Kağıtta yazılanları ben nereden bulacaktım şimdi?At toynağını bulabilecek bir yer biliyorum,orada bir göl var kurbağayı da oradan bulsam bir tek eşek sidiği kalıyordu.Kesinlikle iğrenç ama aytekin için her şeyi göze alabilirdim.Sokağın başındaki taksi durağına yürüdüm ve bir taksiye binip yolu tarif ettim.Biraz uzak olduğu için pahalıya patlayacaktı ama buna değerdi.Yaklaşık kırk dakika sonra oradaydık.At çiftliğinde.Burası bizim eski apartmandaki yakın bir komşumuzun çiftliğiydi.Kimseye görünmeden ahıra girdim ve eşyaların olduğu tarafa yöneldim.Ne kadar çok malzeme vardı...Köşede yerde duran nal gözüme çarptı.
Burası epey dağınıktı gerçekten.Bence bir tane yeterli olur diye düşünüp yerde öylece duran paslı at nalını kaptığım gibi ahırdan çıktım.Umarım kimseye yakalanmazdım çünkü daha kurbağa bacağı için göle gitmem gerekiyordu.Yanımda getirdiğim büyük bez çantanın içine nalı koydum ve göle doğru koşmaya başladım.Yaklaşık on dakika sonra göle vardım ve büyük bir kayanın üstüne oturup biraz dinlendim.Maraton koşucusu gibi koşmaya ne gerek vardı ki zaten çiftlik evi diğer tarafta kalıyordu...Bir anda gece yarısına kadar tüm gerkenleri bulup o kadına götürmem gerektiği aklıma geldi ve hızla yerimden kalktım.Kurbağa sesleri geliyordu ama etrafta hiç kurbağa göremiyordum.
Bende paçalarımı sıvayıp göle girmeye karar verdim.Büyük çantayı da omzuma taktım ve bir adımımı atar atmaz lop diye göle düştüm.Bastığım kaya yosun tutmuştu bu yüzden ayağımı kaydırdı.Her tarafım ıslanmıştı ama bunu bile dert edemiyordum.Aşkın gözü bu kadar mı kördü?Hemen ayağa kalktım ve gölüm ortasına doğru yürümeye başladım.Artık kurbağaların sesi daha yakından geliyordu.Tam o sırada bir kurbağa vırağk diye bacağıma atladı.Anlık olan korkuyla bacağımı salladım ve yine kayıp düştüm.Düştüğüm yerde çırpınıp durdum ama kurbağa bir türlü bacağımdan gitmiyordu.Çığlık çığlığa kurbağayı bacağımdan atmaya çalışıyordum!En sonunda hızla kurbağayı tuttum ve çantanın içine fırlattım.Düştüğüm yerden kalkıp gölden çıktım.En kötüsü de sırılsıklamdım ve iğrenç kokuyordum.
Bu durumda iken geri şehre dönemezdim ama aytekin dışında kimseyi umursamıyordum.Taksinin getirdiği yoldan yürümeye başladım tabii ki yürüyerek hiçbir yere varamazdım ama belki yoldan bir araba geçerse durdurup ona binebilirdim.On dakika yürüdüm,on beş dakika yürüdüm ama hiçbir taşıma aracına rastlamadım.Zaten çantadaki kurbağa vıraklayıp dururken sinirimi bozuyordu.Biraz daha yürüdükten sonra boş bir arazide kazığa bağlı bir eşek karşıma çıktı.Gülsem mi üzülsem mi bilemedim çünkü yapacağım şey çok iğrençti.Çanta ile yanımda getirdiğim büyük kovaya karşıdaki çeşmeden ağzına kadar su doldurdum.Sonra eşeğin yanına büyük bir gayretle su dolu kovayı götürüp içebileceği şekilde yere koydum.Ama ne kadar beklediysem de bir türlü içmeye tenezzül etmedi.
Bende yanımda getirdiğim tuzlu krakerden yedirmeye karar verdim,tuz yüzünden susayıp içer belki diye.Ama ne yaptıysam karekeri de yemedi.Bende son çare elimde zorla eşeğin ağzını açıp paketi ağzına döktüm.Hepsini birden yemesi biraz zor oldu ama amacıma kavuşmuştum.Eşek,bütün o krakerleri yutmak için kovadaki bütün suyu içmişti.Ama bu kadarı yetmezdi,kovayı alıp yine çeşmeden ağzına kadar doldurdum.Bu sefer hiçbir şey yapmadan bütün kovayı bitirdi.Ne kadar çok içerse o kadar hızlı tuvaleti gelir diye düşünüp eşeğin bağlı olduğu ipi çözdüm.Çantamı da alıp eşek ile çeşmeye kadar gittik.Musluğu açar açmaz eşek kana kana su içmeye başladı.Gerçekten dahiyane fikrim işe yaramıştı.Eşek içmeyi bırakınca aynı yere geri götürüp kazığa bağladım ve beklemeye başladım.
Aytekin ile olan hayallerime dalmışım ki bir yerden su sesi geliyordu.Kafamı çevirmemle eşeğin işemesine şahit oldum.Çantadan derin kabı hızla çıkarıp altına koydum ve tamamen dolana kadar bekledim.Kusmamak için kendimi çok zor tutuyordum.Sidik elime gelmeden kabı almaya çalıştım ama başarısız oldum.Eşek durmadan işiyordu.kabın kapağını kapattım ve dökülmemesi için dikkatle çantaya koydum.Süper,zaten göle düştüğüm için iğrenç kokuyordum artık sidik de kokuyorum.Çeşmede elimi yıkayıp tekrar yürümeye başladım.Artık kurbağanın sesi gelmiyordu galiba o da kokudan bayıldı.Bir kaç dakika sonra kırmızı bir passat önümde durdu.
Sürücü camı açıldı ve içerden sarhoş olduğu belli olan bir adam''alayım mı seni fıstıkkk'' dedi.''Yalnız ben erkeğim abi'' dedim.Adam da''ben sorun göremedim yavruuum,atla bırakayım seniii''dedi.O an beklediğim şeyin bu olduğunu hatırladım.Yürüyerek şehre ancak yarın varabilirdim ve saat geçiyordu.Arka kapıyı açar açmaz başka bir adam sarsak adımlarla arabadan indi.Bende hemen bindim ve inen adam da geri binip kapıyı hızla kapattı.İki adamın ortasında sıkışıp kalmıştım.Ön tarfta yolcu koltuğunda sarhoş iki adam kucak kucağa oturuyorlardı.İki yanımda ki adamlar bağıra bağıra radyodaki şarkıya eşlik ediyorlardı ve ellerindeki içki şişelerini tokuşturup duruyorlardı.
Bir kaç dakika sonra sağ yanımdaki adam bana tip tip bakıp.''yavruuum sende sıcaklamadın mııı'' demeye başladı.''Yok abi iyi böyle'' dediğim sırada diğer tarafımda ki adam''abi deme lazım olur fıstıkkk''dedi.Nasıl bir arabaya binmiştim ben?Şehir merkezine az kalmıştı ki arabayı süren adam bir ara sokağa kırdı.Keşke hemen inseydim,nereye gidiyorduk biz?Camlardan baktığım sırada o kadının yerini gördüm ve hemen''ABİ SAĞA ÇEK ABİİİ''diye bağırdım.''Daha varmadık fıstıkkk ama çok sabırsızsan çekeyim sağaaa''dedi ve sağda durdu.Yanımda ki adam indiği gibi arabadan fırladım ve ters yöne doğru koşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big boy ve kısa boyun büyük aski
Fanficbig boy serdar bir gün okul koridorunda şalgam içen adanalı aytekine çarpar ve şalgam aytekinin üzerine dökülür.O an aytekin çok sinirlenir ama ona çarpanın serdar olduğunu görünce işler karışır