1. scene

40 6 46
                                    

"sıradaki şarkımız olarak cottony şarkısını söyliycem" diyerek mikrofonu elime aldım ve söylemeye başladım şarkıyı ve yarım saat sürmüştü.yayın bitince bilgisayarımı kapatıp yayın odasından dışarı çıktım yanıma asistanım Olivian yanıma gelip "yayınınız nasıl geçti sindy bey" demişti ona bu kadar resmi olmasına gerek olmadığını kaç defa söylesem de ağız alışkanlığı diyor her seferinde ben de alışmıştım buna artık.

Elindeki kağıtları gösterdi aniden üstünde hayran yorumları yazıyordu elime alıp okumaya başladım yorumların çoğunda canlı konser ver tarzı şeyler yazıyordu..aslında vermek istiyorum ama güvenliğimden endişe ettiği için patronum izin vermiyordu ve buna asistanım da karşıydı. Yine de anlam veremiyorum başıma ne gelebilir ki tüm hayranım harika insanlar bence arada kötü yorumlar çıksa da sorun etmiyordum artık.

Tüm işimi halledip eve gitmek için arabama binmiştim ama ondan önce markete uğradım biraz atıştırmalık ve içki almıştım eski bir arkadaşım olan steveyi  çağıracaktım biraz kafa dağıtmak için filan.

Eve gittiğimde her şeyi ayarlayıp Steveyi aradım içki aldım diyince geliyorum demişti normalde kolay kolay kabul etmez ama içkinin onun zayıf noktası olduğunu bildiğim için ikna etmem kolay oluyor (yaptığım biraz gaddarca sanırım) yine de güvenebildiğim ve yanında rahat hissettiğim tek arkadaşım oydu.

Birbirimizi ilkokuldan beri tanıyoruz ve hala aklımda anılarımız canlanıyor...eskiden kitabımı unuturdum hep yine de hiç sızlanmadan benimle paylaşırdı kitabını ailemi trafik kazasında kaybettiğim zamanda bana büyük bir destek sağlamıştı manevi olarak..

Aniden kapı zili çaldı bu kadar hızlı gelmesini beklemiyordum ve o sırada aklım başka yerde oluğu için biraz ilkildim. Kalkıp kapıyı açtım karşımda 1.80 boylarında güzel giyimli saçları biraz omuzuna gelen yeşil gözlü bir olan Steve duruyordu

Kapının önünde birazcık havadan sudan konuşunca (biraz sıkıcıydı) içeri geçti Steven.

Koltuğa oturmasını söyleyip buzdolabından içkileri çıkardım bir tanesini stevene uzattım elimden alıp bir dikişte bitirdi. Her konuşmamızda daha fazla içki içiyordu ona durmasını ve içmeye devam ederse sarhoş olacağını söylemiştim yine de beni dinlemedi.

Sinirlenip aniden bağırıp "sarhoş oldun yeter bu kadar içmemelisin daha fazla" dedim ve aniden bana sinirli ve sinsi bir bakış atıp "hıh kaç yıllık arkadaşız bir içkiyi fazla mı görüyorsun gerekirse parasını öderim" dedi "sorun para değil çok içerek kendine zarar vermen" dedim.

"Benim için endişelenir miydiniz sindy bey" diyerek aniden gülmeye başladı. Biraz sinirlenmiştim yaptığı saygısızlığa karşı tepkisiz kalamazdım. "Senin için her zaman endişeleniyordum... çalıştığın iş doğru düzgün bile değil bu içkilerin parasını ödeyemezsin ki" demiştim ani bir sinirle. Ellerim titriyordu nefes almakta zorlanıyordum dediğim şeyi duyunca biraz şaşırmıştı Steven ve aniden ayağa kalkıp "sende vücudunu satıyorsun ama ben en azından yazarak kazanıyorum" dedi o an o kadar sinirlendim ki tokat atmak için elimi kaldırdım ama bileğimi tuttu sıkı bir şekilde.

Kolumu hareket ettiremiyordum sadece "canım acıyor ahh bırak lütfen.." demekten başka bir şey yapamadım gülerek "biraz da ben senin tadına baksam ne olcak hem içkilerin borcunu ödemiş olurum.."
Diyerek diğer kolumu da kavradı.

Direnmeye çalıştım ama gücüm yetmedi. "Lütfen dur bu yaptığın çok saçma hem şu an çok sarhoşsun balkona çıkıp konuşalım sakince.." dedim ama "sarhoş değilim ki hem açım ben ve seni iyi hissetirmek istiyorum içkinin karşılığını ödeyecek param yok sonuçta dediğin gibi ama vücudumla ödeyebilirim" diyerek beni koltuğa attı ve üstüme çıktı boğazımı emmeye başladı çok sert emiyordu canım acıyordu elimden sadece "ahh" diyerek tiz ve ince bir sesle inlemek geliyordu.

✧porcelain doll✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin