0.5

12 3 100
                                    

Changbin

Yavaş adımlar ile okula giderken dökülen yaprakları eziyordum. Cebimden telefonu çıkartıp saate baktım. Felix bu saate çoktan uyanmış olacağından onu aradım. Yavaşça açmasını beklerken gülümsememe engel olamıyordum.

Ekrandaki Kuşum yazısını izlerken açında telefonu kulağıma götürdüm.

"Günaydın kuşumm"

"Günaydın" Her zaman enerjik ve sevgi dolu olan sesi bu sefer acayip durgun geldiğinde kaşlarımı çattım.

"Nasılsın?"

"Eh işte. Jisung'un yanına gitmek için hazırlanıyordum."

"Nasıl o iyi mi?"

"Şu anlık iyi gibi"

"Selam söyle gidince."

"Hıhım" Sessizce onayladığında yavaşça yürümeye devam ettim. Sesi pek iyi değildi ve kesinlikle bir şeyler düşünüyordu. Bu yüzden kafasını dağıtmak için konu açmam lazımdı.

"Bende okula gidiyorum işte. Dünkü haberi çocuklara vereceğim."

Karşı taraftan ses gelmeyince dudağımı yaladım. Doğrusu daha haberi söylememiştim değil mi?

"Aa doğru sana söylemedimm. Hani birkaç haftadır uğraştığım şu yarışma işi var ya"

"Hıhı..." Dikkati kesinlikle bende değildi. Bu yüzden biraz duraksadım ve iç çektim. Sonra yola devam ettim. Okuldan çıktıktan sonra kesinlikle yanına gidecektim.

"İşte ben geçen günlerde umudumu kesmiştim. Dün beni aradılar kabul olmuş! Bütün gün onunla uğraştım seni arayamadım o yüzden."

"Bir şey olmaz" Normalde benimle uğraşırdı. Fakat şu an çok sakindi ve bu beni hem korkutuyor hem üzüyordu. Felix durgun olduğunda iyi şeyler olmuyordu.

"Ama çok mutluyum ya! Haftalardır uğraşıyordum. Çocuklarda çok sevinecek. Bana çok yalvardılar bu iş olsun diye. Sonunda şehirler arası yarışmaya katılacağız. Sürekli problem çıkartıyorlar çözememiştim bir türlü."

Karşı taraftan ses gelmeyince nefes verdim. Soğuk yüzünden ağızımdan buharlar çıkarken ona seslendim.

"Felix?"

"Efendim?"

"Dinliyor musun beni?"

"Evet dinliyorum. Yarışmaya katılmışsınız." Ne olduğunu sormam lazımdı. Yoksa bütün gün okuldan çıkıp onun yanına gitmeyi düşüneceğimi tahmin edebiliyorum.

"Sen iyi misin? Sesin çok üzgün geliyor."

Sevgilim derin bir iç çekip ofladığında "Felix?" diye seslendim.

"Kuşum ne oldu, anlatır mısın?"

"Changbin ben biraz ara vermek istiyorum."

"Neye?"

"İlişkimize"

Söylediği şey ile yüzümdeki gülümseme yavaşça silindi. Ara mı vermek istiyordu. Ne olmuştu ki, ben mi bir şey yapmıştım? Çok mu sıktım onu, neden ara vermek istiyordu?

"Felix ciddi misin?"

"Evet" Titrek sesi ile verdiği cevap olduğum yerde duraksamama sebep oldu. Yavaşça yutkunurken elimi duvara yasladım.

"Ne oldu Felix? Ben mi bir şey yaptım, ne yaptım? Seni üzecek bir şey yaptıysam özür dilerim civcivi-"

"Sorun sende değil Changbin. Sadece biraz ara vermek istiyorum. Gerçekten sen hiçbir şey yapmadın. Ben biraz..."

Disfruto - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin