Büyük Elf Prensi Jungkook, Hoseok'u her gelişinde daha da hayrete düşürüyordu. Ne zaman dünyaya ayak basıp, evlerine gidiyor olsa yeni bir durum karşısında buluyordu kendini. Birinde Jungkook'u fotoğraf makinesini keşfetmiş ve bütün evi Taehyung'un fotoğraflarıyla kaplamış halde buluyor, başka bir zaman ise insanların yılbaşı dedikleri yeni yıla girişinde hediye dağıttığını sandıkları Noel Baba kılığına girmiş halde karşılıyordu Hoseok'u. Sonraki gelişi daha beterdi çünkü onları evde bulamamıştı. Jungkook'un Taehyung'u dışarı çıkarma konusunda büyük -kıskançlıkları- korkuları olduğu için Hoseok endişelenmişti.
Onları lunaparkta atlı karıncaya binerken bulmuştu. Jungkook'un kafasında tavşan kulakları, boynunda pembe barbie'li bir atkı; Taehyung ise kaplan şeklinde koca bir şapka ve ağzı yüzü pamuklu şekere bulanmış haldeydi. Unicornun üstüne binmişlerdi birlikte ve kahkaha atıyorlar. Prens Jungkook kahkaha atıyordu. Hoseok durumun saçmalığını görmezden gelmeye, eve gidip hiçbir şey görmemiş gibi davranmaya karar verse de yapamadı. Ve onları gülümseyerek izledi. Bebek Taehyung, Prensi o kadar değiştirmişti ki Hoseok hâla bu güçten korkuyor olsa da, neşelenmekten kendini alıkoyamıyordu.
Atlı karınca durduğunda onu ilk fark eden Taehyung olmuştu. Ağzı gibi pamuk şekere bulanmış olan tombul parmağını uzatarak; "Oseok!" diye bağırdı. Jungkook'un gülen suratı hemen değişmişti. Taehyung'un başkasına ilgi göstermesinden, gülüşünü sunmasından nefret ediyordu. Yine de Taehyung'u kucağından indirdi. Paytak paytak yürüyüp, Hoseok'un kucağına atlamasına izin verdi. Bebeğin tombul yanaklarını öperken; "Taetae! Beni özledin mi bakalım?" diye sordu. Taehyung kafasını sallayıp, dudaklarını büzdü; "Çoş ösledim."
Kafasındaki tavşan kulakları çıkarırken; "Prens Taehyung." dedi Jungkook. Ciddiyetle Hoseok'a bakıyordu. Karşısındaki Prensine ufak bir referans yapıp selam verirken, Jungkook konuşmaya devam etti; "Taetae değil prensim diyeceksin."
Elf Kralı, Jungkook'un ısrarları ve biraz da tehditleriyle Taehyung'u Krallığın Parlak Güneşinin ve Işığının Koruyucu Prensi ilan etmişti. Bunun anlamı Krallığın Güzelliği ve Zerafetinden sorumlu Prens olmasıydı. Bu da güzel minik bebeğe en yakışan sıfatlar olacak gibi duruyordu.
Hoseok Taehyung'a dönüp, kocaman gülümsedi. Büyüdüğünde nasıl bir güzellikle Krallıkta salınacağını ve valiaht prensi peşinden koşturacağını merakla izlemek istiyordu. Kafasından geçenleri kenara bırakıp, minik bebeğe de kafasını eğip, küçük bir referans versi. "Affedin efendim." dedi, burnuna öpücük kondururken. Taehyung ne olduğunu anlamadığı için Hoseok'a kıkırdadı.
Şekerli parmaklarını eline götürdüğünde, Jungkook onu durdurmuştu. "Parmakları emmek artık yok Taehyung." Şekerli parmaklarını ağzından çekip, öptü. Bebeğinin dudaklarını büktüğümü görünce, Hoseok'un kucağından aldı hemen. "Ama biz konuştuk, anlaştık ya bebeğim? Parmak emmek dişlerine zarar verecek."
"A-ma Migu." dedi son harfini uzatarak. Konuşurken öne doğru uzayan dudaklarına minik bir öpücük bıraktı Jungkook. "Ama yok Taehyung. Migu'da yok." dediğinde, Taehyung kaşlarını çattı. Minik parmağıyla Jungkook'un yüzüne dokunup; "Buda." dediğinde, prens kıkırdamıştı. "Ben buradayım. Ama parmak emmek yok."
En sonunda parmak emmesi konusunda anlaşmışlardı. Aldıkları bütün abur cubur ve oyuncakları Hoseok'un üzerine yığdı. Taehyung'u kucağından indirmedi, kafasını omzuna yaslayıp uyuklamasına izin verdi. O uyurken ara ara yumuş yanağına öpücükler bırakıyordu. Hoseok Krallığa döndüklerinde, toplantılara kucağında Taehyung'la katılmasından çok korkuyordu.
Eve girdiklerinde Hoseok kurtulduğunu sanırken, Jungkook; "Oyuncakları odasına çıkarmadan önce sil." diyerek bir iş daha kitledi. O da Taehyung'u yatağına bırakıp, üzerini değiştirmek için odasına geçmişti.
Hoseok oyuncakları silerken, uyuyan bebeğe doğru fısıldadı; "Taehyung eğer büyüdüğünde Jungkook'a benzersen, hakkımı helal etmem." Bebek sanki onu duymuş gibi mırıldanmış ve diğer tarafa dönmüştü. Kıçını Hoseok'a döndüğünden, bunun bir işaret olduğunu aynı Jungkook'a benzeyeceğini düşünerek derin bir nefes verdi.
Jungkook odaya daha normal kıyafetlerle girdi. Yine de beyaz bir tişört, yumuşak kumaşlı kotla bile prense benziyordu. Bebeğini kontrol ederken; "Krallıkta lunapark var mıydı?" diye sordu.
"Ne?" diyebildi Hoseok sadece. Jungkook ona suratını buruşturarak bakıp; "Lunapark Hoseok." dedi. "Biraz önce eğlendiğimiz yere Lunapark diyorlar."
"Bilgilendirme için teşekkür ederim prensim." dedi Hoseok imalı bir sesle. Jungkook ona ters ters bakınca, surat ifadesini değiştirdi. "Peri bebekleri ormanda oynuyor oluyorlar efendim. Bu tarz yerlerde değil."
"Yani Lunapark yok?" dedi Jungkook. Hoseok kafasını sallarken, Krallığa bir lunapark kurulacağından emindi. "Tamam. Mühendislere söyle, lunapark yapsınlar."
"Savaş mühendislerine mi yoksa yer ve gök mühendislerine mi?" diyerek dalga geçti. Ama Jungkook'un bir bakışıyla kafasını sallayıp; "En yetenekli olan Elf'e söyleyeceğim." dedi.
Jungkook gözlerini devirip, yeniden bebeğine döndü. Ve bir şey ilgisini çekti. Tişörtü kırışıyordu. Anlam veremedi. Belinden çekiştirip, düzeltneye çalıştı. Ama sırtında bir şeyler oynuyormuş gibi kırışıp duruyordu. Sonra hemen anladı; kanatları çıkıyordu. Sesinin yüksek çıkmaması için uğraşarak; "Hoseok!" diye seslendi. "Evet efendim, mühendis olacak tabi ki, herhangi birine lunapark yapt-" Hoseok konuşmaya devam ederken, kafasına yediği yastıkla sustu.
Eliyle onu çağıran prensinin yanına gitti. Taehyung'un tişörtünü sıyırmış sırtını açığa çıkarmıştı. Pürüzsüz, bebek teninde kaburgalarının hemen altında minik çizikler belirmişti. Hoseok heyecandan neredeyse çığlık atacaktı. Eğer Taehyung'u korkutup uyandırırsa, Jungkook'un onu Kara Orman'a süreceğini bildiğinden kendini tutuyordu.
Jungkook olanları yüzünde tatlı bir gülümseme ile izliyor, bekliyordu. Bir yandan da bebeğinin saçlarını okşuyordu. Çizikler büyüdü. İçlerinden kanat çıkacak kadar açıldı. Önce küçük bir tüy baş gösterdi. Jungkook onu okşamak için çıldırıyordu. Sonra olağanüstü güzellikte kanatları ortaya çıktı. Yumuşacık gözüken tüyleri kalp biçiminde birleşiyordu sırtında. Minik bir çırpış ve Jungkook'un istediği o ilk tüy; koyu mor tüy yavaşça Jungkook'un avuçlarına düştü.
"Prensim." diye fısıldadı Hoseok. Ne diyeceğini bilemiyormuş gibi Taehyung, kanatları ve Jungkook arasında geziniyordu gözleri. Tatlı Taehyung'un, koyu mor kanatları vardı. Hoseok'un boğazı kupkuru olmuştu. Savaş alanında bile bu kadar korktuğunu hatırlamıyorsu. "O karanlık elf."
Jungkook'tan ses çıkmıyordu. Gözünü bile kırpmadan, hala tatlı uykusunda olan bebeğine bakıyordu. Uzun kirpikleri öpülesi yanaklarına değen, onca itiraza rağmen yine dudakları arasına aldığı baş parmağını emen Taehyung'a sanki gözlerini kırpsa onu kaybedecekmiş gibi bakıyordu. Hoseok yeniden konuşmaya çalıştı;"Efendim kanatları. O Karanlık Krallığa ait, Taehyungu-" Ama onu buz gibi bir sesle; "O bana ait." diye susturdu Jungkook.
Gözlerindeki bakış Hoseok'u korkuttu. Taehyung karanlık elfti. Onun yeri Karanlık Krallık'ta Gece Okulundaydı. Böyle elf bebekleri çok olurdu; Beyaz ve Karanlık Elfler aralarındaki çekime karşı koyamaz, birlikte olurlardı. Ortaya çıkan bebeklerin çoğunluğu karanlık kanatlara sahip olurdu. Ya aile üyesi tarafından bakılırdı ya da Karanlık Krallık onları büyütürdü. Hoseok Gece Okulun'da iyi bakılacağına emindi, çünkü daha önce ziyaret etmişti. Orada yetişen Elfler bilgili, zeki ve korkutucu derecede güzel olurdu.
Annesi Beyaz olduğuna göre babası Karanlıktı. Bu zamana kadar Taehyung'u almak istemediyse, çoktan ölmüş demekti. Bu da diğer bir sonucu çıkarıyordu; Taehyung'un adı çoktan kayıt defterine yazılmış, Krallığın bakıcıları tarafından bekleniyor olmalıydı. Hoseok'u bir korku daha sardı. "Efendim lütfen yapmayın." dedi, ama Jungkook onu dinlemiyor gibiydi. "Eğer Kral Yoongi'ye bizzat emanet ederseniz Taehyung'a aynı ayrıcalıkları-"
"Ona hiçbir şeyimi emanet etmem." diyerek, ayağa kalktı. "Hele bebeğimi asla!" Dolaptan çıkardığı büyük bavula, Taehyung'un eşyalarını tıkarken; "Onu alıp kaçacaksın." diye fısıldadı.
****
Taehyung benim karanlık prensim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magical Choice | Taekook
FanfictionJeon Jungkook'un ödemesi gereken borcu vardı Başlangıç 13.07.2022