.

12 1 7
                                    

bu fici jackson wang drive you home dinlerken yazdim istege bagli olarak sizde dinleyebilirsiniz
iyi okumalarrr🫶🏻✊
-
11.02.2022
yine oradaydın, o çocuğa bakıp sigaranı içiyordun. ona verdiğin hediyeye sabırsızlıkla bakıyordu ve sende ona açması için kafanı salladın. peki, ben senin hediyeni en son ne zaman açmıştım? beş ay önce kadardı. biz de bu anların aynısını yaşamıştık. tabi sonrasında sen bana bağırıp çağırıp nefret ettiğini söyleyip evden gidip bir daha geri gelmemiştin. umarım bu çocuğa da aynısını yapmazsın.

'neden kalp kırıklığı oteline rezervasyon alıyoruz?'

sonunda hediyeni açtı ve içinden çok güzel siyah pahalı markalardan birinden çanta çıktı. ne tesadüf, bana aldığın hediye de aynısıydı. çocuk sana sıkıca sarıldı ve sende ona karşılık verdin, ayrılınca dudağından öptün. şimdi kavga çıkaracak mısın yoksa ona bana vermediğin sevgiyi mi vereceksin?

tahmin ettiğimin aksine ikiniz bir kafeye girdiniz. senden sonra ben de girdim fakat beni fark etmen imkansız çünkü ben çok değiştim. sen kafeleri hiç sevmezsin çünkü abinle kafeye gittikten sonra abini kaybettin. beni de kaybedeceksin yakında tabi bu umurunda olursa. rahatsız duruyorsun kafede olmaktan. ona anlatamadın çünkü kimseye güvenmiyorsun. lavaboya gideceğini söyleyip oradan çıktın.

oradan elinden geldiğince uzaklaştın ve bir kaldırıma oturup sigaranı yaktın. sigaran bitince ise telefonuna baktın ve koşarak arabaya bindin. ona mesaj atıp acil işinin çıktığını söyledin değil mi?

'oh, lanet olsun beni benden iyi tanıyorsun.'

kuaföre gelmiştin. abini kaybettiğinde saçın turuncuydu ve sen turuncuyu çok sevmene rağmen çok nefret ettin. sana derdini unutturmaya çalıştım, saçlarını değiştirme diye fakat işe yaramamamış. saçını boyayacaktın. hızlıca girdin ve saç boyatacağını söyledin. saç yıkama işleminden sonra hangi rengi istediğini sordular, yaklaşık iki dakika düşündün ve 'mavi' dedin. benim en sevdiğim renk.

flashback

turuncu saçlı çocuk gülerek kafeye girdi. "hadi şu boş yer kapılmadan oturalım yoksa en sevdiğim kahveyi içemeyeceğim." abisi kafasını sallayıp koşarak masayı kaptı.

ikili istedikleri şeyleri gülerek yiyip içerken abisi gelen bir telefondan dolayı hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. turuncu saçlı onayladı fakat onun pişmanlığı oldu.

abisine ulaşamayan genç çıldırmak üzereydi. yaklaşık yarım saattir abisine ulaşamıyordu. en sonunda hastaneye gitmeye karar verdi. içeriye girdiğinde yerde bir sürü kişinin kanlar içinde yattığını ve bütün doktorların onlarla uğraştığını gördü.

"abim nerede? choi youngjae nerede?" hemşire yere bakmaya başladı. "bay choi... az önce vuruldu ve şu an ameliyata aldılar. durumunu bilmiyorum fakat vurulduğu yere bakılınca kurtulması çok çok zor." kadın ağlamamak için kendisini sıkıyordu. genç bir sıkıntı olduğunu anladı ve koşarak ameliyathanenin önüne geldi. yaklaşık bir saat sonra ameliyathaneden çıkan orta yaşlı doktor genci görünce geriledi. çocuk ayağa kalktı. "abim nasıl? o iyi değil mi? o kurtuldu ve şimdi bana sarılacak değil mi?"

adam kafasını salladı. "üzgünüm... doktor choi youngjae hayatını kaybetti." genç yere çöktü ve çığlık attı. onun hayatı orada bitmişti.

flashback end

saçın boyandıktan sonra kendine dakikalarca baktın sanki hata yapmışsın gibi. çok yakışmış sana. bana olmuyor sana olsun. kuaförden çıktın ve arabana gittin ama ne yapacağını düşünüyordun. sevgilinin yanına gitmek istediğini anlıyorum. sevgilinin hâlâ aynı yerde olup olmadığını sormak için aradın ve 'evdeyim' cevabıyla oraya sürdün.

drive you home. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin