Tam o sırada gözümün takıldığı yerde boğazımda bir yumru oluşmuştu. İçimde.. derinlerde hayal kırıklığı gizlenmişti birden.
Öylece bakakalmıştım resmen. O siyah saçlı olan genç adam.. bir genç adamla öpüşerek yukarı odaların olduğu yere doğru çıkıyorlardı.
"Noldu daldın birden?" diyen Taehyun'a dönüp sahte bir şekilde gülümsedim.
"Hiç"
"Emin misin oğlum? bu nasıl yüz" dedi yüzümü gösterirken.Göz devirerek önüme döndüğümde söyledim. "Eminim. Bir şey yok"
"Sen var ya sen" dedi parmağını sallarken.Ben ise küçük bir göz atıp elini iteklemiştim.
"Müşteriye bak abicim"Gülerek önüne dönmüş ve kasadan müşteriden aldığı parayı bozmuştu.
•••"Lan oğlum içim şişti ne bu depresiflik. Gören bakan cenazemiz var sanacak. Noldu söyle artık" dedi Kai omzumdan beni sarsarken.
Başımı geriye doğru attım ve derin bir nefes verdim.
"İyiyim dedik ya. Bişey yok yeter ya. Yorgunum sadece. Uykum var""Git yat o zaman bizi de şişirdin. Olmayan moralim bozuldu ya. Senin uykun var diye bende aldığım uykuyu sattım" dedi itekleyerek.
"Sakin ol Kai. Ben biliyorum derdini" demişti Taehyun ise.
Kaşlarımı çatarak ona doğru döndüm.
"Neymiş derdim? Şimdi de götünden mi uyduracaksın?"Taehyun ters ters bakarken acırcasına yavaşça başını olumsuz şekilde salladı.
"Yazıklar olsun. Götümden mi uyduruyorum? Görmedik mi sanıyosun herifi adamlarla öpüşürken senin onları görüp bozulduğunu?" dediğinde Kai ağzını kapatarak kahkaha atmaya başlamıştı."HANGİ HERİF LAN!" diyerek gülerken bağırıyordu.
"Ne alaka oğlum. Uyduruyorsun cidden. Bana ne kimlerle öpüşüyor kimlerle yatıyor kimlerle kalkıyor?" bunu söylemiştim ama Kai'nin kahkahasından sesim duyulmuyordu.
Omzuna sertçe vurup dişlerimi birbirine bastırırken iç çektim.
"Bi sus oğlum kulağımı siktin ya"Fakat hala gülüyor hatta daha çok bağırıyordu.
Ona uzunca bakarken dişlerimi daha sertçe birbirine bastırdım.
"Komik mi? Komik mi? sen bir kendine bak. Bide bana gülüyor. Geçen gün bir çocuğa güldü diye ağlayan ben miydim amına koyayım?"Bunu dediğimde dudaklarını birbirine bastırarak susmuştu.
"Ha kabul ediyorsun kıskandığını?" demişti Taehyun ise."Kıskanmadım işte. İkinizde bir susun artık ya"
"Bak Hyung anlat işte doğru düzgün. Biz yabancı mıyız bizden saklıyorsun? Sevdim işte de aşık oldum işte de. De yani esirgeme. Biz anlamıyoz sanki"Sonunda sinirle elimi havaya kaldırıp vuracak gibi yaptığımda kai geri çekilerek gülmüştü.
"Ne ya yalan mı?"Taehyun Kai'ye sus işareti yaparken gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.
"YETER LAN! DAHA TANIMIYORUM BİLE. BİRİ DİYO KISKANIYO, BİRİ DİYO SEVİYO. ÇARPACAM İKİNİZİDE GÖRECENİZ SEVMEYİ"Sonunda ikisi de sessizce susup önüne dönmüştü.
"Tamam demedik bişey. Hani olurda duygularını açmak istersen-" diyen Kai ona attığım bakışlar sonucu aniden susmuştu.Taehyun ise ona kaşlarını kaldırarak 'bak oğlum kaşınma işte. Girecek şimdi ikimize de' bakışı atıyordu.
Bunlarla napacağımı düşünürken önüme dönmüştüm bende. Saat zaten geçti ve benim giderek uykum bastırdığı için sertçe ayağa kalktım.
"Yatıyom ben"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Same Faces, Two Different Souls | Yeongyu
Fanfiction"Günün birinde, Herşey dünde kalacak..." ~Yeongyu bxb !Yan ship: Sookai! Sürekli bara giden Choi Yeonjun adında bir genç yaşadığı zorluklar yüzünden ölesiye içerken Choi Beomgyu adında bir barmen olan genç adam tarafından ilgi görür. O günden sonra...