Yıldızların Altında /Minsung

0.5

Hoca öğrencileri kafasına göre oturtur iken sıra bana geldi.

"Minho sende orta sırada Hyunjin in yanına otur."

İŞTE BUDUR BE HOCAM SİZ VALLA İÇİMİ OKUYORSUNUZ.

Hyunjin in yanına oturdum hemen önümde de Jisung oturuyordu derslerde Jisung illa Hyunjin ile konuşmak için arkasına dönecekti ve bende onun yüzünü çok yakından sebepsiz görebilecektim.^^

Hyunjin bana bir gülümseme verdi bende ona aynı şekil gülümsedim.

"Demek artık birlikte oturduğumuza göre konuşma arkadaşım sensin. Umarım iyi bir dinleyicisindir.

Dedi Hyunjin. Bu çocuğu anlamıyorum aslında Jisung ile arkadaş iken onun zorbaladigi çocukla konuşmakta onun için bir sakınca yok gibiydi.

"İyi dinlerim."

"Mükemmel!"

"Jisung hiç iyi bir dinleyici değildi."

Dedi kulağıma eğilerek.

"Hey! Duyuyorum Hyunjin. Ayrıca benim hakkımda şu ile konuşma bir daha."

"He tamam he."

Jisung bana yan bir bakış atıp önüne döndü.

"Huysuz."

Dedi sessizce Hyunjin söylenir bir şekilde.

Onun bu haline gülüp anca yeni derse başlayabilmiş hocayı dinlemeye başladım...
(...)
________________
(Okul çıkışı.)
________________

"Minhooo! Ne olursunnn."

"İşim var dedim ya niye anlamıyorsun."

"Ya lütfennn uzun zamandır birlikte vakit gecirmiyorduk."

Okuldan çıktığımızda beri sinamaya gitmek için yalvaran Seungmin e göz devirdim.

"Şuan birlikteyiz ve vakit geçiriyoruz ya."

"Off Minho! Çok gıcıksın."

"Sende inatçı sın."

"Eğer gelmezsen küserim senle."

"Banane küs sonra gene barışmak için yalvarır sın deminki gibi."

"Sen de fizik sınavının cevaplarını isterken işte o zaman yalvarır sın bana."

"LAN! DUR HAYIR KÜSME!"

"HIH!"

Al işte şimdi al gönlünü alabiliosan.

"Canım Seungmincigim affet lütfenn."

"Niye? Neyini affetcem senin pardon."

"Sinamaya da gelirim senle hadisi."

"İstemiyorum sinama minama, zaten seninde İŞİN vardı ya hani."

"Senin sinama biletini de ben alırım? Patlamış mısırı da ben alırım?"

"Yani madem o kadar yalvarıyorsun affettim seni"

"Vay beleşci."

"Tabi yani. Ne demişler nerede beleş oraya yerleş."

Diyip şerefsiz gülüşü attı bana . Gıcık ya gitti pararm.

"Gitti param offf."

"Heheheheheheee."

"Gülme be beleşci."

"Neyse o kadar yalvardın gidelim diye hangi film düşündün mü bari?"

"Tabikii."

"Tamam o zaman istikamet sinamaa!"

"Yehuuu!"

Diyip koşmaya başladık, neden mi? Çünkü maliz.
______________
(Sinama da)
______________

O kadar koşmuştuk ki öksürmek ten boğazım çıkacaktı yerinden.

"Seung sen ciddi misin?"

"Eveeett eehehehehe."

"Sana inanamıyorum. Ciddi olamazsın..."

"BENİ CİDDEN ELSA FİLMİNE Mİ GETİRDİN!"

Mal uşak ya beni cidden Elsa filmine getirmişti. YA İNSAN Bİ EN SON ÇIKANA GÖTÜRÜR BİRİNCİ BÖLÜME NİYE GÖTÜRÜYOR BU BENİ.

"ŞHTTT!"

"Sessiz ol ve filmini izle."

"Cidden... Sırf Olaf için dayanacagim..."

_________________
(Sinama çıkışı)
Saat:20:32
_________________

Sinamanin önünde Seung ile ayrılıp evime dönmek için yola koyuldum.

Bu gün cidden baya güzel geçmişti. Jisung un arkasında oturuyordum. Rüya gibi gerçekten... Artık her gün onun o Dalin kokusunu içime çekebileceğim.

Şarkı mırıldanarak evime gidiyordum. Taki ilerdeki marketin önünde bir yavru kedi görene kadar.

Oraya hemen ışınlandım tabi yumuşacık tüyleri vardı ve acıkmisa benziodu.

Kediyi bırakıp markete girdim ve mama alıp geri çıktım.

Mamayı önüne döktüm ve hemen yemeye başladı tahmin ettiğim gibi açıkmış.

Biraz daha sevip yoluma devam ettim. Saate baktım 21:47 gösteriyordu.

Baya geç olmuştu, eve daha geç gitmek istemediğim için biraz ilerdeki parkın oraya girip öbür çıkışından çıkarak biraz ıssız olsa da kestirme olan yoldan gitcektim.(cümleye gel ben bile yazarken anlamadım.)

Parkın oraya geldikten sonra kamelyalar da oturan bir silüet gördüm. Biraz tanıdık geldi açıkçası ve biraz ürktüm.

O kamelyaların yanından geçmem gerekiyor ama korkuyom.

Saat gecenin bilmem kaçı görmemi sağlayabilen tek şey sokak lambaları ve dışarıda o kişi ile ben dışında kimse yok.

Ya of bende fazla göt korkusu var ya napcamm.

Neyse hızlıca geçicem ve gidecem.

Hızlı adımlarla ilerlerken ne kadar göt korkum fazla olsa da merakım da fazla olduğu için oturan kişiye göz ucuyla baktım.

Baktım ve tekrar önüme çevirdim.

Ama dur. Bekle bir saniye.

Kendimi durdurdum ve tam olarak kafamı oturan kişiye çevirdim.

Lan- bu bu...

"Jisung!?"

_______________________________

(604 kelime.)

Bu bölüm saçma olabilir kb.🙏

____________________
Bye💓