Bir akşam kahve yapmak için mutfakta beklerken bir yandanda telefonumla ilgileniyordum. Annem ve babam can kulağıyla televizyondaki tartışma programında olanları izliyordu.Kahve kaynayınca salona doğru "sizlere de kahve yapıyorum" diye seslendim , onların kahvelerini tepsiye koyup götürdükten sonra bende kendi kahvemi alıp odama doğru ilerledim.Dizüstü bilgisayarımdan filmi devam ettirdim , kahvemi yudumlarken balkondan ses geldi. Kalkıp balkona doğru ilerledim , perdeyi araladığımda dolunayın parlaklığı göz alıcıydı. Balkon kapısını açtığımda rüzgarın tatlı esişini hissettim . Birkaç dakika sonra rüzgar hızlı esmeye başladı . O sıra gözümün önünden hışımla bir şey geçti. Gittiği tarafa baktığımda mektuba benzer birşey olduğunu fark ettim . Balkonun o tarafına doğru, tutmak için koştum ama ne yazık ki yetişemedim ormanın olduğu tarafa doğru uçtu , bir süre mektubun nereye gittiğini izledim . Mektup yere iniş yapınca balkondan koşarak çıktım ve kapıya doğru yöneldim . Ormanın içinde gezerken bir kere daha ormanın hem huzur verdiğini hemde ürkütücü olduğunu kendime kanıtladım. Ağaçların dallarında duran kuşların garip sesleri eşliğinde mektubu aramaya devam ettim . Bir süre sonra bir ağacın dibinde beyaz bir mektup gördüm , o mektuba çok benziyordu , vakit kaybetmeden oraya doğru yöneldim. Mektubu şuanda açmanın mantıklı olmadığını düşünüp eve gidince açmaya karar verdim. Eve geldiğimde annem ve babam yatmıştı.Büyük ihtimalle beni odamda sanıyorlardı , sessizce kapıyı kapatıp odama doğru ilerledim. Yatağıma doğru hopladım ve vakit kaybetmeden mektubu açmaya çalıştım , yırtmamaya özen göstererek , açtığımda içindeki kağıtta yazan şeyler özen gösterilmeden yazılmış gibiydi zor anlaşılıyordu . "Kuş kafesi 64. sayfa" yazıyordu .Kitap okuduğum bir kitaptı hızla kitaplık rafımdan alıp 64. sayfayı açtığımda ,kırmızı ile, bir kelimenin altı çizilmişti "bilinmeyenler". Yan sayfasındada bir kelimenin altı çizilmişti "Diyarı" birleştirince çok anlamlı oluyordu . Biraz zaman geçtikten sonra kafayı yediğimi veya bana oyun oynadıklarını düşündüm. Olduğum yerde düşünürken içerisi bir an karardı o sıra balkonun kapısı açıldı . Hızla odanın en ters köşesine koştum korkudan kalbim ağzıma gelecekti , hızlı hızlı nefes alışlarımı durduramıyordum . Sakinleşince ışığı açmayı akıl edip sürünerek ışığın olduğu yere yöneldim ve tam ışığı açmanın verceği rahatlıkla ışığı açacaktım ki bir şey değişmedi tekrar tekrar denedim ama olmadı korkudan olduğum yere çömeldim ve sakinleşmeye çalıştım . "Tamam elektirikler gitmiştir sorun yok" dedim. Biraz zaman geçtikten sonra kalkıp yatağıma doğru ilerledim. Elimle yatağı yokladıktan sonra mektubu elime alıp yatağın yanındaki komidine koydum ve yorganı açıp yattım . İçeri esen şiddetli rüzgar sayesinde uyanmıştım , yatakta doğrulup odanın içini yokladım balkon açık kalmıştı dün akşam korkumdan balkonun oraya doğru gidememiştim. Balkonun oralarında yapraklar vardı anlaşılan gece fazla esmişti , kim bilir ne zaman hasta olacaktım . Yataktan kalkıp ellerimi yüzümü yıkadıktan sonra salona doğru ilerledim. Mutfağın kullanılmış olduğu babamın çoktan işe gittiğinin göstergesiydi ,annem henüz uyanmamıştı anlaşılan. Mutfakta kendime kahvaltı hazırladıktan sonra okul kıyafetlerimi giydim , o sıra komidinin üzerine dün akşam bıraktığım mektup gözüme çarptı.Onuda çantama koyup evden çıktım . Okula geldiğimde merdivenleri çıkarken alt katta birinin gözleri üzerimdeydi ona doğru baktığımda kısa sürelik bakıştık sonra merdivenleri çıkıp sınıfıma ilerledim. Sınıfta kızlar yine bir araya toplanıp dedikodu yapıyordu gözlerimi devirip sırama oturdum . Defteri karalarken "Meşe!" Dedi.Bu ses tanıdıktı Sude'ye doğru döndüm , sınıftaki herkes ona bakıyordu anlaşılan yüksek sesle adımı seslenince herkesin dikkatini çekmişti. Yanıma doğru ilerlerken bakışları bir sorunun cevabını bekler gibiydi , sıraya oturunca bana doğru dönüp "Kız kim bu oğlan?" diye sorunca çok şaşırdım kim kimdi? asıl sorun benim hiç erkek arkadaşım yoktu olsa olsa sınıftakiler olurdu fakat sınıftakilerle bir iletişim bile kurmamıştım böyle birşey olamazdı.Anlam veremeyen ve şaşırmış şekilde bakışlarımla ona baktım. "Kim kim?" dedim. Sırıttı ve "Bir saattir seni izliyor sınıf camının önünden , heykel gibi dikilmişti . Gelince ilk kime baktığını anlamadım sonra yan tarafına geçip bakınca sana baktığını fark ettim oda az önce gitti bende sınıfa daldım"dedi. Hala anlam veremiyordum sanki algılama yetkimi kaybetmiştim .Bir kaç dakika arkadaşımla bakıştım oda benden cevap bekliyordu, o sıra aklıma mektup olayı geldi ve çantamdan mektubu çıkardım . Bir sürelik tam açıklığa kavuşmadan bu erkek olayını kapatmayı düşünüyordum.Sude beni dikkatle izlerken mektubu çıkarıp ona doğrulttum,bana anlamamış olduğunu belirten bakışlar gönderdi .Mektubu açınca içindekini ona gösterdim , kahretsin ki kitabı getirmeyi unutmuştum. Bana "bu ne?" dedi. "Dün akşam balkonumda buldum daha doğrusu uçarken gördüm ve gidip aldım açınca içinde bu yazıyordu bende o kitaptan o sayfayı açınca daha önce benim çizmediğim kelimelerin altı çiziliydi. İki kelimeydi Bilinmeyenler Diyarı diye birleştirdim çünkü başka bir şekilde anlamlı olmuyor" dedim.Sude'nin bakışları hiç bir şey ifade etmiyordu sanki beyni yanmış gibiydi, hali o kadar komikti ki kıkırdadım. "Yani?" diyerek kendine geldiğinin haberini vermişti. "Yanisini bende bilmiyorum." dedim. Ne anlama geldiğini çözememiştim haliyle Sude'de çözememişti. Ders başladığından beri can sıkıntısından defterin her yerini karaladım.Ders'e odaklanamayınca sınıftan dışarıya baktım. O oradaydı merdivenden çıkarken bana pür dikkat bakan çocuk ,bir bacağını kıvırıp duvara yaslamıştı ve uzakları izliyordu derin düşüncelere daldığı belliydi.Baştan aşağı süzdüğümde aslında yakışıklı olduğunu fark ettim. Üstündeki okul formasıyla ,dalgalı şaçlarıyla tam bir beyefendi edası vermişti. Onu izlerken tabi reklam arası gibi Sude bana el sallayarak burada olup olmadığımı sordu sonrasında benim baktığım tarafa doğru bakınca anlık şaşırdı ve " Bu o" dedi. "O ne?" dedim ve bana "Bu seni heykel gibi camdan izleyen oğlan" dedi ve gülmeye başladı. Şimdi taşlar yerine oturmuştu merdivenden çıkarken pür dikkat bana bakması , camdan beni izlemesi.. ama neden? neden olduğunu bir türlü çözemiyordum. Sude ile konuşurken hocaya yakalanmıştık bu yüzden yakalandıktan sonra ders boyu ağzımızı bıçak açmadı. Okul bittikten sonra sınıftan çıkarken sudeyle baybaylaşıp çıktım. Yol boyu yürürken dilime bir şarkı dolanmıştı onu kısık ses tonumla söylerken bir yandanda o ritimle yürüyordum.Bir anda yana doğru itilmem ve düşerken birinin beni tutup tekrar normal normal yürümem bir oldu ,sanki hiç birşey olmamış gibi tekrar yürümeye başladım.İlk buna hiçbir tepki vermememe güldüm sonra benim dengemi sağlamama yardım eden kişinin kim olduğunu düşündüm. Etrafa bakındım uzağa gitmiş olamazdı yan taraflara bakınırken onu gördüm kulaklığından şarkı dinleyerek yürüyordu , muhtemel ona baktığımı fazla belli etmiştim .Bana doğru direk dönerek gözlerimin içine odaklandı.Hemen gözlerimi kaçırdım , evet biraz da utanmış olabilirim..
Eve vardığımda ilk salona yöneldim annem yine dünkü tartışmada olan kişileri izliyordu.Kim bilir programdaki kişinin tartışma davası kaç gün sonra bitecekti.
Odama doğru ilerledim , yine balkonu açık unutmuştum . Şimdi bu odanın içini kim temizleyecekti çantamı bıraktıktan sonra salona geri gittim ve annemi bir şekil ikna ettim.Annem odayı temizlemek için malzemeleri almaya gittiğinde , bende etrafı toplamaya başladım.Parkeleri paspas ile dans eşliğinde silerken dolabımın kenarında yine yan duran mektup buldum annem görmeden aldım. Sandığım kadarıyla mektup balkondan rüzgar sayesinde içeri doğru uçmuştu ,paspası sessizce yere bırakıp gizliden odanın kapısından çıktım ve heyecanla salona koştum .Bu halime ilk kıkırdadım sonra mektubu açtım. Mektubun içinde garip sayılar ve okunmayan dilde yazılar vardı bir çeşit parola gibiydi.Salonda koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım.Bir anda hayatıma bir kaç yapboz parçası girdi ve öbürleriyle uyuşmuyordu , öbürleriyle birleşmeye çalışsalarda olmuyordu yalnız tek bir şey biliyordum yapboz parçaları öbürleri ile uyuşmuyorsa yenilerini koyup onlarla birleştirecektim yani hiçbir şey yerine oturmadan bırakmayacaktım.Bir olay oluyorsa peşini bırakmayacaktım gerekirse cesaret edip ben onun peşinden gidecektim...
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyenler Diyarı
Mystery / ThrillerHerşey normal ilerlerken bir kaç mektup ile hayatının değişeceğine henüz alışamamış Meşe , verdiği mücadelelerde nasıl olaylarla karşılaşacak bakalım..