Bölüm 1

243 15 164
                                    

Lucas

Sabah antrenman için uyanmıştım. Yanımda Amber yoktu. Aşağıdan Kumsal'ın ağlama sesleri geliyor, Amber ise ona bağırıyordu.

Bu kişi eşim bile olsa çocuklarıma bağırma cesaretini kimse gösteremezdi! Sinirle yataktan kalktım ve aşağı hızlı adımlarla indim. Kumsal ağlarken Amber ise ona bağırıyordu.

"Nasıl bir çocuksun sen! Nasıl bir yaramazsın bıktım ben senden ya!"

"Ambey abla Kumsal'a bağıyma. Biz istemeden yaptık" Ata araya girdiğinde bu sefer Amber onun yakasını tutmuştu. "Bıktım ikinizden de tamam mı bıktım!"

Bağırmasını normal karşılamaya çalışsam da itip hırpalamaya başlaması bardağı taşıran son damlaydı. Hemen yanlarına giderek Kumsal'ın kolundan tutarak onu arkama aldım. Ben Amber'e sinirle bakarken Kumsal bana sarılmıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen! El kadar çocuk o kendinde misin! Bir daha bunu yaparsan koyarım seni kapının önüne!"  Ben bağırdığımda sus pus olmuştu. Bir anda yumuşamıştı yüzü.

"Baba özüy dileyim yanışlıkla oldu" Diyen Kumsal'a döndüğümde üstünün ıslak olduğunu ve yerdeki süt dökülmüş bardağı fark etmiştim. Bunun için mi bu kadar bağırmıştı küçücük çocuğa?

Kumsal'ın yanında diz çökerek onu minik ellerinden öptüm. "Önemli değil güzel kızım. Olabilir ki böyle şeyler bende bazen yapıyorum. Özür dilenecek hiçbir şey yok sen sakin ol gel sarılalım" Dediğimde kollarını açarak sarıldı bana.

Uzun süre sarılıp ayağa kalktığımda tekrar Amber'e döndüm. Kaşları çatıktı fakat bir o kadar da masum bakıyordu. Yanıma yaklaşarak benim elimi tuttuğunda ise ben hala sinirliydim.

"Lucas, ben özür dilerim. Ortalığı bu halde görünce delirdim ben çok seviyorum Kumsal'ı biliyorsun" Burnumdan soluyorum. Hayatta bir zaafım varsa oda oğlumdu. "Özürü benden değil çocuklarımdan dileyeceksin Kumsal!" Diyerek çocukların önünden çekildim.

"Özür dile ondan!" Dedim itiraz istemeyen bir tonda.

Amber istemsiz bir özür dilerken Kumsal ve Ata ise korkulu gözlerle bakıyordu Amber'e. "Çocuklar, ben özür dilerim. Sadece sinirlendim"  Ona dokunmaya kalktığında ise Kumsal tekrardan arkama saklanmıştı. Onun saçlarını güven vermek istercesine okşadım.

"Gidin üstünüzü değiştirin çocuklar" Dediğimde başını sallayarak yukarı çıktı. Amber'e döndüm. "Bir daha sakın!" Dedim net bir tonda. "Tamam" Dedi kısık bir sesle.

Kerem

Bugün Masal'ı Elif'in yanına götürecektim. Tabi bende görecektim. Özlemiş miydim? Onu olmasa da anılarımızı evet. Ama evliydim ve bu durumda onu düşünmek aldatmaktı. En nefret ettiğim şeydi bu.

"Masal, babacım hazır mısın? " Diyerek odasına girdiğimde yüzü asıktı. Hazal ise yanında çatık kaşlarla dururken beni görüp gülümsemişti. "Hadi kızım git babaya"

Masal ise ona dönüp hiç beklenmedik bir cevap vermişti. "Şen benim annem değiysin!" Diyerek bana geldiğinde onu kucağıma aldım. Bu tepkisini beklemiyordum. Tamam, annesine düşkündü ama bu kadar tepki vermezdi.

Bunu sonra sorgulamak üzere kenarı bırakarak Hazal'a döndüm. Bana sahte olduğu her halinden belli olan bir gülümseme gönderdi. "Kapıya çık kızım geliyorum" Diyerek Masal'ı yere bıraktım. Hazal'a bir kaç saniye baktıktan sonra bende Masal'ın arkasından gittim.

Kısa süre sonra Elif'in yanına vardığımızda Elif açmıştı kapıyı. Masal büyük bir mutlulukla Elif'in boynuna atlamıştı. "Annee!"

"Annemm! Hoşgeldin kızım" Elif'te bir o kadar özlemişti Masal'ı. Öpüp koklamasından belliydi. "Hoşbuyduk anne"

Üvey Anneler//İnteractiveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin