Okuldan çıktığımızda tam gaz menekşenin evine ilerliyorduk yolda diğer arkadaşları gördük fakat berki göremiyorduk tatlış bizi görünce Menekşe'ye sarılmak için atak yaptı menekşe'ye öyle sıkı sarıldı ki sanki bir daha onu kaybetmek istemiyor gibiydi. Diğer arkadaşlarlarda bizi gördüklerinde şaşırdılar.
Benyaso80: oradan nasıl kurtuldunuz keriz
Evet benyaso80 ve Mahmut Ali bana hep keriz der şaka amaçlı dediklerinin farkındayım fakat fakat şu espri yapmanın sırası değildi.Ben: birincisi bana keriz demeyi bırak
İkincisi şu an bunun sırası olmadığı için şakanı anlayamıyorum.Benyaso80: tamam gerginliğin geçtiğinde derim o zaman.
Ben: bir sorum var Berk nerede
Umut: Berk ailesinden izin almadan bizim yanımıza gelmiş bu yüzden eve gitmesi gerekti.
Ben: diğer herkes ailesinden izin alıp da mı buraya geldi?
Herkes: EVET!
Ben: tamam neler bulduk önce ona bir bakalım
Benyaso80 papatya şeklinde kanlı bir toka bulmuştu. Menekşe çektiği fotoğrafları gösterdi ben foto çekemesem de bir ipucu bulmuştum. Yarısı yanmış ve isimlerin Karalandığı bir kâğıt bulmuştum.
Elimizde topladığımız bütün delileri birleştirerek teori üretmeye başladık papatyalı toka iris'e aitti ve ondan başkası bu tokayı takmıyordu.
Menekşe ve tatlış'ın çektiği fotoğraflarda ise bilinmeyen yazılar ve kanlı zeminler vardı. Belki de o bilinmeyen ceset ile alakası vardı Bendeki yanmış ve karalanmış kağıtta da fotoğraf kısmı yanmıştı ve isimler de neden sizce karalanmıştı. Araştıra araştıra karmaşık bilgileri ulaşmıştık fakat bir sonuca ulaşamamıştık en sonunda herkes evlere dağılmaya karar verdi. Ben Menekşe umut ve tatlış ile aynı yönden benyaso80 Elif ve Mahmut Ali ise farklı bir yönden gitti. Bulduğumuz ipuçları hakkında tartışmaya başladık. Mantıklı açıklamaları vardı belli ki ama biz farkına varmıyorduk.
Sonra evler yakın olduğu için dağılmaya karar verdik. başta Umut ayrıldı sonra tatlış ve en sonunda da Menekşe bense eve doğru yol aldım. Eve geldiğimde kapıyı kimse açmadı. Şaşırmıştım kapıyı ittirdiğimde zaten açık olduğunu gördüm. Neler oluyordu neden kapı açıktı. Evde hiç kimsenin olmadığı fark ettim. Dolaptan bir ağlama sesi geliyordu açtığında kardeşim Ökkeş'in ağladığını gördüm. Otizmli olduğu için bana durumu anlatamıyordu ve korktuğu için de beni gördüğünü aşırı sevinmişti. Ökkeş'i de alıp o evi terk ettim ve biriktirdiğim paralarla kendimize bir ev aldım. Hem araştırma yapacaktım hem de bu evde de beraber yaşayacaktık. Artık gizemli kaybolma olaylarına ailem de eklenmişti. Birkaç gün sonra Menekşe ile konuştum. O iris'in kaybolma olayını kelini görevlendi. Ben de ailemin nereye gittiğini aramaya başladım. Kaçırılmışlar mıydı yoksa saklanıyorlar mıydı. Eve tekrar gittim birkaç ipucu bulmam gerekiyordu yere baktığımda boş mermiler ve yere atılmış silahlar gördüm. Belli ki bir saldırı olmuştu ve ailem o saldırıdan sonra kaybolmuştu. Evden ayrıldıktan sonra telefonum çaldı. Arayan annem di yaşadığını öğrenince içimde bir su serpmişti. Neler olduğunu sordum Allah'a şükür babam ve kız kardeşlerim de iyiydi. Sevinmiştim. Annem en sonunda nerede olduğunu da evin altında biz gizli sığınak olduğunu ve orada saklandıklarını söyledi. Evin bodrumunda gizli bir sığnak olduğunu ilk kez duyuyordum. Maalesef sığınağın kapısı otomatikman kilitlenmiş eve içerde mahsur kalmışlar. Eve gittim ve bodrum'daki sığınağı bulmaya karar verdim. Otomatik kilidi devre dışı bıraktım. En sonunda ailemi oradan çıkartmıştım. Satın almış olduğum eve onları götürdüm ve orada yaşamaya başladık. iris'in kaybolmasını hâlâ araştırıyordum ve ailem bunun farkındaydı. Annem bir gün geldi veAnnem: ballı hala iris'i mi düşünüyorsun *iç çeker* dinle tatlı kızım ondan da vazgeçmen gerekiyor nerede olduğunu bilmiyorsun ve hala bunu araştırıyorsun. Her neredesin O da seni merak ediyordur
Ben: başına bir şey geldiyse beni hatırlamıyorsa. Hayır anne onu bulmak zorundayım O benim bu hayattaki ilk gerçek dostum.
Araştırmalara devam ettim ve onu bulamayacağıma inadın pes etmeyecektim çünkü o nerede olursa olsun beni hatırlıyor olmalıydı.