Her gün aynı yolu yürüdüğünü
her sabah aynı saatte kalktıgını
hatta sabah kahve ve simit olmadan güne başlamadıgını biliyorum
yani en azından bi zamanlar öyleydi ...
Sonra bi sabah yoktun sabah çok bekledim gittin sandım
akşam çıktığını gördügümde sevinmiştim
bi süre senden uzak kalmak zorunda kalmıştım
işler ailesel sebepler ve bunun gibi bir sürü neden
uzun yıllar sonra geri geldiğimde seni bıraktığim yerde bulamamıştım.
yeni bi yere taşındığını düşünüp her yeri yerlebir etmiş ama hala bulamamıştım
sonrada bende her sabah aynı saatte kalkıp seni beklemeyi unutmuşyum
o seni her yerde gördügüm küçük sehri terk etmiştim ve ailemin yanında yakınıda kalmayı tercih etmiştim
yeni bir başlangıç yapmış mutlu bir sekilde işlerimin peşindeydim
bazen aklıma geliyordum kırmızı montun her yıl farklıu renk giydiğin ayakkabılar sürekli toplu olan saçların ve dağınık halin.
haftada bi gün adam akıllı alışveriş yapar eve dönerdin
ama her sabah o yolu yürümenin amacı
taze simit olurdu genellikle bazen de kahvenin bitmesi olurdu
şimdi nerdesin ve sabahları kalkıp simit almaya gidiyor musun hangi insanlarla aynı ortamdasın bilmiyorum ama bilmem gereklimi çok da bilmiyorum
ilk bölüm sonu bu sekilde serbest şiir şeklinde yazacağım ama şiir değil bir miktar erkek karateri ağzından yazacağım ...