Zevk Ve Acı +18

Bölüm 1

Ormandaydım.
Gökyüzünün zifiri karanlığın da önümü bile görmüyordum . Ne kadar yürüdüm bilmiyorum dinlenmek için ağacın dibin de oturdum nefes alışverişlerim dışında hiç ses yoktu ... Tiz bir çığlık sesiyle kalktım sonra ufak bir ışık gözüktü ağaçların arasından hızlıca oraya gittim yıkık bir ev ve kırık camından yansıyan bir ışık . Hızlı adımlarla eve girdim kapının gıcırtısının sesi bütün ormanda yankılandı . Yavaş yavaş merdivenden yukarı çıktım rastgele bir odaya girdim keskin bir kan kokusu vardı . Duvarlara yaklaştıkça koku daha da arttı elimi duvara sürdüğüm de sıcak bir sıvı elime değdi korkuyla bir kaç adım geriledim .  Birine çarptım fakat kaçmama  izin  vermeden  belimden tuttu sıkıca . Kulağım da ki nefes alışverişi gittikçe arttı yavaşça döndürdü ve yüzüne bakacak şekilde durdurdu . Karanlıkta gözlerinin parlaması dışında hiç bir şey görmedim elimi  yukarı kaldırıp yüzüne değdirdim gözlerini kapattı nefes almıyordu sanki durmuştu öyle gözlerine dokundum sonra biraz aşağısına indi yara izi vardı takip ettim o izi uzun ve derindi yüzü yüzüme iyice yaklaşıyordu. Kollarının arasında korkudan titriyordum nefesi dudaklarımın üstündeydi fısıldadı
" Benimsin "
Gözlerini tekrar açtığın da dudağımı yavaşça öpmek için yaklaşmıştı

  Gözlerimi aniden açtım bu rüyayı kaç defa gördüm hatırlamıyorum ama bu bir kaç aydır tek gördüğüm rüya buydu ne az ne fazla bu kadar yanda ki ışığı açtığım da yatağın başlığına yaslandım kolumda ki saatte baktığım da   02.57 di saat bile aynıydı artık delirdiğimi düşünüyordum .

" Zor günler geçiriyorum hepsi bu " diyerek kendimi avuttum ve geri uyudum

Alarmın sesi başımın içinde yankılanıyordu gece düzgün uyuyamamıştım . Soğuk bir duştan çıkıp hazırlanıp arabaya geçtim  en sevdiğim şarkıyı açarak yola koyuldum hastahane de ki işler ardı ardına birikmişti  işte en zor yani da bu tatil dönüşü o bir kaç haftanın acısı bir günde çıkıyordu  . Otopark a girip her zaman park ettiğim yere geçtim ve hastahaneye girdim  . Girdim girmesine ama daha örnüğümü bile giyemeden  hastahanenin müdürü Tolga bey  yanına gelmemi gerektirecek bir mesaj attı . Asansöre binerek 12. Kata  çıktım , odasının kapısını çalarak içeri girdim oturmam için koltukları işaret etti
Derin nefes alarak konuya girdi

" Güvenip sevdiğim doktorlardan birisin Neva , bir hastam var ve şu ana kadar kimi gönderdiysem 2. Gün geri geldiler tatil de olduğun için de senden  bunu isteyemedim  hastahanenin sahibi Oğuz Sancak  ağır bir kaza geçirdi üstünden 1 ay geçti ama kontrolleri hala devam ediyor o yüzden onun yanında kalman gerekecek kabul edersen onunla sen ilgileneceksin "

Kafama yatmıştı bu fikir hem günde sadece tek bir kişiyle uğraşmak ne kadar zor olabilir ki

" Kabul ediyorum Tolga bey adresi bana atarsınız "

Sevinçle gözleri parladı

" Çok sevindim Neva adresi şimdi atıyorum iyi günler "

Başımla selam vererek odadan çıktım asansöre binip -2 . Kata indim  arabaya binip konumun olduğu yere gittim. Son defa kontrol edip arabadan indim evin her tarafı korumalarla doluydu

" Bu kadar adamla da vurulmak salaklık olmalı "
diyerek mırıldandim
Kapıya yaklaştığım da önümü bir koruma durdurdu
" Kimsiniz "
sert ve soğuk tuz ifadesiyle
Cebimden kartımı çıkarıp gösterdim
" Doktor Neva Akyıldız "
kapıyı açıp içeri girdim kapıyı çaldığım da orta yaşlar da tatlı bir kız kapıyı açtı başımla selam vererek kaldığı odayı gösterdi 
Kapıyı çaldım içeri girmemle kasfetli bir havayla yüzümü ekşittim oda tamamen siyah ve gri ağırlıklı ve havasızdı .

" Merhaba doktor"

Başımla oğuz beye baktım onu ilk defa görmüştüm bahsedildiği kadar yakışıklı biriydi  ela gözleri buğday teni siyah saçları dikkatlice bakınca yüzün de yara olduğunu fark ettim   ve sayısızca dövmesi

" Merhaba oğuz bey adım neva bu süreçte size yardımcı olacağım "

Acıyla ve alay dolu güldü  bu tavrı aşırı rahatsız etmişti beni

" Bir gün sonra gelmemeyi istersen şaşırmam "

Cevap vermeyerek yanına yaklaştım  serumunu kontrol ettim ve bir kaç tüp kan aldım   korumalardan birine verip test yapmasını istedim diğer kontrolleri de yaptıktan sonra hastahaneden gelen testleri de kontrol ettim her şey iyi durumdaydı son kez dikişine baktım sorun gözükmüyordu

" Telefon numaramı bırakıyorum yardımcınıza bir sorun olursa ararsınız "

" Hayır !"
Sesi sert ve yüksek çıkmıştı

" Her hangi bir tedbir de burada olmalısınız sizin için oda hazırlattım korumalar da evden eşyalarınızı getirir yardımcıyla birlikte hiç bir şekilde itiraz istemiyorum "

Bu ukala tavırları cidden sinir bozmaya başlamıştı

" Oğuz bey buna gerek yok zaten her türlü tedbir de arar gelirim benim bir düzenim var "

Bakışları yoğunlaştı tek kası hava da bana bakmaya devam etti belki de burada kalıp  biraz değişiklik yapabilirdim sıkıntıyla üfleyerek başımla onayladim bakışları bir anda değişti ve eski haline döndü

" size şimdiden iyi uykular doktor "

Doktor değil neva diye mırıldandıp odadan çıktım ve benim için hazırlanan odaya geçtim eşyalarım çoktan gelmişti bile yerleştirip tişört ve şort giydim yatağa oturup telefonda oyalanmaya başladım .  Biraz zaman geçtikten sonra içeriden bağırma sesleri geliyordu telefonu bırakıp odadan çıktım ve oğuz beyin odasından geliyordu ses oraya doğru yürüdüm ve içeri girdim ayakta korumalardan birine bağırıyordu beni görünce gözleriyle adama gitmesini söyledi . Yanına gittiğim de kolundan tutarak yatağa oturttum

" Farkında mısınız bilmiyorum Oğuz bey ama yaralısınız  bu davranışlarınız dikişlerinize zarar verebilir "

yüzüne baktığım da dikkatlice bana bakıyordu bu adam dediklerimi dikkate almıyor mu bana mı öyle geliyor anladım şimdi neden 1 günden sonda gittiklerini  ben bir hastaya bakmak daha kolay olurdu demiştim dimi O LAFIMI GERİ ALABİLİR MİYİM LÜTFEN çünkü bu adam bin kişiye bedeldi

" İşimin başına dönmem gerek doktor  bir aya yakındır yatıyorum iyileştim iyileşeceğim kadar "

Sorgulayan gözlerle ona baktım

" O zaman gidebilirim bende boşu boşuna beni de burada tutmamış olursunuz nasıl olsa iyileşmişsiniz !"

Dikişlerini kontrol ettiğim de sorun olmadığını ama hala risk oluşturduğunu biliyordum kurşun çok riskli yerlere temas etmişti çünkü  bir şey demiyerek uzandı şaşırmıştım laf dinliyormuş demekki

" Ben istersem gidebilirsin  unutma doktor istediğim için burdasın ve ben git diyene kadar da kalmak zorundasın"

sözleri sinirden kıpkırmızı olmama sebep olmuştu bu ne demek şimdi

" Bu tavrınızı benden önce ki kişilere de yapmış olduğunuzu varsayarsak kulak ardı ediyorum oğuz bey "

dedim ve onu takmayarak ağrı kesici iğne yapmak için iyice koluna yakınlaştım  o da bu yakınlıktan fırsat kolluyarak daha çok yaklaştı kulağıma fısıldar şekilde

" Belki de senin gelmen için hepsini  ilk günden sonra gönderdim "

dedi buz kesilmiştim ciddi olamazdı ama yüzü bir o kadar da ciddiydi .  İğneyi yaptıktan sonra iyice doğruldum

" İyi uykular oğuz bey "

bir şey demesini beklemeden kapıya doğru ilerledim

" İyi uykular Helin "

olduğum yerde durdum ya da daha doğrusu  yürüyemedim tek bir adım dahi atamadım o bunu nasıl biliyordu  bu isme sahip olduğumu ben bile kendimden saklarken o bunu nereden biliyordu ailemin ölümüyle birlikte o ismi de öldürmüştüm .