2. Kızgın Demir

12 2 0
                                    

  Babası hızla taş şöminenin üzerindeki uzun demiri aldı. Yanan ateşe doğru tutup sabırsız ve ateşin yansımasıyla cehenneme benzeyen gözleriyle demirin kızmasını bekledi.

Oğuz ne yapacağını bilemezken diğer kardeşi Feyzullah hala yemekleri boğazına tıkıyordu.

Genç Oğuz babasına,

" Baba dur tamam ben veririm cezasını."
Diye feryat etti ancak babasının duracağı yoktu.

Demir yeterince kızmıştı.

"Madem Aybel'e ceza vermeye bu kadar niyetlisin ellerini sen açacaksın ben avucunun ortasına demiri basacağım."

Oğuz dilini yuttu. Öz kız kardeşine nasıl kıyabilirdi. O bodruma gitmeden önce ela gözlerini ona yardım ümidiyle çevirmişti.

Yaşlı adam genç oğlunun kolunu kavrayıp bodruma indi.

Kız eşarbını çıkarmış yırtıp yere atmıştı.

"Tut ulan şunun elini!" Babasının öfkeli sesine Oğuz tepki vermemişti. Yapmayacaktı.

Tam babası tekrar bağıracak iken kız babasının önüne geldi. Canını yakacak küçük taşları umursamadan yere diz çöküp ellerini babsına uzattı.

Elleri yanarsa alyans takamazdı sonuçta.

Babası kızın sağ bileğini tutarak sıcak demire bastı.

Aybel bağırdı.

Oğuz sustu.

Kız elini geri çekmek istedi ama biliyordu, mümkün değildi.

Sağ eli bıraktı babası. Sanki bodruma yayılan yanık koku hoşuna gidiyormuş gibi gülümsedi.

Sol elini bastı bu defa.

Aybel ikinci kez bağırdı.

Oğuz ikinci kez sustu.

Susma. Susarsan ortak olursun.

Oğuz ortak olmuştu.

Aybel haykırarak ağlıyor, ellerini soğur belki diye aşağı yukarı sallıyordu.

Fayda etmezdi, biliyordu. Zamanla daha da kızarıp su toplayacaktı, ağrıyıp iz bırakacaktı.

Olsun. En azından alyans takmayacaktı.

Sonuçta yanık ellerle alyans takılmaz. Değil mi?

Diye düşündü. Babası öyle düşünmüyordu tabii.

Oğuz hayatında sadece sekiz kere babasından dayak yemişti. Şuan ise küçük kız kardeşinin travmalarından sadece birisine şahit olmuştu.

"Götür şunu hastaneye hekim baksın."

Babasının sesiyle irkilen Oğuz hızla kafasını salladı.

Üşümüş bir şerçe gibi tir tir titreyen kız kardeşinin koluna uzattı elini.

Kız kardeşi ayaklarını yerde sürterek ondan kaçtı.

Bu sefer babası kızı kolundan yakalayarak abisine fırlatırcasına attı ve filmlerdekinin aksine ışık ışık parlayan bodrum katından uzaklaştı.

"Aybel.. ben. Ben sadece..."

Aybel titreyen sesiyle kesti Oğuz'un lafını.

"Sustun. Sustun sen! Ortak oldun herşeye! İzledin ama ses etmedin. Neden abi neden!?"

Oğuz nutku tutulmuş gibi bakıyordu kıza. Bir yandan da doğru olduğunu düşündü. Babası kızın ellerini dağlarken o sadece izlemişti. Bir de 'abi' demişti ona.

GÖRÜNMEZ Bir yok oluş hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin