Gölge

27 1 0
                                    

" Masumların öldüğü,suçluların istediği gibi yaşadığı dünya bize hiç bir zaman acımamıştı. "

— 🦅—

Gölge önüne düşen mesajla bisikleti durdurdu ve boynuna attığı havluyla terini sildi. Gelen mesajın Luis'ten geldiğine fazlaca emindi çünkü Gölge'nin numarasını Luis'ten başkası bilmezdi. Bir yandan gelen mesajı dinlerken bir yandan göğsünden aşağıya damlayan terleri siliyordu. Luis'in "Gölge,tam senlik bir iş buldum." diyen sesini dinliyordu. "İşi veren müşterim özellikle seni seçti. Beni aramayı unutma." Luis onu sadece iş için arardı. Aralarındaki samimiyet sadece telefon konuşmaları ve mesajlardan ibaretti.

Luis'i arama telaşı yoktu üstünde,gidip kendine sert bir viski koydu. Son işi onu fazlasıyla yormuştu. Öldürdüğü kurbanının acı dolu çığlıkları aklına düştü ve dudakları yukarıya kıvrıldı. Acılar,görünmeyen düşmanlardan daha korkutucuydu. Telefonu durmadan çaldığı için açmak zorunda kalmıştı. Açmazsa onu durmadan yatana kadar arayacağını çok iyi biliyordu. Gölge sıkılmış sesiyle "Uzatma,ne varsa konuya gir," Uzunca sohbet etmekten fazlasıyla nefret ederdi.

Luis onu sinirlendirmenin ne kadar kötü olduğunu bilirdi. "Bu sefer aldığın iş fazla iyi kardeşim." dedi. "Bakan özellikle bu iş seni seçti Gölge." 

Rahatlamak için derin bir nefes alıp verdi ve viski bardağından yavaşça yudumlar aldı. Yorgunluğu henüz üstünden atamamıştı. "Konuya gir Luis." Gölge boş konuşulmasından nefret ediyordu ama Luis asla konuya tam zamanında giriş yapmayı öğrenememişti. Luis'in gevezeliği Gölge'yi fazla rahatsız ediyordu.

Luis,"Daha önce hiç Sırlar Okulu'nu duydun mu?" dediğinde Gölge sesindeki gerginliği fazlasıyla iyi anlamıştı. Luis şu zamana kadar sadece aldığı işleri ayarlayan bir yardımcıydı. Gölge'nin kırmızı çizgilerini çok iyi bilirdi ve işlerinde seçici olmaya çalışırdı. Luis'in sesi gergin çıkıyorsa bunun tek sebebi olabilirdi. Gölge onaylamayacağı işi onun yerine kabul etmişti.

Tabii ki de,herkes gibi Gölge de duymuştu Sırlar Okulunu. İdam cezası ve bir çok ceza alan mahkumların öldürülmesi açılan bir okuldu. Okul Güney Kore sınırlarına yarım saatlik uzaklıktaydı. Evet,Sırlar Okulu Güney Kore'deki bir hapishaneye bağlıydı ve hapishanedeki mahkumları satın alıyorlardı. Hepsi de idam cezası almış mahkumlardı bu yüzden okuldaki ölümlerin hepsi yasaldı. O okuldan kaçmak imkansızdı ama o okulda yaşamakta mümkün değildi. Seçilen mahkumların hepsi er ya da geç illa ki öldürülüyordu. Hapishanenin tam tersine bu okuldaki tüm suçlar yasaldı,nasıl olsa okul insanları öldürmek için açılmıştı ve işlenen suçların herhangi bir önemi yoktu. İçki,sigara,uyuşturucu,alkol ve adam öldürme gibi bir çok suç onlara yasaldı. Suçlar Okulu yetkilileri oradaki mahkumları ölmeden önce mutlu etmekle görevlilerdi. Mahkumları yetkililer değil,okul öğretmenleri öldürüyordu. Orası sıradan bir okul değildi. Öğretmenlerin çoğu bilim insanıydı ve öğrencileri ise deney malzemesi olarak kullanıyorlardı.
Onlar öğretmenlere göre kadavra ya da birer denekti. Sırlar Okulu birçok seri katilin,tecavüzcülerin,hırsız ve sadist gibi bir çok ağır ceza almış olan insanların yaşadığı yerdi. Güney Kore'de idam cezası yasaldı ve okulun varlığı kimse için sıkıntı yaratmıyordu.

Luis'in sesini tekrar duyunca kafasındaki tüm düşüncelerden kurtulup telefondan gelen sese odaklandı. Luis "Güney Kore Ekonomi Başkanı'nın oğlu o okulda," dedi heyecanla. "Babası,oğlunun kalbinin sökülüp ona götürülmesini istiyor. Bu senin için bir bebeğin elinden oyuncağını almak kadar basit Gölge." Gölge doğru duyup duymadığına emin olmaya çalışıyordu. Başkan neden öz oğlunu niye oraya göndermiş olabilirdi ki?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sırlar okulu × seongsangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin