..FLASHBACK..
felix-hyunjin telefon konuşması
H:tamamdır o zaman,ben çoktan dışardayım,bende kafeye oturayım bari,gelşnce haber ver
f:Tamam hyunjin.
ses tonumu sert ve soğukkanlı tutsam da içimde kelebekler uçuşuyordu.Normalde hyunjinle sevgiliydik ve inanın çok aşıktık.Kötü bir zamanıma denk geldiği için hyunjine çıkışmıştım,ve kavga çıkmıştı.Şimdi ise ettiğimiz büyük kavgadan sonra barışma kararı almıştık.
o da heyecanlı olmalı ki daha şimdiden evden çıkmıştı,buluşacağımız yerin oralarda bir kafede beni bekleyeceğini,eğer yanından geçersem diye cam kenarına oturacağını falan da söylemişti.Ben de heyecanlı heyecanlı hazırlanmaya başladım.
..FLASHBACK SON..
Gördüğüm şeyle içimde şimşekler çaktı,bu ihtimal beynimin arkalarında bir yerde dursa da gerçek olmamasını umuyordum.O sırada haber spikeri konuşmaya başladı.
spiker:2 gün önce kafede gerçekleşen patlamada ölen 7 kişinin kimlikleri tespit edildi,yaralılardan birkaçı hastanelerden çıkarak evlerine dönmeye başladı.Polisler ise hala suçluyu arıyor.
İşte ölüler:
Pak Sangnim
.
.
Lee Eusoo
.
.
..
ölülerin isimleri ekranda kayarken ben o ihtimali aklıma bile bulundurmak istemiyordum,saldırının gerçekleştiği kafe hyunjinin oturmaya gittiği kafe olabilşr miydi ki?Ama..o xaman mesajlarımı nasıl görmüştü?Rahat bir nefes aldım,hayattadır değil mi,yoksa nasıl mesajlarımı görsün..Haha ne kadar paranoyağım.
Derken ekranda o ismi gördüm
.
.
Hwang Hyunjin
.
.
Kopardığım çığlıkla birlikte gözümden yaşlar süzülmeye başladı.Üstümdeki kiyafetleri umursamadan kendimi kapıya attım.Terliklerimi giyip koşarak buluşma yerinin yakınlarına bakmaya başladım,polis şeritleriyle dolu kafeyi görünce oraya doğru atladım.
Etrafa bakınmaya başladım,patlamadan yanık izli camlardan bazıları kırılmış,sarı polis şeritlerinin dibindeki polisler habercileri uzaklaştımaya çalışıyor,diğerleri kafenin içindeki kalıntıları inceliyordu.Bir camın dibinde parlayan bir şey gördüm.
Gizlice yaklaştığımda bunun bi telefon olduğunu fark ettim.Bu..hyunjin'in telefonuydu,gözyaşlarım daha da şiddetlenirken hıçkırmamamaya çalıştım.Telefonu alıp eve gittim
açmaya çalıştım ama çoktan şarji bitmişti,Hyunjin'in telefonu ile benim twlefonum kabloları aynı türden olduğu için hemen kendi telefonum yerine onun telefonunu taktım.Dolmasını beklerken hıçkırıklarımı tutmayı bırakmış,bağıra bağıra ağlıyordum.Beynim uyuşmaya başlamıştı,daha barışamamıştık bile.
Ne kadar ağladığımı bilmiyorum uyuya kalmıştım,telefonumu elime alınca bizimkilerden birsürü cevapsız çağrı ve mesaj vardı.Umursamadım çünkü hyunjin'in telefonuna bakmalıydım.Çoktan şarj olmuş telefonu alıp açtım.Arkaplanda duran ikimizin fotoğrafı kalbimden bir parça söküp aldı.Ana ekran tuşuna 2 kez tıkladığımda açık olan son uygulamanın whatsapp olduğunu gördüm.
..FLASHBACK..
Hyunjin oturduğu kafede felixin ona yazmasını bekliyordu.Bir yandan da camın yanına oturduğundan dışarıya bakıyordu.Elindeki telefonda whatsappı bile kapatmamıştı.açık pencereden öylece dışarıyı izliyordu.
Garsonun bir bardağı düşürüp kırmasıyla irkildi ve elindeki telefonu tamamen açık camdan düşürdü.Hemen aşağıya baktı.Yer çimenlikti, ve maksimum 1.50 metre olan duvar telefona zarar vermemişti.
Alelacele ayağı kalkıp kapıya koştuğu sırada içeriye giren bir grup serseriyle çarpıştı.
h:özür dil-
Tam özür dileyeceği sırada çarptığı adam onu ittirdi ve kapının yanındaki masaya çarpmasına sebep oldu.Beli acımıştı.Adam sinirli şekilde hyunjine doğru yürürken yüksek sesli bir patlama duyuldu.
..FLASHBACK SON..
İçimde ona kızmanın pişmanlığıyla ekrana bakmaya başlamıştım.Beynimdeki düşünceleri bir araya getiremiyordum.Evden çıkıp telefonla birlikte koşarak karakola gittim.Danışmadaki kızla hızlı hızlı konuşmaya başladım.Gülümsemek için kendimi yırtıyordum.
f:merhabalar henimefendi.Bu şu geçen günkü patlamada hayatını kaybeden Hwang Hyunjin in telefonu.Buyrun.
diyip telefonu masaya bırakarak koşarak uzaklaştım.Gözüm dönmüş şekilde rastgele bir binaya girdim.Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken içimde en ufak bir endişe yoktu.Tanrının sevdiğimi elimden bu kadar saçma ve basit bir şekilde alması zoruma gitmişti.
Geniş çatı katına geldiğimde suratıma vuran hafif rüzgar sinirimi biraz yatıştırmıştı.Korkuluklara çıktığımda aşağıdaki sokağın yeterince boş olduğuna emin oldum.Sadece 1-2 gün içinde nasıl bu kadar dağıldığımı anlamaya çalışıyordum.Yüzümdeki kurumuş göz yaşlarından kalan tuzu hissedebiliyordum.Fısıldarmış gibi bir sesle konuştum.
f:Bir sonraki hayatımızda görüşeceğiz hyunjin,inanıyorum.Elbet bir gün,ve o gün sana olan hasretimi gidereceğim.
Geriye doğru kendimi bıraktığımda hissettiğim rüzgar hoşuma gitmişti.Ve ben son kez gülümsemek için kendimi zorladım.
***
evet biliyorum çok saçma oldu.Hiç içime sinmedi ama olsun,nasıl bağlayacağımı bilemedim.Zamanınızı aldığım için özür dilerim :D
2. bölümde spoiler var bu arada (hadi git bidaha bak)
haydi görşürüz öptümm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
messages/ hyunlix / angst
Fanfiction"Mesajlarımı görüp neden cevap vermiyorsun?Hani eskisi gibi mutlu olacaktık.." hyunlix angst