My Teacher GxG

30

Asya'dan

Yaklaşık 2 ay sonra

Sınav süreci sonunda bitti. Hepimiz o kadar rahatladık ki. Ben, Burcu ve Buse üçümüzde İngiltere'nin üç farklı üniversitesine kabul edilmiştik. Daha doğrusu Burcu ve ben yarı burslu bir şekilde üniversiteye yerleşecektik. O kadar da  çalışkan öğrenciler değildik ikimiz. Buse ise kendi çabalarıyla güzel bir üniversite kazanmıştı.

Yakında İngiltere'ye gidecektik. Üniversite bittikten sonra döner miyiz orası belli değil. Ama üniversite zamanında buraya gelmeyeceğim.

Bu gün Kenan abi bizi yemeğe çıkarmıştı. Bizim çok mutlu olmuştu."Kızlar bu gece bende kalın." dedi Buse."Olur." dedim ağzıma bir lokma atıp."Bana da uyar." dedi Burcu gülümseyip."Heyecanlı mısınız bakalım yeni bir hayata?" dedi Kenan abi. Üçümüzde aynı anda kafamızı olumlu anlamda salladığımızda Kenan abi küçük bir kahkaha atmıştı.
"Sizin için çok mutluyum kızlar." dedi Kenan abi. Bizimle gurur duyduğu gözlerinden okunuyordu.

"Kalkalım mı?" dedi Kenan abi."Olur." dedi Burcu. Buse ve bende ona katılınca Kenan abi ayağa kalktı."Siz arabaya geçin hesabı ödeyip geliyorum." dedi masadan ayrılıp. Bizde ayağa kalkıp arabaya doğru ilerledik.

"Sizi şimdi Buse'ye mi bırakayım?" dedi Kenan abi."Evet." dedim gülümseyip. Kenan abi kafasını sallayıp arabayı çalıştırdı.

Yaklaşık 15 dakikada eve varmıştık."Görüşürüz abi." dedi Burcu. Buse'yle beraber bende el sallayınca Kenan abi gülümsedi."Görüşürüz kızlar. Bir şey oldu mu beni arayın. Ya da Ahu'ya haber edersiniz." dedi Kenan abi.

Ahu.. Okul kapandığından beri görmüyorum onu. Hızla kafamı çevirip etrafa bakındım. Arabası buralarda yoktu. Nerede acaba?
"Asya hadisene." dedi Burcu."Tamam geliyorum." deyip hızla yanlarına gittim.

***

Saat neredeyse gece 3 olmuştur. Ve biz hâlâ uyumamış, sohbet ediyorduk.

"Hadi kalkın şarkı açalım." dedi Burcu enerjiyle yerinden fırlayıp."Olur hadi açalım." dedim gülümseyerek ona katılıp.

"Ne varsa kalbinde, yak gitsin anıları!"

"Bir değil, bin kere geçtin o yolları!"

"Kim geri getirecek kaybolan yılları!"

Üçümüzde sıra sıra bağırarak şarkıyı söylüyorduk. Bir yandan zıplarken bir yandan da şarkıyı söylüyorduk. Yüksek sesle bağırmadığımız için bence rahatsız komşular rahatsız olmamıştır. Nefes nefese zıplamayı bırakıp sehpanın üzerindeki sigarayı elime aldım."Balkona çıkıyorum ben." dedim. Kızlar şarkı söylemeye devam ediyordu. Gülümseyip balkona çıktım.

Paketten bir dal sigara çıkarıp balkonun korkuluklarına yaslandım. Siyah gökyüzünü inceleyip derin bir nefes aldım.

Duyduğum araba sesiyle kafamı aşağı indirdim. Gördüğüm arabayla kaşlarım çatıldı. Bu Ahu'nun arabasıydı.

Şoför koltuğundan Doğa inince kaşlarım olabildiğince çatıldı. Hızlıca arabanın diğer tarafına geçip kapısını açtı. Ahu bitkinlikle beraber saçma bir alayla arabadan indi.

Tam dengesini kaybedecekken Doğa belini kavramıştı. Ahu sarhoş mu olmuştu? Bu hâlini hiç görmedim. Kafasını yukarı kaldırdığı an Ahu'yla göz göze gelmiştik. Sertçe yutkunup bakışlarımı ondan çekmedim."Hayır! Hayır, hayır, hayır." dedi Ahu yere çöküp. Doğa' da endişeyle yere eğildi."Ahu kalk hadi eve girelim." dedi Doğa."Doğa.." dedi ağlamaklı bir sesle."Doğa, Asya'yı görüyorum yine." dedi.

"Tamam Ahu. Eve girelim uyu hadi." dedi Doğa kolundan tutup."Ben artık onu her yerde görmek istemiyorum. Bak şimdi de Buse'nin balkonunda." dedi kafasıyla işaret edip. Doğa kafasını kaldırdığında bu sefer onunla
göz göze geldik. Bakışlarında hiçbir anlam yoktu. Ne öfke, ne nefret. Nasıl desem.. Hayal kırıklığı? Olabilir. Ama neden? Neden Doğa hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyor?

Ahu'nun belini iyice kavrayıp apartmana sokmuştu. Siktir.. Neden onu gördüğümde kalbim bu kadar hızlı atıyor? Ona olan hislerimin bitmiş olması lazım. Bu doğru değil.

____________________

Bu bölüm biraz fazla kısa oldu ama diğer bölümü daha erken atacağım💗