Tanıtım

1.7K 118 37
                                    

Genç kız aynadan kendine baktı. Kızarık gözleriyle solmuş yüzü 10 metre öteden bile belli oluyordu.

Babasının ölümünden 3 gün geçmişti ya! 3 gün! Bu kadar kısa sürede evlendirilmemeliydi. Evlenmek istemiyordu ama zorundaydı. Burası Mardindi. Hem başka çaresi yoktu ki. Babası yoktu annesi yoktu. Onu yanına alacak kimsesi yoktu.

Kapının üç kere tıklatılma sesi ile kapıya baktı. Yirmi sekizli yaşlarında olan bir kadın içeriye girdi. Kadın, Mihraya baktı ve başını eğerek konuştu,"İmam geldi Mihra. Seni bekliyorlar." Oda istemiyordu 16 yaşındaki kızın evlenmesine. Ama istememekle olmuyordu işte.

Mihranın sol gözünden bir damla yaş aktı. Ama umursamayıp ayağa kalktı. Güçlü durmalıydı. Babası için bunu yapmalıydı çünkü o babasının kızıydı. Gözündeki yaşı elinin tersiyle sertçe sildi ve kapıya doğru yürüdü. Kadınla aşağı indi. Avluya çıktıklarında Mihra imamın karşısındaki iki sandalyeden birine oturdu. Birazdan evleneceği adam gelecekti ama Mihra umursamıyordu. Kimle evlenirse evlensin hayatı eskisi gibi olmayacaktı.

Birazdan 'kocası' olacak adamı beklerken birden herkesin kafası kapıya doğru döndü. Mihra bu duruma anlam vermeyerek kapıya doğru döndüğünde donup kaldı.

Akdemir aşireti içeriye girmişti. Şahan tüm heybetiyle içeri girerken genç kız yutkunamadı bile. Yavaş ama sert adımlarla Mihraya yaklaşıyordu. Genç kızın ona şaşkınlık içerisinde bakan gözlerine baktığında bakışları yumuşadı. Ve Mihranın yanında olan boş sandalyeye oturdu.

Mihra şok içinde Şahana bakıyordu. Ne yani herkesin ona "Ağam." Diye hitap ettiği adamla mı evlenecekti?

Mardin'in korktuğu karşısında titrediği adamla mı evlencekti?

Daha o şoku atlatmadan Şahanın kalın ve boğuk sesiyle tek kelime duydu.

"Başlayalım."

_______________

Evet merhabalar herkese!

Kitabın ilk bölümüyle, 30 kasımda karşınızda olacağım.

Sağlıcakla kalın :))))))))

Mardin sevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin