Ramazanoğulları sevgili kız kardeşi Dulkadiroğulları ile bir nehir kenarında..çocukken babalarının onları götürdügü bir nehir kenarında..
Ramazan:Dulkadir Osman çok hızlı büyüyor...Bizansa kafa tutuyor Baksana
Dulkadir:Biliyorum bende şoklar içindeyim..Babamın kaybolmasından sonra..delirdi..
Sustu Dulkadir gözleri dolmuştu hem babasını hatırlamış hemde minik kardeşinin delirdigi zamanı...berbattı onun için şuanki durum nehir kenarında ilerlerkensudaki birşey çarptı ceylan rengi gözlerine..
Dulkadir:Ramazan..baksana şuraya
İşaret etti o şeyi Dulkadir oraya baktı Ramazan yüzünü buruşturdu..
Karşılarındaki şey bir ceset idi cesedin kana bulanmış siyah uzun saçları suda dağılmış yüzü gözüküyordu..Ama kardeşlerin dikkatini cesedin sırtındaki yara çekti..sanki birşey sökülüp atılmış idi ordan anlam veremedi Dulkadir ama kardeşinin yüzü beyazladı oraya doğru yürüdü
Dulkadir:Ramazan?
Ramazan:Dulkadir kıyafetin kolunda babamın kartalı var..bir askermi?
Suyun yatağına yaklaştı erkek kardeş Dulkadir ise peşinden adımlar attı ürkek bir şekilde
Dulkadir:Sanmam- Savaşın üzerinden uzun zaman geçti...Hem o ceset şimdiye kadar-
Aklına bir ihtimal gelmişti Dulkadirin gözleri doldu boğazı düğümlendi...
Ramazan cesedin başına gelmişti aklına gelen şeye inanmak istemiyordu inkar ediyordu..koruyordu o pis düşünceleri eli ile dokundu cansız bedenin omzuna
Dulkadir:Ya o ceset...
Ramazan hızlıca cesedi kendine çevirdi ve zaten beyaz olan yüzü iyice beyazladı
Dulkadir:Babamınki ise?...
Ramazan kardeşine baktı ve görmesi için geri çekilir çekilmez Dulkadir tiz bir çığlık attı...
Karşılarında babalarının cesedi vardı..
Ramazan cesede döndü titrek bir sesle konuştu
Ramazan:B-Baba..?