'Defolun!'
iri yapılı korumalar üç genci de kollarından tutarak dışarı fırlatmıştılar resmen, kapı kapanmadan sarışın hemen lafa atladı
'ya amcacım gece saat üç, Allah aşkına biz nereye gidelim?'
yaşlı adam kapıyı kapatmadan önce arkasına dönüp üç genci süzdü, belliydi fazla sinirlenmişti gece dışarı atacak kadar
'onu balıklarımın suyuna içki döken akıllı arkadaşına sor! bir daha otelimin önünden bile geçmeyin! ahmaklar!'
gözlerini jisung'a dikip imalı şekilde konuştuktan sonra sonlara doğru felix'e uyarıcı şekilde bağırdı, yüzlerine kapanan kapıyla derin bir of çekti sarışın, bir bu eksikti gece saat üçte hiçbir yer açık değildi, etrafta başka otel de yoktu evleri zaten uzaktı
sikeyim her aksilik bizi buluyor! diye geçirdi içinden
'Pes sana jisung! bir oteldan atılmamız kalmıştı, napıcaz şimdi?'
evet, tatil için 4 günlük gittikleri otelden gece yarısı üç'te jisung sahesinde kovulmuştular
'sence benim suçum mu? ne var sarhoş olup yanlışlıkla balıkların suyuna içki döktüysem, benim suçum mu?'
diyerek kırmızı saçlı genci yanıtladı.
sarışın sabır dilercesine yüzünü avuçladı, bir insan hiç mi akıllanmaz? ama jisung gibi arkadaşınız varsa akıllanmaz
yürüdükleri yolun gittikçe sessizleştiğini ara sokaklara girdikleri fark ederek hepsi durup etrafa baktılar, bu saatte tabii araba bile geçmezdi burdan, ortamı garip sessizlik kaplarken kendilerinden az ötede ki deponun önünde büyük parlak siyah arabanın durmasıyla hepsi dikkatini oraya verdi
'bu saatte arabanın ne işi var burda acaba?'
jisung'un meraklı sesiyle ikili de dikkatini oraya verdi..arabanın kapısı açıldı, arabadan üç siyah maskeli vücutlarından yaşıt oldukları belli olan adamlar kapıyı açıp içeri giridkten sonra gözden kayboldular
'lan daha çok merak ettim!'
dakikalar içinde yaşanan olay haliyle merak ettiriyordu, felix yine başlarına aptalca birşeyin gelmemesi için olaya el attı
'hayır jisung otur oturduğun yerde! başımıza iş açma'
'ne olabilir en fazla? sikecek halleri yok bakıp çıkıcaz'
'lan gitti!'
jeonginin konuşmasıyla kapıya doğru giden jisung'un peşine takıldı ikili mecburen, eski ve paslanmış kapıyı yavaş olmaya çalışarak açıp içeriye girdiler
içeri baya soğuktu, etrafın dağınık yıkık-dökük olmasından buranın uzun zamandır kullanılmadığı belliydi
duvardan az ötede maskeli üçlünü görmesiyle ikiliyi duvar arkasına çekti felix, üçü de duvardan izlemekle meşkulken garip olaylar oluyordu fakat duyamadıkları için konunun ne olduğunu anlayamıyordular
'lan noluyo bu moruk nerden çıktı'
'jeongin sus duyacaklar!'
üçlünün önüne gelen yaşlı adam korumasına işaret verdikten sonra koruma para dolu çantayı açıp önlerine fırlattı, diğerlerinden az kısa ama kaslı vücuda sahip olan öne çıkıp çantayı kontrol ettikten sonra diğerine işret verdi
saniyeler sonra korumalardan biri hızla belinden çıkardığı silahı yaşlı adamla korumasına doğrultarak iki el ateş etti, sessiz ortamı kaplayan silah sesiyle üçlü şaşkınlıkla geri çekildi, neler olmuştu? az önce resmen bir cinayete şahit olmuştular
sarışının kafasını duvardan çıkartıp hala oradalar mı diye kontrol etmeye çalışırken iki maskeli kendisi tarafa kısa bir bakış atmasıyla hızla kafasını geri çekti
ama bir gariplik vardı
tabii! diğer kaslı çocuk yoktu!
'lan diğeri nereye gitti!?'
'beni mi arıyordunuz?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya işletmesi-
Action'pardon ama fazla merak göte yarrak derlermiş duydun mu hiç?' 'bu gidişle yarrağı görücek gibisin hm?' sadece bir gece yarısı merakına yenik düşüp oraya girmekle ne olabilirdi ki? beklemedikleri manzaraya şahit olup garip olaylarla karşılaşabilir.. ...