Giriş

95 5 0
                                    

Deniz her ne kadar kalkmak istemese de sürekli çalan kapı onu sıcacık yatağından kaldırmakta ısrarcıydı. Uyuyalı daha 2 saat olmuştu. Sadece 2 saat. Berbat göründüğünü biliyordu ama zerre umursamıyordu. Ayaklarını sürükleye sürükleye koridoru geçip kapıya ulaştı. Tam kapıyı açacak iken zaten açık olduğunu fark etti. İlk başta ne olduğunu anlamadı. Kapıyı kapadı ve arkasını döndüğü anda karşılaştığı neredeyse siyah denilebilecek koyuluktaki kahverengi gözler onu yerinden sıçratmıştı. Çığlık atmak üzereydi ki soğuk buz gibi bir el ağzını kapadı. Şaşkın ve korkmuş gözlerle karşısındaki 25 yaşlarındaki genç adama baktı. Saçları neredeyse onunkiyle aynı boydaydı. Ve yüzündeki ifade onun dehşete düşmesine sebep oluyordu. Genç adam;

"Deniz hanım, deniz hanım" diyerek gülüyordu adam.

"Demek sana artık Deniz Hanım diyorlar."

Deniz hiçbir şey anlamamıştı, genç adam bıçağını çıkardı ve Denizin boynuna getirdi.

"Beni hatırlamadığını biliyorum Deniz. Onun için hiç bir kamufulaja gerek duymadım. Bugünün tarihi biliyor musun ?"

"15 Nisan"

"Bugünü unutma Deniz. Çünkü bugün hayatının bundan sonraki kısmının cehenneme döneceği gün."

Adam gülüyordu lakin pencerede bir ışık belirdi. Adamın dönüp ışığa bakmasıyla Deniz kendini yatak odasına doğru koşarken buldu ve o ses...Arabanın yarısı evin içindeydi. Az önce onu tehdit eden adam yerde kanlar içinde yatıyordu. Ve arabanın camında kanla yazılmış bir yazı vardı.

"15 NİSAN"

Deniz çığlık atarak soluk soluğa uyandı. Kocası Ege'de onun çığlığıyla yataktan zıplamıştı. Deniz nefes alamıyordu. Kocası astım ilacını koşarak getirdi.

"Deniz, iyi misin hayatım?"

"İyiyim sadece kötü bir rüyaydı. İyi geceler" diyerek arkasını dönüp yattı. Düşünebildiği tek şey 15 Nisan'dı.

Bu tarih ne ifade ediyordu? Hatırlamadığı geçmişinin bir parçası mıydı? Korkuyordu ama uykusuzluk korkunun önüne geçmişti ve gözlerini kapatıp kendini uykunun kollarına bırakmıştı.

Son KezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin