Annemle konuşmamdan yarım saat geçmişti Kaana ne konuştular bilmiyorum tam düşncelere dalmışken kapı çaldı abim gelmiştir diye yavaşca yerimden kalktım
-yinemi anahtarlarını unutt-
Kapıyı açınca karşımda abim yerine Kaan vardı
-merhaba konuşabilirmiyiz
Gözlerimi ondan kaçırarak kapıyı iyice açıp içeri girmesini bekledim
Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde Kaan sıkı bir şekilde bana sarıldı ve uzun bir süre bırakmadı-Kaan ne oldu iyimisin
-özür dilerim
-ne
Özür dilemesini beklemediğim için şaşırmıştım
-özür dilerim
bu sefer daha yüksek sesle söylemişti
Onu kendimde uzaklaştırıp yüzüne bakmaya başladı-niye özür diliyorsun ki
-çocuğu aldırmanı istediğim için ve bu olanların hepsi benim yüzünden olmasına rağmen sana kızdığım için
Hiç bir şey söylemeden gözlerimi kaçırdım
-Ada biliyorum benden tiksiniyorsun ya da nefret ediyorsun ama lütfen bir şey söyle
-senden tiksinmiyorum ya da nefret etmiyorum sadece güvenim sarsıldı her an yıkılabilecek durumda
-lütfen güvenin yıkılmadan önce bana bir şans ver nolur yalvarıyorum sana
Kaan dizlerinin üzerine çöktü yüzümü avuçlarının içine aldı
-lütfen Ada yalvarırım
Kaan'ın gözünden bir damla yaş aktı sonra bir tane daha ve göz yaşlarının sonu gelmeyecekmiş gibi ağlamaya başladı kafasını göğsüme yasladı ve ağlamaya başladı yüreğim parçalandı ama onu hemen affedemezdim çünkü o beni daha kötü bir halde bırakmıştı
-neden çocuğu aldırmamı istedin
Bir an duraksadı derin nefesler aldı
-daha çok genç olduğumu düşündüm bir an
-ben senden daha küçüğüm daha okulum bile bitmedi
-biliyorum bencilce bir düşünceydi ama lütfen izin ver olanları düzelteyim
Kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime kilitledi
-lütfen lütfen lütfen
Derin bir nefes aldım hafifçe tebessüm edip kafamı salladım
-son bir şans ama bunu da mahvedersen yüzümü unut
Gözleri parladı bir anda ayağa kalkıp beni kucağına alıp sıkıca salırdı sözde hemen affetmeyecektim ama kıyamadım işte ne yapayım
Beni biraz kucağında döndürdü
-dur tamam biraz daha döndürürsen üzerine kusacağım
Kucağında benimle koltuğa oturdu nefesini düzenlemeye çalışarak konuştu
-bir an beni affetmeyeceksin sandım
-ben bu seferlik affettim ama bakalım abim ne diyecek
-doğru abinde biliyor neyse ben hallederim onu
Birkaç dakika boyunca yüzüme bakıp gülümsedi
-ne oldu niye gülümsüyorsun
Cevap vermedi biraz daha aynı şekilde bakmaya devam etti
Yavaşca yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı-şimdi bizim bir çocuğumuzmu var
Gülümseyerek kafamı salladım
-evet ama daha tam bir bebek sayılmaz
-olsun
Ellerini belime yerleştirip bedenlerimizi yapıştırdı dudaklarını dudaklarıma bastırdı çok yavaş hareket ediyordu bu da benim çok hoşuma gidiyordu bende yavaş hareketlerle ona karşılık vermeye başladım öpüşmemiz tam alevlenirken salona abim giriş yaptı...