Eflâl'im

Borç

Ev sahibimiz bizi baya bir zorluyordu kirayı vermemiz için,babam bunu bize göstermemeye çalışsada belli oluyordu.İş yerinde durumlar kötü olmalıydı ev sahibi bugünde parayı ödemezsek bizi evden çıkartıcağını söyledi ne kadar da vicdansız insanlar var ya.

Odamda artık çok bunalıyordum.üzerime siyah bir crop ve altınada siyah bol bir kot pantolon giydim ceket alma gereği duymadım zaten çok süre kalmazdım dışarıda evdekilere "Ben çıkıyorum" diye seslendim cevapları umrumda değildi dışarı çıktım telefonumuda alıp evin yakınındaki bi parkta oturup müzik dinlemeye başladım.

Kulaklık tek kulağımda takılıydı bi yandan da dışarıdakileri dinliyordum malûm dikkatli olmak gerekiyordu.O sırada yanımda konuşan iki insanın konuşması dikkatimi çekti."Evet borç olarak 1 milyon dolar aldım bişey demeden ödeyeceğim günü verdi gerçekten de iyi biri daha çok zamanım olucaktı en azından Karahan Bey sayesinde daha rahatım." karşısındaki kişide şöyle diyordu "İyide oğlum bu mafya değil mi parayı zamanında veremezsen ne olucak." "orasına bakarız artık." diyerek geçiştirdi karşısındaki.Bu Karahan denilen adamda kimdi?

Adamın yanına gidip "Kusura bakmayın,konuşmanıza kulak misafiri oldum borcu nerden aldığınızı sorabilir miyim acaba ihtiyacım varda bende borç olma kararı verdim." dedim.Gerçekten de mafyadan borç alıcakmıydım?Mecburdum napabilirim yapıcak hiç bişeyim yok ama tek başıma gidemezdim oraya yanıma Kumsalı da alma kararı aldım.Ne de olsa karete biliyordu gerçi bizi kurtarabilirmi orasını Allah bilir.

Adamdan aldığım adrese gitmeden Kumsal'ı aradım oda hemen geliceğini söyledi ki hava kendizi bozuyordu yağmur yağıcaktı sanırım, eve gidip üzerime kaban alsam iyi olabilirdi. Kumsal'a evin önünde buluşucağımızı söyledim oda beni onayladı.Koşar adımlarla yağmur başlamadan eve varmayı ümit ediyordum.

(Kumsaldan)

Siktir, evden dışarı çıkmıştım ve yağmur yağıyordu üzerime beyaz bir gömlek almak güzel bi seçim değildi bu hava sabah böyle değildi birden neden kendini böyle bozdu diye düşünmeye başladım.Neyseki üzerimde kalın bir ceket vardı.Ceketime daha çok sarıldım ve taksi beklemeye başladım başka türlü geç kalırdım.Yanımda ki adamda telefondan konuşurken sesli bir şekilde küfür ediyordu.Fazla sinirliydi ne olmuştu acaba biraz süzdüm uzun boyluydu siyah bir gömlek giyiyordu ve gömleğin ona yapışmasından kaslarıda belli oluyordu yüzüne baktığımda gerçekten muhteşemdi.Tanrım ben ne saçmalıyorum.Ağzında anlamadığım bir şekilde küfür mırıldandı taksi mi bekliyordu, olamaz ona taksiyi vermezdim.

Bize doğru yaklaşan taksiye işaret yaparak durmasını istedim.O da işaret yapıyordu taksi yaklaşınca direkt kapıyı araladım ,küstah adam gelip teşekkür ederim diye içeri binmeye çalışıyordu.Kapının aralığına bacağımı koydum"Ne kadar hadsiz bi insansın taksiyi durduran benim istersen bekleyebilirsin başka taksi." dedim.Yağmur şiddetini artırırken daha çok bu adamla muhabbet etmek istemiyordum.Ne diye bu havada borç almak için benide çağırıyordu bu ruh hastası kız.

Adam taksinin önüne geçip şoförle konuştu ve kapıyı diğer tarafından açıp içeri geçti ne bir dakika bu adam ne yapıyordu böyle!

İçeri girip kapıyı kapadım ve adama gidiceğim yerin adresini verdim o adamda benimle aynı anda adres veriyordu."Susarsan benden sonra söylersin." dedim yüz ifadem gayet ciddiydi.Adam da bana aynı hadsizliğini devam ettirip " Bu taksiye binmek için artıdan para verdim senin yüzünden istersen susta oturup dinle, sonra söylersin."dedi.Çocuk mu be karşındaki.Daha fazla uzamaması için onun söylemesine izin verdim sadece konuşma uzamasın diye.

İlk önce onun gidiceği yere bırakıcaktık.Ona baktığımda bana bakıyordu ama gözlerime değil baktığı yere bakışlarımı çevirdim.Ne bu adam resmen yağmurdan dolayı üzerime yapışan beyaz gömleğe bakıyordu yani vücuduma arabanın içinde bağırarak"Pis sapık vücuduma bakma hakkını nerden buluyorsun şoför şu sapık adamı atın şu arabadan yoksa ben atmasını iyi bilirim!" dedim.sen onun vücuduna bakarken sana böyle demedi kapa çeneni iç ses aynı şey değil.