekliyordu bu beden? ruhumla yüzleştim."Hayatta beni hala dimdik tutan ruhumken, neden başka bir ruhtan yardım dileyesin ki? Bedenimin en ücra köşesine koydum umutsuzluğu ve sevgisizliği geriye kalan sadece ruhum oldu ." Yağmur yağdı dertlerim ıslandı , zaman geçti yağmur durdu dertlerim öylece kaldı çünkü onlar artık dert değil alışkanlıktı. İstediğim yeni bir alışkanlık değil , ruhumun bedenimdeki gözlerime bakıp geçmişini iyileştirmesiydi.
YOU ARE READING
Herseyin basında, ama aklının sonunda.
Science FictionHerseyin sonunda,ama hayatın başladığı yerdeyim,Eve uzak gökyüzüne yakın, yaşamaya hevessiz ölmeye meyilli ' Belki de buydu hayat yaşamaya çalıştığın zaman , ölmekti.