Tesadüf Aşk

Tiny

Tesadüf Aşk 1.

Yaz mevsimindeydik. Saat gecenin üçü olmuştu fakat bende gram uyku yoktu. İnternette takılıyordum. Birden Çağrı'dan mesaj geldi. Çağrı benim çocukluktan beri arkadaşımdı. Benden dört yaş büyüktü. Bu arada ben Arya 16 yaşındayım.

Çağrı: Arya Tiny açacağım gelmek ister misin?

Arya: Bilmiyorum aslında iyi fikir sen aç ben gelirim.

Yazdıktan sonra gönderdim. O da cevap olarak 'tamam' dedi. Yazacak bir şey bulamadığımdan cevap vermemiştim. Karnımın acıktığını hissederek sessizce mutfağa indim ve yine aynı sessizlikle alacaklarımı aldım ve odama çıktım. Yatağımın üzerine bağdaş kurarak oturdum ardından laptopu kucağıma aldım. Çağrı tekrar mesaj atmıştı. Bu sefer Tiny linkini atmıştı hemen tıkladım kamerada Çağrı ve bir genç vardı. Onun kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tanımayı çok isterdim çünkü şuan karşımda taş, kaya, meteor tiplemesine uyan çok tatlı bir çocuk duruyordu. Benden büyüktü. Bu her haliyle belliydi. Çocuğa bakarken dalıp gitmiştim. Çağrı'nın, "Aryaaa!" diye seslenmesi sonucu kendime geldim. Neyse Arya sakin ol, sakin ol! Bende aynı şekilde, "Çağrııı!" diye bağırarak karşılık verdim. O da gülerek cevapladı beni...

Çağrı ve ben sanal âlemde popi gibi bir şeydik. Bizi tanıyan ve seven birçok insan vardı.

Mesaj attığımda beni sevenler yani hayranlarım teker teker mesaj atmaya başlamıştı.

'Arya seni çok seviyoruz.', 'Arya çok tatlısın,' , 'Arya ne olur cevap ver.' gibisinden birçok şey yazılmıştı. Bende onlara gülümseyerek;

Aryauysal: "Bende sizleri çok seviyorum. İyi ki varsınız."diyip ellerimle kalp yapmıştım. Sonra adını bilmediğim o çocuk konuştu.

AkınÇetiner: "Bu Arya'da kimmiş acaba, ilk kez görüyorum." diyerek o kusursuz gülüşünü sergilemişti. Aman Allah'ım sondaki gülüşü ne kadar da tatlı... Ne oluyor sana Arya kendine gel lütfen! Birden bir sürü mesaj gelmeye başladı.

"Oha nasıl tanımazsın o Arya Uysal İstanbul'un gözdesi..." gibisinden bir sürü mesaj gelmişti. İsminin Akın olduğunu öğrendiğim o çocukta cool bir şekilde,

AkınÇetiner: "Ne var yani o İstanbul'un gözdesiyse bende İzmir'in gözdesiyim." diyip gülmüştü. Bu çocuğa gülmek gerçekten de yakışıyordu.

Bende ona cevap olarak;

Aryauysal: "Arkadaşlar tanımaması normal bir şey illa beni tanıyacak diye bir şey yok." dedim.

Ardından herkes benim dediğimi onayladı. "Haklısın" gibisinden şeyler yazmışlardı. Çağrı yoktu. İnanmıyorum... Nereye gitmişti? Hemen Facebook'tan mesaj attım.

Arya: "Çağrıııı"

Çağrı: "Efendim cadı?"

Arya: "Nereye gittin? Sen açıyorsun ve kayboluyorsun oldu mu şimdi Çağrı?"

Çağrı: "Cadıcık çok yorgunum ve aşırı uykum var."

Arya: "Peki görüşürüz. :D"

Oda benim gibi gülmüştü. Birden gözlerim arkadaşlık isteklerine takıldı. 11 istek gelmişti. Tıkladım... İlk gelen kişiye baktığımda ağzım ve gözlerim eş zamanlı olarak açıldı. Akın Çetiner... Bu o çocuktu, aşırı tatlıydı. Neyse Aryacım kendine gel... Hemen isteği kabul ettim sonra ağzıma cips attım. Ardından birkaç yudum kola içtim. Aklıma Tiny geldi ama açıkçası içimden bakmak gelmiyordu o nedenle Facebook'ta gezinmeye devam ettim.

Bir müddet gezindikten sonra durum paylaşmaya karar verdim.

Bu saatlerde Facebook terk edilmiş kasaba gibi