Uzun bir yolculuktan sonra wakanda ya gelmiştik bizi t'chala shüri ve muhafızlar karşıladılar vision dan taş ı almak için laboratuvar götürdüler wanda cok tedirgindi ki normal karşılıyorum ben bile tedirginim shüri fakit kaybetmeden işe başladı Steve t'chala ile savaş strateji için görüşüyordu bizde olabildiğince hazırlanıyorduk ben işimi cabuk bitirip wanda nın yanına gittim ona destek olmak adına tam o arada Steve in sesini duydum kulaklık tan zaman gelmişti ama vision nın hala işi vardı wanda korku dolu bir şekilde bana bakınca bir plan lazımdı
(y/n) wanda endişelenme sen vision yanında dur shüri bu işi temiz ve acale şekilde yapmanı istiyorum ve wanda vision a kim yaklaşmaya çalışırsa gücünün sınırını ortadan kaldır o tek şansımız bende dışarı da olucak yardım istediyin an kulaklıkla bana haber ver yanındayım
(w/m) tamam bol şans
(y/n) sizede bayanlar
Diyip laboratuvar dan cıktım wakanda kalkanın dışında canavarlar içeriye girmek adına herşeyi yapıyorlardı ben bizimkilerin yanına gittiyimde bir canavarın yeri kazdıyını gördüm işte başlıyoruz t'chala saldır komutunu verince herşey başladı biz onlara koşmaya ve saldırmaya başladık onlarsa var güçü ile bize geliyorlardı kalkanın yarısını kırmışlardı ve bu bizim savunma hattımızdı ama buraya kadar koruyabildi neyse biz var güçümğzle savaşırken ki daha doğrusu kendimizi olabildiğince korurken cok sayıda kayıp vardı etraf cok karmaşıktı ben bu karmışılıkta natasha nın yanında savaşıyordum bir birimizi korurken toprak birden sallanmaya başladı ve bir solucan cıktı ayaklarımızın altından ben ve nat yere düşerken nat kendini toplayabilmişti bense sert bir kayanın üstüne düşmüş kendime gelmeye çalışırken o solucan bana doğru gelmeye başladı ve sonum böyle olucak tı diye düşünürken wanda cıktı geldi ve o solucanı ortadan ikiye ayırdı işte benim kızım be solucan iki yanıma düşünce wanda beni kaldırdı ve hepbirlikte savaşa devam ettik ama artık herkes yorulmuş bu canavarlar ise hala gelmeye dewammı ediyordu
(y/n) Steve bunlar nereden geliyorlar bir bitmediler herkes yoruldu
(s/r) bilmiyorum y/n ama dayanmak zorundayız
(y/n) kolay değil bir cözüm yoku bulmamız lazım
(t/a) y/n haklı steve bir çözüm yolu bulmamız lazım bu böyle gitmez
Biz kulaklık ile konuşurken arka taraftan kuleye yani laboratuvar İn olduyun yere giden canavarlar vark ettim
(y/n) beyler bayanlar bir sorunumuz var canavarlar arka kısmı kırmış ve vision a gidiyorlar
(w/m) hemen geliyorum
Diyip wanda sihri ile havalandı ve vision nun yanına gitti bizde onun yanına giderken birden gökgürültüsü ve yıldırım duyuldu arkamda arkamı döndüğümde elinde balta rakun ve ağaca benzeyen üç kişinin geldiyini gördüm baltalı olan yıldırım ile baltayı fırlatınca 20 den fazla yaratığı öldürdüğünü gördüm
(y/n) vayy beee bu cok havalıydı millet bu kim baya havalıda
(s/r) o thor gökgürültüsü tanrısı
(y/n) hadi be tanrımı dostum benim zamanında tanrılar sadece kitaptaydı
(b/b) anladık y/n savaş a mı odaklansan artık
(y/n) yiaa bucky ben iki işide bir arada yapabilirim hem kıskanmana gerek yok sen ondan daha havalısın
(s/w) hahahahah y/n onun tanrı olduyunu farkındasın değil mi
(y/n) farkındayım ama kimin umurunda hadi artık konuşmaya gerek yok
Tmm bu dediğim biraz absürt ama bucky i kırmak yada üzmek istemiyorum hem şuan konu o değil neyse biz hala ve hala savaşırken sonunda wakanda da olan canavarları yenmiş ormana gelmiştik ve orda biraz daha savaştıktan sonra etraf sessiz oldu
