Bölüm 1

42 4 4
                                    

Yine sıradan bir okul günüydü.Big boy serdar herkese duyuduğu büyük nefreti ile okula girdi.Koridor her zaman ki gibi kalabalıktı ve adanalı aytekin elinde şalgamıyla etrafta geziyordu.Serdar sınıfının kapısına geldiğinde yanlışlıkla birine çarptı.Ve aşağıdan tiz bir ses duydu.''Ne yaptığını sanıyorsun!''.Serdar kim olduğunu dahi göremediği için başını eğdi.Aytekini görünce kahkahasını tutamadı tabii.Çünkü üstü başı şalgam olmuş bir halde kısa boylu Aytekin ona sinirli sinirli bakıyordu.''Ne gülüyorsun baksana her tarafım kirlendi!'' diye bağırmaya devam eden aytekini susturmak için eğildi fakat o kadar kısaydı ki ne kadar eğilirse eğilsin asla onun boyuna inemiyordu.''Eğer daha fazla bağırmaya devam edersen zor kullanacağım adanalı'' dedi serdar.Fakat bu sözleri aytekine korkutucu değil aşırı derecede çekici gelmişti.Bu histen acilen kurtulmalıydı.Aytekin başını iki yana salladı ve koşarak lavaboya gitti.''Nerden çıktı şimdi bu çocuk'' diye söylene söylene üstünü silmeye başladı.Tam o sırada kapının oradan bir ses duydu.''Eğer bana daha fazla küfredersen yarın bir koli şalgamı başından aşağı dökerim''.Aytekin şaşkınca başını kapının oraya çevirdi.Duvara yaslanmış olan serdarı görünce ani gelen bir şokla''s-senin n-ne işin v-var orada?''dedi aytekin.Serdar buna fazlasıyla güldü çünkü onun kekelemesi komiğine gitmişti.Serdarın gülmesi aytekinin daha fazla sinirlenmesine sebep oluyordu.En sonunda aytekin dayanamayıp büyük bir hata yaptı.Küçük boyuyla serdara omuz atmaya çalıştı fakat istediği gibi olmadı.O serdara çarpınca serdar aytekini kolundan tuttuğu gibi kabinlerden birine soktu.Sertçe duvara çarpan aytekin korku dolu gözlerle serdara bakıyordu.''AZ ÖNCE YAPTIĞINI BİR DAHA TEKRARLAMAK İSTERMİSİN?!''diye bağıran serdar koridordan gelen öğretmen sesiyle irkildi.''Serdar ne yapıyorsun orada?''diye seslenen fizik hocasının sesi her ikisini de korkutmuştu.''Şimdilik kurtuldun ama bir daha olursa cumhur başkanı dahi gelse kimse seni elimden alamaz,duydun mu?!''.Aytekin korkuyla başını salladı,serdar kabinden çıktığı zaman aytekin hâlâ yerde oturuyordu.Ona neden böyle davranıyordu?Serdar herkese karşı nefret duyardı fakat sanki aytekine farklıydı.Bunun bir sebebi olmalıydı.Aytekin bir süre düşündü ve hiçbir sonuca varamadı.Ortaokuldan beri birbirlerini tanıyorlardı ve serdar o zamanlar da aytekine karşı böyleydi.Serdar çok dengesiz biriydi,kimi zaman aytekine kantinden bir şeyler ısmarlar kimi zaman da böyle zorbalık yapardı.Bu hep böyleydi ve aytekin bunu daha yeni sorgulamaya başlamıştı.Sonra kabinin kapısı aralandı,aytekin başını kaldırdığında onu şoka uğratan bir görüntüyle karşılaştı.''Daha fazla öylece oturmaya devam edersen gideceğim''.Bunu söyleyen serdardı ve aytekine tutunup kalkması için elini uzatıyordu.Aytekin önce tereddüt etti fakat sonra serdarın sinirlenmeye başladığını görünce elini tuttu.Onun narin ve ince parmakları serdarın uzun ve kemikli elinde çok küçük kalıyordu.Serdar önce şaşırdı çünkü aytekinin elini tutmasını beklemiyordu.Bir süre öylece ellerine baktılar.Ne kadar da uyumlulardı.Serdar bu aptal düşünceden kurtulmak için başını hızla iki yana salladı ve sertçe aytekini kendine çekti.Bu gereksiz yakınlık onu daha fazla sinirlendirmiş olacak ki hızla aytekini geri iteledi.Sırtını duvara çarpan aytekin acıyla inledi.Serdar ''Yeter bu kadar hoca nerde olduğunu sorduğu için seni almaya geldim hızlı ol''dedi ve kabinden çıktı.Onu takip eden aytekinin sırtı hâlâ acıyordu.''Sen git ben revire ineceğim sırtım acıyor hocaya söylersin''dedi ve koşar adımlarla merdivenleri indi.Onun arkasından baka kalan serdar yüzündeki sırıtışın farkına varınca kaşlarını çattı.Başını iki yana sallayıp sınıfa girdi...


Aytekinden...

Duvara çok sert çarptım ve sırtım gerçekten çok ağrıyor.Peki revirdeki ablaya ne söyleyeceğim?Ona bunu yapanın serdar olduğunu söyleyemem.Düşün aytekin düşün...Hah,buldum!Ona koşarken kayıp sırt üstü düştüğümü söyleyeceğim.Kapıyı tıklattım ve ittirmeye çalıştım fakat başarılı olamadım.Kapı kilitliydi demek ki abla henüz gelmemişti.Beklemeye başladım.10 dakika geçti 15,20 dakika geçti fakat kimse ortalıklarda yoktu.Bende geri sınıfa çıkmaya karar verdim.Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde kimse sırasında yoktu.Şaşkınlıkla etrafa bakındım ve onu gördüm.Yan duvara yaslanmış elindeki kitabı okuyordu.Hafifçe başını kitaptan kaldırdı ve beni gördü.Hayır,lütfen bir şey yapmasın.''Ne öyle dikiliyorsun,kapıyı kapatta sırana otur'' dedi.Bana her zaman böyle emirler verirdi o yüzden dediğini yaptım.Ya yapmasaydım?O zaman da döver miyidi beni?En fazla ne yapabilir?Tam elimi kapının kulpuna götürmüştüm ki aklımdan geçen sorularla öylece kaldım.Geri adım atıp öylece dikilmeye devam ettim.Başını kaldırdı ve bana baktı.Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken sınıfımızdan başka bir öğrenci içeri girdi.''Ne yapıyorsunuz siz?Hoca sizi bekliyor diğer sınıfta soru çözüyoruz.''dedi ve gitti.Bende sıramdan soruların olduğu kağıdı alıp diğer sınıfa geçtim.Serdar da arkamdan geliyordu.''Neden söylediğimi yapmadın?'' diye sordu.Diyecek hiçbir şeyim yoktu o yüzden''Ne yapacağını merak etmiştim''dedim.Dürüst olmak her zaman en iyisidir fakat şu an pek de iyi olmadı sanırım.Hızla kolumdan tuttu ve boş olan sınıfa geri girdik.Beni duvarla kendi arasına aldı.Çok,çok yakındık...Korku dolu gözlerle ona bakıyordum o ise hiçbir şekilde bana acımayacak gibi bakıyordu.Sanki o an gözleri irileşti ve koyulaştı.Zaten koyu olan gözleri artık simsiyahtı.''Bana ne yapacaksın?''diye sordum.''Siktir'' dedi ve hızla arkasını dönüp sınıftan çıktı.Ne olmuştu şimdi?Birdenbire ne olmuş olabilir?Bunları düşünmemeliyidim.Yere düşen soru kağıtlarını toplayıp soru çözdükleri sınıfa girdim...

big boy ve kısa boyun büyük askiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin