1

67 8 17
                                    

                                                    12.09.1998

Biricik Minho'm,

Sanırım aramızın kötü olmasının tam 1. ayı. Evde iki yabancı gibiyiz. Bazenleri eve geç geliyorsun yemek yiyip yemediğini soruyorum, kısaca yedim diyorsun ve duş alıp uyuyorsun. Çok mu yorgunsun sevgilim? Keşke bana da söylesen neden yorgunsun. Belirli günler geç geleceğini söylüyorsun, mesai yapacaksın sanıyorum fakat üstüne içki kokusu sinmiş oluyor ayrıca dudakların da şişmiş, kıpkırmızı. Biraz fazla içtiğinden mi dudakların şiş ve kırmızı sevgilim?

Yaklaşık 12 yıldır birlikteyiz değil mi? Birbirimizin ilk öpücükleri, ilk deneyimleri hep ikimiziz. Hatta hatırlıyor musun sevgilim beni ilk kez nasıl öptüğünü? Okulla birlikte geziye gitmiştik, şansımıza aynı oda gelmişti. Gece yerimi yadırgayıp uyuyamadığımda yanıma geldin, hafifçe kucağına çektin beni; yüzümün her yerini öpüp dudaklarıma usulca bir öpücük bıraktın. Daha sonra ise gözlerime onay ister gibi bakıp daha da derin öpmüştün beni. Çok güvende hissetmiştim beni öptüğünde, kollarında uyuyup sana sırnaştığımda.

Son 1 aydır ne bir öpücük bıraktın bana, ne de kollarına sardın beni. Sen kadar ben de yoruldum Minho... Belki sen yorulmadın bile, sadece keyfine göre davranıyorsun artık... Ah, hayır benim tanıdığım Minho beni kırmaz, incitmez... Fark etmiyorsundur sevgilim, hiç sorun değil insanlık hâli nasılsa. Ama ben bir karar verdim sevgilim, eğer normale dönersek bu mektupları yırtıp atacağım; dönmezsek de bu kararımı hayata geçireceğim. Bu karar ne mi? Shhh, söyleyemem sevgilim... Düzelmezsek elbet öğreneceksin. Birazdan eve geleceksin. Sana güzel yemekler yapmıştım, hem belki yemek yerken bir şeyler dinleriz diye plak çaları ve plakları da getirdim. Bekliyorum sevgilim, belki bir mucize olmuştur ve düzelmiştir her şey. Ah, geldin! Kapı çalıyor bir saniye...

Kapıdan girdiğinde biraz gülümsemiştin... Normale döndük sanmıştım... Aptalım. Yemek yerken senle sohbet etmeye çalıştım, sevdiğin eski şarkılar da arkadan işliyordu kulaklarımıza. Hem favori şarabını açmıştım, gerçi her şarap favorin ama... Benden rahatsız olduğunu ve sesimi duymak istemediğini söyledin. Sormadın, sormazsın belki de ama balkonda yedim ben sevgilim. Güneş çoktan elveda etmişti ortalığa bu yüzden ortalık göz yaşlarım kadar soğuktu. Yine de senin kazağın vardı üstümde, sımsıcak hissettim!

Balkondan gelip mutfağa baktığımda ise şarabı bitirmişsin, plakları dağıtmışsın, yemeği de... pek sevmedin sanırım. Özür dilerim sevgilim, seni mutlu etmek istedim ama daha da batırdım. Resmen yorgunluğuna rağmen başını ağrıttım, seni daha da yordum. Ben olsam bana öpücük vermem, kollarıma sarmam... Haklısın aşkım, haklıymışsın. Sorun ben miyim? Sanırım öyleyim. Kararımı gerçekleştireceğim. Evet, bakacağımı  söylemiştim ama benim yüzümden böyle oluyor ve ben... Ağlamayacağım Minho hayır. İstemiyorum. Hem suçluyum, hem ağlıyorum değil mi? Benden nefret etmekte haklısın.

Zaten kendimi hiç sevmedim ki ben sevgilim. Sadece sana layık olmak için sahte bir özgüven takındım. Bu da işe yaradı sanırım. Kendimden şu an nefret ediyorum. Saklamayacağım. Aptal biriyim. Seni yoruyorum, üzüyorum... Hayır, hayır benim suçum yok. Ben senin iyiliğini istiyorum, bunun için çabalıyorum. Birinin iyiliğini istemem ne zamandan beri kötülük sayıldı? Suçlu sen değil misin Minho? Bana ne olduğunu anlatmıyorsun bile! Ben sana ne yapabilirim bu durumda. Söyle sevgilim bana, sana ne istersen yapayım. Senin için yaşadım ben sadece, senin yanında güvende hissettim. Çoğu şeyimi sana borçluyum. Bu yüzden söyle bana güzel sevgili, nasıl iyi yapayım seni? Bir yol göster bana ne olursun!

Beni özgür kılmanı istiyorum hayatım. Bunun için de senin iyi olman gerek. Seni kötü gördükçe ayaklarıma prangalar takılıyor sanki. Ne mutlu olabiliyorum ne de seni mutlu yapabiliyorum. Bir yolu bulunur... Her şeyin bir çözümü vardır... Yalan söyledim! Bilirsin sevgilim beni, bazı şeylerin çözümü olduğuna asla inanmam. Yoktur da... Keşke olsa. Ne isterdim bazı şeylerin kökten çözülmesini ve bir daha başımıza gelmemesini ama hayat bu. Hayatta her şey olabiliyor işte sürükleniyoruz sadece. Hayat bir sahne ve biz de oyuncularız. Önceden neyi çözeceğiz, neyi çözemeyeceğiz her şeyi önceden yazarlar ve biz onu okuruz. Bu da yazılmış önceden demek sevgilim.

Yukarıda kitap mı okuyorsun? Sesini duyabiliyorum. Kitap okurken kendi kendine konuşursun hep, kitapları çizmeye ya da kıvırmaya kıyamazsın; bundan dolayı aralarına notlar alır ya da renkli kağıtlar yapıştırırsın. Alacağın notları unutmamak için de yazarken tekrar eder ve yazın mükemmel olana kadar devam edersin. Biraz tuhaf birisin ama olsun ben tuhaflığını seviyorum senin. Senle tanıştığımdan beri böylesin, dümdüz olan kişiliğime ve hayatıma renk katıyorsun resmen... Geçmiş eki kullanmalı mıyım? Emin değilim sevgilim, nereye gideceğiz? Gerçi ben gideceğim yeri biliyorum, peki ya sen biliyor musun?

Öğrenirsin, bir rota çizmek gerek Minho'm ve sen o rotayı benden daha iyi çizeceksin. İç güdülerim işte, hiç yanılmazlar. Biliyorum ki yine yanılmayacaklar. Hafif kıkırtıların geliyor şimdi de, arkadaşlarınla mı konuşuyorsun? Uzun zaman oldu bu tınıyı duymayalı, kimse bu konuştuğun kişi teşekkür edeceğim. Saat geç olmuş aslında kim ki bu saatte arayan? Uykun gelirdi şimdilerde uyursun birazdan, ben de girerim yatağa. Girsem de bir şey değişmiyor ki sevgilim, bana arkanı dönüyorsun bazenleri sabahları üstüme örtüyü iyice örtüyorsun, her şey bundan ibaret. Geceleri de bomboşum anlayacağın, bazenleri sokuluyorum sana ama uykun zaten derin değil uyanırsın hemen diye geri çekiliyorum.

Sesler kesildi, ışık da kapandı, uyumaya koyulacaksın. Sen uyuduktan sonra girerim yatağa, bu mektubu mutlaka bitirmeliyim. Yoksa uyuyamam, uyumadığımı hissedersen misafir odasına kaçar gibi gidersin. Kaçmanı istemezdim benden, neden kaçıyorsun ki hem? Sana yardım etmek istiyorum! İnan bana yardım etmek için tutuşuyorum. Delirecek gibi hissediyorum, daha az gözlerini görüyorum, insanlardan çok severim gözlerini bilirsin; daha az kokunu içime çekebiliyorum, sadece uyurken. Bitecek, her şey bitecek sevgilim. Sadece bekle. İkimiz de yorgunluklarımızdan arınacağız. Şimdi yanına çıkıyorum birtanem. İyi geceler!

Sevgilerle,
Eskiden sevdiğin sevgilin.

                          
                                 ★

Merhaba arkadaşlarım! Nasılsınız? İyisinizdir umarım. Bu kurgu yaklaşık 2 gün önce aklıma geldi. Çok yeni ama bir şans vermek istedim, yazmak zorunda gibi hissettim. Belki de güzel olur ve beğenirsiniz. Mektup şeklinde olarak yazdığım ilk yazı olduğundan eksiklerim var ise kusuruma bakmayınız!Beğenmeniz dileği ile, iyi geceler sizi seviyorum ʚ♡⃛ɞ

DecisionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin