Ep. 16

448 75 42
                                    

İyi Okumalar!🐹
¤

Jongin mi?

Niye arıyordu ki?

Bir şey mi olmuştu acaba?

"Açmayacak mısın? "

Elimdeki telefonun ekranına dalmışken Taehyung'un sesiyle ayılmıştım.

Telefon kapanmadan son anda açmış ve kulağıma dayamıştım.

"Jongin... sorun mu var?"

Karşı taraftan derin bir soluk sesi gelmişti.

"Telefonu açmayınca kalbim ağzıma gelmişti."

"Ne diyorsun, anlamıyorum? İyi misin?"

"Asıl sen iyi misin? Hâla tek parça mısın diye aramıştım."

Gözlerimi yumup sabır nefesi çekmiştim. Taehyung'un düşen omzuyla tekrar cama yöneldiğini gördüm.

Duymuştu tabi. Etrafın onu canavar olarak gördüğünü biliyordu.

"Saçmalama Jongin. Eğer gerçekten bunun için aradıysan oraya gelip seni önündeki klavye tuşlarının arasına gömerim."

"Hey hey! Sakin ol. Ben ciddiyim dostum. Ne kadar güvenilir olduğunu bilmiyorsun bile... Tanrım, o şey hâla evinde mi?"

Derin bir soluk alıp sakinleşmeye çalışmıştım. Beni düşündüğünü biliyordum ama bu Taehyung'u üzdüğü gerçeğini değiştirmiyordu.

Sinirlendiğim için dişlerimin arasından konuşmuştum.

"Evet! Yanımda Jongin..."

Ardından da sanki Taehyung duymuyormuş gibi sessizce devam etmiştim.

"... seni duyuyor. Sözlerine dikkat etsen iyi olur."

"Siktir. Duydu mu beni? Evimi basar mı? Yer mi beni lan? Lanet olsun neden başta söylemiyorsun? Ayrıca nasıl duyuyor? Sesimi hoparlöre mi ver-"

"Tanrı aşkına bi kes sesini."

Kulaklarıma dolan kıkırtı sesiydi. Şaşkınlıkla önümdeki bedene baktığımda gözleri camdayken kıkırdadığını gördüm. Bunu yaparken dudaklarını birbirine mühürleyip durmaya çalışıyordu. Neye güldüğüyse bariz ortadaydı.

Bu haline ben de sırıtmıştım. Sırf böyle gülmesi için Jongin'in kafamı şişirmesine katlanabilirdim.

O sırada hâla telefondan Jongin'in sesi geliyordu.

"... değil mi? Ne de olsa beni tanımıyor etmiyor, nerden bilsin merkezin tam ortasındaki evimi-"

"Seni sonra arayacağım."

Telefonu kapatıp cebime koymuştum.

"Neye gülüyorsun öyle?"

Sorumu duyunca bana dönmüştü. Verdiği cevaplar aklından geçirdiği şeyler olduğu için her bir şeyi sormak istiyordum. Tüm gün onu dinleyebilirdim.

"Arkadaşın, çok..."

Komik, mal, salak, aptal, budala... Üzgünüm Jongin, bazen bunların hepsine aynı anda sahip oluyorsun. Özellikle de beni en zamansız anda aradığında!

"... değişik."

Evet. Bu söylediklerimin hepsini kapsıyordu.

"Öyledir, maalesef... Dediklerine üzülmedin değil mi? Biliyorsun daha seni tanımıyor."

Bir süre bir şey demeyip sadece bana bakmıştı. Ardından kafasını her iki yana doğru sallamıştı.

"Üzülmedim. Buna alışığım."

Black Tiger •TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin