14. BÖLÜM

177 10 29
                                    

"ALLAHIM BİSMİLLAHHHH" Diye yanımıza gelen yiğite ne olduğunu sordum. Ve cevabı da beni şaşırtmadı

"Orada yılan var "

Hepimiz gülerken o ses tekrardan konuşmaya başladı. "Yeter gülmeyin artık. Şimdi sizle bir oyun oynayacağız."

Sedef sırıtarak "Bu söz bana bir yerlerden tanıdık geldi sanki" dedi.

(-olm bütün replikler aklıma dolaştı şuan ardanın ekibe işkence çektirmelerine başlaması bu sözle olmuştu...-)

"İkili gruplar oluşturacaksınız. Ama iki grubu ben oluşturucam" diye devam etti konuşmasına. Yiğit son cümleden sonra "Sıçtık şimdi bu beni şu ağlakla yapar" dedi. Ay yapsa ne güzel olurdu

"Sen kırmızı kafa şu yılandan korkanın yanına geç"
Bu sesi şimdiden sevdim ama yiğite de acımadım değil yada efeye mi acısaydım?

"En sağda duran ile de kırmızı kafanın yanındaki eşleşin" dedi. En sağda alaz ve efenin yanında da hakan vardı. Hakan ile alaz da eşleşti. Gittikçe eğleniyorum ya

İki grup da bittiğine göre artık biz eşimizi seçebilirdik. Ecrin kuzeyin yanına, atalay micheal ın yanına , yosun buketin, aslı ishak ın yanında, simay yavuzun,araf tabiki şafak ın , naz sedefin yanına geçmişti ve...
Dur bir dakika. Ee ben ne olucam

Eşleşmeler bitince yine sesi duyduk. "Şimdi ilerleyin ve karşınıza çıkan notlar ile çıkışı bulun"

Hadi bakalım başlıyoruz. İleride 5 tane kapı yan yana dizilmişti. 4 er kişi 5 kapıdan geçtiğimizde yanımda sedef efe ve yiğit vardı. Efe karanlıktan dolayı yiğite, yiğit ise havada asılı olan yapay yılanlardan dolayı efeye sıkı sıkı sarılmışlardı. Bu anı bir daha göremeyeceğim için cebimden telefonumu çıkarıp ikisinin korkarak birbirine sarılmış eşgallerini çektim. Flaş açıldığı an sıçrayarak bana bakmaları çok keyif verici

"Sen de alıştın iyice " dedi yiğit.

***
Notları bularak ve kapılardan geçerek bitirdiğimiz yol eğlenceli geçmişti. Şimdi işin korkunç tarafı... geri döndüğümüzde çıkacak engeller. Yada üç harfliler mi demeliydim?

Tam bulduğumuz anahtarla kapıyı açacakken yan taraftaki kapıdan korkunç giyimli bir adam çıktı.

Yiğit "ANANI SİKEYİM O NE LAN" diye bağırarak elimdeki anahtarı alıp delikten geçirdi ve kapıyı açtı.

Bu çocuk korkunca kedi gözlerini açıyo. Kapıdan geçtiğimizde sedef "Lan annemin ne suçu var gerizekalı" dedi. Yiğit gülerek "Bir anlık korku işte"
'Bir anlık'

Sedef "Allah belanı versin yiğit" diyip önüne döndü. O sırada masanın altından çıkan bir el, efenin bacağını tuttu. Yerinde kaskatı kesilen efe sedefe dönerek "Yankıcığım. Yardım... Et..."

Sedef bir çift ele bakarak "Merak etöe kuzum korkudan öbür tarafa gidersen söz cenaze masraflarını ben karşılayacağım." Dedi. Bu durumda bile şu şakaları yapıyo ya helal

Efenin bacağını tutan el gevşedi ve masanın altından çıktı. Yiğit gözlerini kapatıp iyice efeye sokulmuştu. Masanın altından çıkan kişiye baktığımda...

TÖVBE BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM SAMARA LAN BU

Ah tamam sonuçta korku evi burası değil mi samara falan hiiiç takmam ben
...
ANANI SİKEYİM ÜSTÜME GELİYO KAÇ KAÇÇ KAÇÇÇ

Sedef düşe kalka koşarken en sonunda düştüğü yerden kalkamadı. "Ay yeter! Bıktım ya ne yapabilir en fazla. Gel lan" dediğinde samara sedefe doğru paytak adımlarla yürüdü. Yanına geldiğinde üzerine sarkan saçını sedef çekti.

Hadi canım! Hep dedim hep diyeceğim bu kız çok fena

Peruğu çıkan samara artık samaradan çok normal bir kıza benziyordu. Kız tavandaki kameraya dönüp "İstifa ediyorum lan" diyip çıkışa doğru yürüdü.

Kız bile bıkmış be.

Gülerek diğer bir kapıya girdik. Derken bir çığlık yükseldi.

Bu... Nazın çığlığı mı?

Yiğit "Hassiktir benim karım hamileydi. Bekle beni neclam geliyorum!" Dedi ve daha önce nazın girdiği kapıdan girdi. Bizde arkasından giderken sedef "Aklıma birşey geldi. Düşünsene çocuk baba ben nerede doğdum diyor. Yiğit de korku evinde yılanların içinde diyor. Çocuk da ben şimdi yılanlar ile kardeş miyim diyor ve yiğit de onu pencereden aşağı atıyor " dedi gülerek.

Bu kızın beyni nasıl çalışıyo aklım almıyo

-(Anlık yn=🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️🤦‍♀️)-

Yiğit en sonunda durduğunda omuzunun üstünden yiğitin neye baktığını görmeye çalıştık. Naz yere oturmuş karnını tutuyordu.

"YİĞİT! DOĞURUYORUM" Şükür bugünleri de mi görecektik

Yiğit "Emin misin neciye" dedi. Naz ise sinirle "BEN ÇOCUĞUMUN NE ZAMAN GELECEĞİNİ BİLMİYOR MUYUM GERİZEKALI! AYRICA İSMİM NAAAAZ" dedi. Şu durumda bile böyleler ya...

Yiğit hemen nazı kucağına aldı. Valla bravo. Şunların ilişkisine hayranım.

***        -(Buralarda ne yazıcağımı bilemediğim için geçtim)-

Naz zorlu süreci atlatmış ve bir erkek çocuğu dünyaya getirmişti.

-(4. Kitapta yiğit naz hiçbirşey yemeyince  "sende oğluma böyle oruç tutturuyorsun " demişti o yüzden erkek)-

Şimdi hepimiz yeni doğmuş küçük yiğite kuvözün önündeki cam duvardan bakıyorduk. Yiğit gözlerini kırpmadan küçük oğlunu izliyordu.
Ay ne tatlılarrr

Yiğit "Birgün bana nedime ile evleniceksin ve bir oğlun olacak deselerdi gülüp geçerdim. Şimdi ise oğlumu izliyorum..." dedi.

                                      .....





















Evettt bir bölüm daha bitmiş bulundu.

Sizce küçük yiğit in adını ne koyalım? Chat o muhteşem isim fikirlerinizi geliştirin en iyisini seçicem.

Yeni bölümde görüşürrüüüüüzzzzz

YARALASAR TEXTİNG -DEVAM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin