Gözlerimi şiddetli bir baş ağrısıyla araladım kendime gelebilmek için gözlerimi kırpıştırdım yanıma baktığımda heeseung yoktu üstümdeki yorganı çekip yavaşça doğruldum ayaklarımı sürte sürte banyoya gittim kısa bi duş alıp çıktım kıyafetlerimi giyinip havluyla heeseung un yanına mutfağa gittim kapıdan ne yaptığına baktım bi süre sonra beni farkedip benim tarafa baktı gülümseyerek konuştu
"Günaydın ikeu baş ağrın varmı"
"Günaydın hee evet çok ağrıyor"
yüzümü buruşturarak konuştum
Kıkırdayarak konuştu "Geç masaya kahvaltını et veririm ilaç "
Kafamla onaylayıp masaya oturdum önüme köri ve pilev koydu gülümseyerek teşekkür ettim ve yemeğe başladım yanımdakı sandalyeye oturup beni izlemeye başladım ağzım dolu bi şekilde "sen neden yemiyosun hyung"
"Pilavın pişmesini bekliyorum ikeu " O sırada mikrodalgadan tik sesi geldi heeseung ayağa kalkıp pilavı dikkatlice aldı yanıma geri oturup yemeye başladı ben bitirmiş ilacımı içtim heeseungta bitirince birlikte bulaşıkları yerleştirip içeriye geçtik
"İkeu hadi oyun oynayalım" Kafamı sallayıp konsolları almak için ayakladkm heeseung a birini verip yanına oturdum
"İŞTE BU KAZANDIM BE İKEU NASIL YENDİM SENİ AMA HAHA"
Nerdeyse 4 kere yenilmiştim dudaklarımı büzerek heeseung a baktım elini dudağıma götürüp eski haline getirdi kalbimin durduğunu hissettim ne oluyo bana aishh "O dudaklarını büzme ikeu kazanırsın bu sefer" "Hyung bu kadar yeter başka bişiler yapalım"
"Peki dışarıya çıkmak istermisin deniz kenarına gideriz olmazmı"
Gülümseyerek cevap verdim "Olur tabiki olur hyung hemen hazırlanıyorum"
hızlıca kalkıp zıplayarak odaya gittim
Heeseungun ağzından
odaya doğru gittiğinde bende ayaklandım yanına gittim üstüne kırık beyaz tişört altına mavi geniş kot pantolon giymiş saçlarını düzeltiyordu bende onunla uyumlu olmak için beyaz tişört ve mavi geniş kot pantolon çıkardım dolaptan yanına gidip aynadan ona baktım bi süre yüzünü inceledim oda farketmiş olucakki
"Hyung yüzümde bişiymi var niye öyle baktın"
"Bişi yok ikeu çok güzel olmuşsun " gülümsedim elimdeki kıyafetleri yukarı kaldırarak ona gösterdim
"Çok uyumlu üstündekilerle ikeu"
Jake bana dönerek kocam gülümsedi böyle şeyleri çok severdi elerini çırparak "evet hyung çok güzel "
Ufak şeylere bile bu kadar sevinmesi benide çok mutlu ediyordu
arkamı dönüp banyoya gittim üstümü değiştirip saçıma şekil verdim banyodan çıktığımda yatağın kenarına telefona bakan Jake bana döndü
"Çıkalımmı hyung"
Kafamı salladım ayaklanıp dış kapıya gitti zıplayarak bende böyle üşüyebileceğini düşünerek hırkalardan birini alıp peşinden gittim ayakkabısını giymiş beni dışarda beni bekliyordu bende araba anahtarını alıp hızlıca ayakkabımı giydim ayaklanıp yüremeye başladık arabaya binip 15 dklık yolu gittik
Arabadan inince hafif kırmızılaşmış havaya baktım çok güzel görünüyordu kafamı Jake çevirdim "hadi gidelim ikeu" kafasını sallayıp elimden tutup sürüklemeye başladı bi kafenin önüne gelince durup bana baktı
"Hyung kahve alalım olurmu"
Kafamı salladım içeriye girip iki latte sipariş ettik ödemesini yapıp deniz kenranına gittik
deniz kenarında yürürken hava baya kararmıştı esitinin fazla olduğu zamanlardan biriydi Jake döndüğümde burnun kızarmış olduğunu farkettim gerçekten üşümüş olmalı elimde tuttuğum hırkayı Jake omzuna attım önüne geçtim bi kolunu hırkadan geçirirken konuştum "ikeu söylemeliydin çok üşümüşe benziyorsun burnun bile kızarmış" "O kadar belli oluyordu hyung.. peki sen ne yapıcan"
"Ben iyiyim şuan ikeu sıkıntı yok"
kafasını salladı bi süre yüzüne baktım gerçekten mükemmeldi her zerresi her haraketi o an o dolgun dudaklara baktım şuan öpsem ne olurdu ki dediğimide yaptım sonrası önemli değildi ne olucaksa olsun elimi Jake in beline sarıp kendime çektim dudaklarımı dudaklarına koydum ve nazikçe öpmeye başladım ilk başta tepki vermiyor diye ayrılcakken Jake elerini göğsüme koyup dudaklarını nazikçe haraket ettirmeye başladı hafifçe sırıttım o anki duygu pahabiçilmezdi nefesimizn bitti yerde ayrılıp yüzüne baktım şimdiden kızarmış ve şişmiş dudaklar sonra parlak gözlerine baktım elimi kaldırıp yüzüne değen saçları kulağının arkasına aldım
"İkeu ben senden uzun süredir hoşlanıyorum biraz ani oldu biliyorum ama benimle çıkar mısın"
Şaşırmış şekilde baktı bi süre sonra kafasını hafif eğdi kızarmışmıydı o kıkırdadım yumuşak ve kısık sesle konuştu
